Öyle bir maç izledik ki sanırım uzun süre böylesi trajikomik bir 90 dakikaya daha tanık olamayız. Maçın anti kahramanı şüphesiz Arda Kardeşler denilen hakem.

20 bin Göztepeliyi tribünlerde çıldırtmak için elinden geleni ardına koymadı.

Galatasaray'ı kurtarma operasyonuna gönüllü olmuş Arda Kardeşler. Sahada olmayan hakemliğini 'VAR' ile sürdürebilme çabasında.

Öyle profesyonelce katletti ki Göztepe'yi, 20 bin kişi şahitlik yapsa hikâye.

Arkasında ipucu bırakmadı.

Bıraksa ne olacak, ipin ucu zaten işlediği cinayetin azmettiricilerinin elinde…

Göztepe'nin penaltısında 'VAR'a gidecek hazret. Dakika tuttuk tam 7 dakika konuştu ekran başına gidebilmek için.

'VAR' merkezi Riva'dan Florya'ya mı taşındı diye merak etmedik değil hani.

Galatasaray'ın pozisyonlarında 15 saniye içinde koştura koştura 'VAR'a giden bu kardeş, maçtaki tüm pozisyonlarda takdir haklarını İstanbul'un sarı kırmızılı takımı lehine yorumlayan yine bu kardeş.

Maç içinde 5 kez ‘VAR’a gitti. İkinci yarı iki takım da sürekli oyuncu değiştirdi, her penaltıda 3'er dakika oyun durdu. En az 26 dakika uzaması gereken maçı 9 dakika uzattı, onu bile tam oynatmadan maçı bitirdi.

***

Türk futbolunda maalesef büyük bir orta oyunu oynanıyor.

İstanbul odaklı 'sözde' özerk Futbol Federasyonu, İstanbul takımlarının halkla ilişkiler ajansı gibi çalışan ulusal basın, futbolcu eskisi, hakem eskisi yorumcular, üç şımartılmışlar, onların yancısı devlet destekli proje takımları da bu oyunun içinde.

Bu ülkede İstanbul'un şımarık kulüpleri küme düşmesin diye Basketbol liginde düşme kaldırıldı.

Naklen yayın gelirlerinin neredeyse yüzde 40'ı eski şampiyonlukları baz alınarak yukarıda sözünü ettiğim kulüplere veriliyor.

Televizyonda milyonlar, Gürsel Aksel'de 20 bin kişi, bilinçli işlenen bu cinayeti eli kolu bağlı seyrediyoruz.

Maksat futbol olsun, aman diyeyim şımartılmış üç cici kulübümüz uf olmasın.

Sevsinler adaletinizi de çarpık futbol düzeninizi de…