Erken seçim için gereken koşulların çoktan oluştuğunu siyasilerin yanı sıra milyonlarca insan biliyor ve dile getiriyor. Erken seçimi oluşturan koşullar aynı zamanda seçim sonuçlarını da ortaya koyabiliyor. Bunları en son yerel seçimlerde yaşamıştık.

Çok daha öncelere gidecek olursak DSP, ANAP ve MHP koalisyonunun olduğu 2002 yılında yaşanan zamlar ve kriz ortamından dolayı iktidara gelen AKP iktidarı, bugün aynı koşulları kendi yarattığı için seçimlerden nasıl bir sonucun çıkacağı da belli.

“Şunu açıkça söylesene” dediğinizi duyar gibiyim. Söyleyeyim. 2021 yılında zamlarla gelen AKP iktidarı yine zamlarla gidecek. Çünkü belirleyici olan ekonomik koşullardır ve bu koşullara göre AKP yönetimi şansını kaybetmiştir. Yoksulluk, açlık fukaralığın arttığı son yıllarda, halkın tabiriyle söylemek gerekirse, “Getiren de götüren de tenceredir” diyorum.

Yoksulluk ve açlık unutulan konuları da unutturmuyor. Soğan ve patates depolarını terör odaklı evler gibi basıldığını geçtiğimiz yıl yaşamıştık. Bunu niye anımsattım çünkü önümüzdeki günlerde en büyük sorun temel gıdaya erişim sorunu olacaktır.

Milli ve yerli Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin tarım politikası dediği şey sadece ithalat. Dışarıdan al yerli üretimi bitir. İyi de bu gıdaya ulaşım sorunu sadece Türkiye için değil dünyanın sorunu haline geldi. Bizim yöneticilerimiz bunu görmüyor ne yazık ki!

Rusya’nın bütün tarım ürünlerinin ihracatına 50 dolarlık ağır vergiler getirdi. Ukrayna ise ayçiçeği yağına 150 dolar vergi koymaya hazırlanıyor. Türkiye’nin de ayçiçeği ithalatının yüzde 80’i Ukrayna’dan karşılanıyor. Bunlar bir iki örnek ama Tarım üretimine dönülmezse gıda için de kuyrukları göreceğiz. Bugün ekmek kuyruklarını gördük, elma, karnabahar ve yumurta kuyruklarını da gördük. Bu günlerde yağ stoklarından bahsediliyor ki yağ kuyruklarını da görürsek hiç şaşırmayın. Yaşamsal gıda ürünleri bunlar.

AKP iktidarı daha önceki hükümetleri Sümerbank üzerinden eleştirerek, “Banka kumaş mı satar” diyen iktidar PTT’ye yağ sattırıyor. Birçok pazarlama işine bulaştırılan PTT’nin ucuz yağ satmaya hazırlanıyor. Son dönemlerde ay çiçek yağı başta olmak üzere temel gıda fiyatlarında meydana gelen artışlara karşı, PTT’nin indirimli satış ortaklığı devreye alınacak. Ne diyorsunuz buna?

 Önlemler alınmazsa gıda sorunu bir milli güvenlik sorunu haline gelebilir. Hangi ülkede gıda varsa onu silah gibi kullanabilecek. Tüketen bir ülke doyurulamaz. Üretmek şart. AKP iktidarıyla üreten Türkiye, tüketen bir ülke haline geldi. Çözüm mü altını çizerek söylüyorum tarıma doğrudan destek verilmeli. Her tarla bir üreten fabrika olarak düşünülmeli. Bu yapılırsa yıllar öncesinde olduğu gibi kendi kendine yeten bir ülke olacak, ithalata harcanan döviz ülkede kalacak, devlet vergisini alacak, şehirde sosyal bir sorun haline gelen işsizlik sorunu çözülmüş olacak.

Ülke gençliğinin yüzde 70-80’i ekonomik, özgürlük ve yaşam koşulları yüzünden, demokrasisi gelişmiş  yabancı ülkelere gitme peşinde. İktidarın devamlı gündem değiştirme çabası ise iyi yönetemediğinden kaynaklı sorunların arttığının bir göstergesi haline geldi. Siyasilerin dokunulmazlığını kaldırma çabası, amirallerin gözaltına alınmaları gibi gündemler de eskisi gibi haftalarca aylarca sürmediği de ortada. Yani iktidar gündemi de değiştirmekte zorlanmaya başladı. Tek adam yönetiminin iç ve dış politikada sıkıştığı ize ortada.

Son cümle, bu yazımda en çok gıda sorunu ve üretime dayalı konuya değindim. Yazamadığım birçok sorunu aşamayan

partili cumhurbaşkanlığı sisteminin başlı başına sorun olmaya devam ettiği Türkiye’de, sizce erken seçimden bahsedilir mi edilemez mi?

Hadi yanıtınızı duyar gibiyim. Ben de aynı fikirdeyim erken seçim kapıda.