Teknolojinin hızla gelişimi, medya finansının eko sistemini baştan aşağı değiştirdi. Gazeteler 3 ana gelir kaynağı ile yaşamlarını sürdürüyordu.

Satıştan kazanılan para, özel reklamlar ve Basın İlan Kurumu sayesinde devletin verdiği destek bir medya kuruluşunu ayakta tutmaya yetiyordu.

Teknolojinin gelişimi tüketim alışkanlıklarının değişmesine de yol açtı. Artık insanlar gazete almamaya başladı. Tirajlar düştü, satışlar azaldı. Bununla doğru orantılı olarak da reklam gelirleri dibe vurdu. Yerel basının yaşaması ise yüzde 70 oranında devletten aldığı desteğe kaldı.

Habercilik pahalı bir iş. Emek gerektiriyor, ekip çalışması gerektiriyor, teknolojiyi yakından takip etmek gerekiyor, tüm bunlar maliyeti yüksek faaliyetler. Kaliteli içerik, doğru haber üretebilmek için kalifiye gazetecilere, üretilen içeriği hedef kitleye ulaştırmak için de son teknolojiyi doğru kullanmaya ihtiyaç var.

Ama günümüzde her şeyin bedeli ve fiyatı artarken haber neredeyse kitlelere bedavaya ulaşır hale geldi. Her birimiz küresel iletişim devlerinin gönüllü içerik üreticisi, kölesi olduk. Google, facebook, twitter, instagram, linkedin, tik tok ve benzeri çok sayıda dijital platformda her türlü haber (yalan-asparagas) havada uçuşuyor.

Barınma hakkı, eğitim hakkı, sağlık hakkı gibi haber alma hakkı da kamusal bir hak. Bu yüzden de editoryal bağımsızlığın sürdürülebilmesi, haberin tekelden kurtulması, demokrasiyi yerelden güçlendirmek için özgür gazeteciliğin belli kıstaslar dahilinde devlet tarafından ve özerk bir kurum tarafından desteklenmesi elzem. Yoksa basın ve ifade özgürlüğü boş bir söylem olarak kalıyor.

Demokrasiyi, ifade ve basın özgürlüğünü güçlendirmenin bir yolu da yerel basının güçlü olması. Basın İlan Kurumu bu yüzden kuruldu ve 62 yıldır bu doğrultuda hizmet veriyor.

Bu hafta Meclis gündemine bir yasa değişikliği gelecek. Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülecek. Bu kanun teklifinde bir madde var ki, geçtiği takdirde yerel basının idam fermanı Meclis tarafından verilmiş olacak.

Değişikliğin detayları manşet haberimizde var ancak ben yine kısaca değineyim.

İşin özü şu, bu madde geçerse Kamu İhaleleri bundan böyle yerel gazetelerde değil Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden yayınlanacak. Bu da yerel gazetelerin yüzde 40 civarında gelir kaybına uğraması anlamına geliyor. Yani pek çok gazete kapısına kilit vuracak ve çok sayıda meslektaşımız işsiz kalacak.

Geçtiğimiz ay çıkartılan ve kamuoyunda Dezenformasyon Yasası olarak bilinen yasayı da kadük hale getiriyor bu değişiklik teklifi. Öyle ki yeni çıkan yasa daha uygulanmadan işlevsiz bırakılıyor. Konuyu iyi bilen iyi niyetli bürokratlar bu maddenin yanlışlığı konusunda gerekli uyarıları yapıyor ama nedense bu uyarılar dikkate alınmıyor.

Oysa ki değişiklik yasa maddesine eklenecek tek bir satır tüm sorunu ortadan kaldıracak. “4734 sayılı Kanunun (Dezenformasyon Yasası) 13’üncü maddesi saklı kalmak kaydıyla” ibaresi ısrarla değişiklik metnine konulmuyor.

Kamu İhale Kurumu (KİK) yapılan itirazlara tatmin edici bir yanıt vermiyor ve görüşünde ısrar ediyor. KİK, “Kanun Teklifi’ndeki düzenleme 7418 sayılı Kanun ile yapılan değişikliği kadük hale getirecek bir amaç taşımadığı gibi, söz konusu değişiklikle getirilen yeni kuralların etkin bir şekilde uygulanmasını teminen, EKAP’ta yayımlanmakta olan ilanların Basın İlan Kurumu İlan Portalında da yayımlanmasına yönelik Kurumumuz ve Basın İlan Kurumu arasında entegrasyon kurulması hususunda görüşmelere başlanmıştır. Yukarıda aktarılan bilgiler çerçevesinde, 2/4680 Esas numaralı “Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin 13 üncü maddesinin mevcut haliyle kalmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir” cevabını veriyor.

Ancak mesele ilanların Basın İlan Kurumu Portalı’nda yayınlanması değil, yeni yasada öngörüldüğü şekilde ‘yerel bir gazete ile yerel bir internet sitesinde’ yayınlanması. Basın İlan Kurumu’nun internet sitesinde yayınlanacak ilanların gazetelere bir faydası yok.

İşin özü bu mesele yerel basının geldiği nokta açısından hayati önem taşıyor. İstisnasız tüm milletvekillerine yerel basın adına çağrımız var. Bu değişiklik teklifini kabul etmeyin. Bu teklife oy veren her milletvekili yerel basının idamına el kaldırmış olacak. Yerel basını olmayan bir Türkiye’de ise demokrasi, basın ve ifade özgürlüğünden söz etmek sadece abesle iştigal.