'89 Belediyeciliğinin Bütüncül Modeli

Murat Karayalçın 1989-1993 arasında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanlığını yapmıştır. Görev süresinin son yılında Parti Başkanlığı ve Başbakan Yardımcılığı görevlerine dönük olarak belediyeden ayrılmıştır. Ama geride çok önemli bir belediyecilik izi bırakmıştır.

Karayalçın'ın belediye hazırlığı, 1984 öncesinde başlamıştır. Ancak, SODEP yönetiminin, o seçimlerde Vedat Dalokay'ı aday göstermesi, bir bakıma Karayalçın'a program hazırlıklarını daha da olgunlaştırma imkânı vermiştir.

Dikili ve Osman Özgüven Belediyeciliği nasıl 1989 Belediyeciliğinin öncü fişeğiyse, Murat Karayalçın ve “Ankara Programı” da 1989 Belediyeciliğine damga vurmuş bütüncül bir Belediyecilik Modelidir.

Ankara Programı

Murat Karayalçın, 1989'da SODEP ve Halkçı Parti birleşmesi ardından SHP adayı olmuş ve seçimi kazanarak programını önemli ölçüde hayata geçirmiştir.

Başka seçim çevrelerinde de Parti Program Broşürü gibi kullanılan Ankara Programı pek çok belediyeye esin kaynağı olmuştur. Ankara Programı, halkçı, dayanışmacı, örgütleyici, demokrasi ve katılım ilgisi yüksek, doğaya saygılı, çevreci ve barışçı bir belediyecilik programıdır.

Gecekonduların Ankara’sı ile İmarlı kesimin Ankara’sını bütünleştirerek çağdaş ve tek bir kent yaratmak ve 21. yüzyıla yüksek altyapı standartlı bir kent olarak girmek, Karayalçın’ın vaat ve hedefiydi. Bu amaçla Ankara BŞB Meclisi de 1990’lı yılları, alt yapı on yılı ilan etmişti.

1993 başında yaklaşık 3,5 milyar dolarlık bir yatırım paketi uygulayan Karayalçın Kentsel yaşama en cüretkâr müdahaleleri bu yıl gerçekleştirdik”* diyordu. O’nun zamanında başlatılan ve tamamlanan Ankara Metro’suna, uzun yıllar 1 metre bile eklenememiş, yapım Ulaştırma Bakanlığa devredilmiştir.

Ankaray-Hafif Raylı Sistemi-, Çankaya-Mamak Köprüsü, Portakal Çiçeği Vadisi, Dikmen Vadisi, Eti Kavşağı, Kazım Karabekir Kavşağı, Merkezi Atıksu Arıtma Tesisi, Altın Park, Şehirlerarası Otobüs Terminali, Hacı Bayram Çevre Düzenlemesi, Halk Ekmek vb. dönemin pek çok uygulaması Ankaralılara hizmete hala devam ediyor.

Kentliyi Kent Suçlarına Karşı Korumak Belediye Görevidir

Ankara Kent Konseyini kurarak ve Belediye meclis toplantılarını Radyo Anki’den canlı yayınlayarak, şeffaflığa ve katılıma yönelik öncü örnekler veren Karayalçın; Radyo ve TV’lerin Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunu, “Belediyelere radyo-tv kurmayı ve bunlara ortak olmayı yasaklıyor olması, nedeniyle belediyelere tellal çıkarma yetkisi veren 1930 tarihli ve 1580 sayılı Belediye Kanunu’nun gerisinde” bumuş ve “Kente karşı işlenen suçun mağduru kentlidir. Kentliyi de belediye temsil ediyor. O halde kentliyi kent suçlarına karşı onun temsilcisi olan belediyelerin koruması son derece gereklidir”* demişti.

Karayalçın’ın “Belediyeleri Kamu Yönetiminin bir parçası olarak değil güvenilmeyen, kuşkuyla bakılan ve militan yatağı olarak değerlendiren… Bu mantıkla, Türkiye’nin kentleşme sorunlarıyla baş edebilmesi, adem-i merkeziyetçi bir yapı kurması, 2000’li yıllara hazırlanması, ne yazık ki olanaklı görünmüyor”* saptaması isabetsiz midir?

‘89 Belediyeciliği

Osman Özgüven ve Murat Karayalçın Belediyeleri, ’89 Belediyeciliğinin kimlik kartıdır. Merkezi iktidarın neoliberal belediyecilik anlayışına, gurur duyulası halkçı bir karşı duruştur.

1991 ve 1994 seçimlerinin sonuçlarını, ’89 Belediyeciliğine yüklemek, bu önemli örnekleri yok saymak ve emeklere haksızlık olur.

(*) Alıntılar; Bülent Tanık “Karayalçın Belediyeciliği” Ada Kentliyim Dergisi 1996/2