Pandeminin ortasında, İz TV’de tecrübeli gazeteci Özgür Coşkun ile Türkiye ekonomisi üzerine yaptığımız bir sohbetten sonra Coşkun’un odasına geçtik. Çaylarımızı içerken bana şu soruyu sordu: “Gazetemiz için yazmak ister misiniz?” Beklemediğim bu soruya böyle bir olanak verilirse çok mutlu olacağımı söyleyerek yanıt verdim. O da İz Gazete adına kendisinin de çok sevineceğini belirtti. Sonra ben ona bir soru sordum: “Ekonomi konusunda mı yazayım?” Özgür Bey hangi konuda istersem o konuda yazabileceğimi söyledi. “Herhangi bir çerçeve çizmiyorsunuz yani?” dedim. Coşkun, ne düşünüyorsam onu yazabileceğimi söyleyerek karşılık verdi. Bu yanıtlar tabii ki Türkiye’nin malum ortamında benim için çok önemli ve anlamlıydı. İki açıdan çok memnun olmuştum: İz Gazete’nin yazarlarını böyle özgür bırakan bir politikasının olması ve yazarlarının sorumluluk duygularına böylesine güvenmesi. Bunlar bir gazete için çok önemli özellikler.   

7 YILIN İZİ'NE ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ 

İz Gazete’nin kurulduğu 2016 yılının bir gazete çıkartmak için en iyi yıl olduğu söylenemez. Sonraki yedi yılın da bir gazetenin gelişmesi ve kurumsallaşması için ideal yıllar olmadığı çok açık. Çevresel sorunların oldukça kısıtlayıcı olduğu bir dönemde İz Gazete, belirgin bir yükseliş gösterdi ve özellikle İzmir’de yaşayan vatandaşların hayatının önemli bir parçası olmayı başardı. 

Ümit Kartal, İz Gazete projesine inanan ve projesini hayata geçirirken her adımı ayrıntıları ile organize eden ve insanları bu amaç çevresinde toplamayı başaran isim. Yazarlara, gazete çalışanlarına ve okuyuculara yönelik tavırları oldukça saygılı, açık fikirli ve teşvik edici. Bu tutumu gazetenin çok kıymetli bir insan kaynağı oluşturmasında büyük rol oynamış olabilir. Gazete çalışanlarının tamamını tanımıyorum ama tanıdıklarımın işlerine yaklaşımlarının oldukça ciddi olduğunu biliyorum. 

Zaman zaman yazılarımla ilgili olarak görüştüğüm, fikir alışverişinde bulunduğum Yağız Barut genç yaşta gazetenin yazı işleri müdürlüğü sorumluluğunu almış. Konuştuğunuz zaman kendisinde otuz yıllık bir gazetecinin olgunluğunu görebilmek mümkün. Son derece geniş bir vizyona sahip, her zaman öğrenmeye hazır olduğunu ifade eden ama aslında kendisinden de çok şey öğrenilebilecek bir profesyonel. 

Zaman zaman Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ile ilgili görüşlerimi alan Gizem Taban da oldukça nitelikli bir gazeteci. Sorduğu sorular çok mantıklıdır, nettir, doğru bir sıra ile sorar ve ertesi gün gazeteyi açıp söylediklerinizi okuduğunuzda düşüncelerinizin gayet isabetli şekilde aktarıldığını görürsünüz. 

Yakın zamanda tanıdığım ve yazılarımla ilgili olarak haberleştiğim Haber Müdürü Şermin Çolak’ın da gayet disiplinli, çalışkan bir gazeteci olması İz Gazete’nin geleceği açısından çok önemli. 

Sonuç olarak İz Gazete, yazarlarının özgürce yazabildiği bir gazete olmasının yanı sıra son derece nitelikli çalışanlara sahip olan bir kurum. Gazete’nin oda ve koridorlarında dolaşırken, genç çalışanları ile selamlaşırken kendinizi bir gazetecilik okulunda gibi hissedebiliyorsunuz. Bu okulun her ziyaretinizde daha da geliştiğini, teknolojisinin güncellendiğini, organizasyonun yedi yıl öncesinin mütevazı şartlarının çok ilerisinde bir noktaya geldiğini görüyorsunuz. İz Gazetenin 7’nci kuruluş yıl dönümü hakkında bunları düşünüyorum.