Spartalı Helen yumurtadan doğdu. Aslında yumurta dünyadır. Doğmak isteyen, bir dünyayı yok etmek zorundadır. Truva Savaşı’na neden olan Helen’i var eden anne Nemesis*, acaba hangi dünyayı yok etmek istiyordu?  

Narsist bir avcıya (Narkisos) âşık olan Karaburunlu orman perisi Ekho’nun aşkını sonsuzluğa hapseden Nemesis bu topraklarda acaba ümitsizliğin kaderini mi değiştirdi? Gelin birlikte bakalım…

Mimaslı Narkisos göl kenarında yemeden içmeden kesilmiş kendi suretine âşık olmuştu. Bu sevgisine karşılık bulamayan Ekho’nun lanetiydi. Narkisos nergise dönüşmeden önce Nemesis’in şöyle dediğini işitti:
“Sevgili Narkisos, kendi yansımana âşık olan sen, kendini reddediyorsun ve onun yerine O'na rakip olmaya çalışıyorsun, bunun sonucunda da vermeyi bir tanrı olarak zayıflık olarak görüyorsun, her şeye hakkın olduğunu hissediyorsun ama aslında son derece fakir, aç ve ruhen boşsun. Siz kalplerinin karanlığında kaybolmuş ruhlar, vereni saf olarak görüyorsunuz. Vericiyi kullanmanın size anlık bir güç duygusu verdiğine kendinizi inandırırsınız ama ne yazık ki bu sadece bir yanılsamadır, içsel kargaşanın, kendine güven eksikliğinin ve kendini sevme eksikliğinin bir belirtisidir. Kendinizi inkâr ettiğiniz için varlığınızın derinliklerinde büyük bir utanç ve değersizlik hissedersiniz.
Gerçekte, bilge bir kalbin sevgisiyle yapılan her şey, zamanla hem aydınlanmışların neşe içinde hem de hüzünlü geçmişlerinde kaybolmuşların takdir edeceği çiçekler açacaktır. Bunun nedeni? Veren kişi için gerçek zevk ve neşe, şefkat eyleminin kendisindedir."
Cevap verdi Narkisos; “O halde kaderim kötü…”

“Hayır” diye yanıtladı Nemesis ve devam etti, “Kurbanı oynama, bu senin seçimin. Bu çekim yasasıdır; istediğini alamazsın, olduğun şeyi alırsın. İnandığınız şeyi tezahür ettirirsiniz, gerçeğe dönüştürürsünüz. Bu nedenle herkes özünde kendi kaderini ve kaderini çeker ve yaratır. İnsanın durumu büyük ölçüde ruhunun ve kalbinin durumunu yansıtır.”
Narkisos "Ekho ölmedi mi?" diye sordu.

Nemesis “O asla ölmedi. Ekho yalnızca bu dünyada belirli bir biçimde ölür. Şimdi de ölen sensin. Yaşlı Ekho kuşu öldü ve onun içinde uyuyan Anka kuşu, sizin tuzağa düşürme girişiminizin acısından ve küllerinden, gerçek benliğinin görkeminden yeniden doğdu. Aslında 'yankı' terimi artık tüm dünya tarafından 'sonsuza dek süren bir sesi' tanımlamak için kullanıldığından, o ebediyen yeniden doğuyor; Ekho dokunduğu herkesin kalbinde sonsuza kadar yaşayacak. Artık onun tarafından büyülenmişlerdir ve tek gerçek zafer budur. Ekho'nun kendisi de özgürdür, bu harika evrende ve bu harika evrene bağlı, ebedi seslerle, kendi müziğiyle mutluluk içinde mistik bir havada bir yusufçuk gibi dans etmekte özgürdür.”

Bu Aşkın Senfonisi bu topraklarda yaşandı. Yanı başımızda Karaburun’da.
Narsisizme karşı ilk zafer Karaburun’da kazanılmış oldu. Aslında Ekho ölmedi. Zümrüdü Anka kuşu gibi küllerinden tekrar tekrar "yankı" olarak doğarken Sonsuza dek süren sesi kulaklarımıza fısıldanıyor: "Dünyanın duyduğu masallar değişirse, dünya değişir.”

Nemesis*: Antik Yunan inancında Nemesis, Adalet, intikam ve denge tanrıçasıdır. Nemesis adı “hak ettiğini vermek” ve "dağıtmak” sözcüğünden gelmektedir.