Her şey ‘kardeşim Esad’ ın ‘Esed’ e dönmesi ve 2012 yılında ‘Şam’daki Emeviye Camiinde namaz kılacağız’  sözleriyle başlamıştı. Aradan 7 yılı aşkın zaman geçti, Esad yerli yerinde, Türkiye kayıtlı, kayıtsız milyonlarca Suriye’li ile doldu. Işid, yüzlerce insanımızı bombalarla katletti, Rusya, AB, ABD ile papaz olduk, ekonomi yerle bir…Sorunları diplomasi ile çözmek yerine,   her lafın içine bodoslama dalmak, ona buna atarlanmak, içeriye tribünlere oynamak için dış dünyayı karşımıza almakla  ülkeye sorun üzerine sorun yüklendi.

‘Milliyetçilik’ kisvesiyle askerimiz sınır dışına gönderildi, kayıplar verildi. ‘Hamaset ile cehalet kolkola’  girdi ‘vatan millet’ naraları atıldı.

Şimdi, haberli, randevulu yine Suriye topraklarına girilecek. ABD oralarda gerekli ön hazırlığı yapacak, Kürtleri ve kendi askerlerini çekip Işid’i bizim sorumluluğumuza bırakacak.  ABD, 10 bini tutuklu ne kadarı sahada olduğu bilinmeyen Işid militanını ‘Bunlarla sen ilgilen’ deyip kucağımıza bıraktı.

Suriye meselesi, Türkiye için artık çok büyük bir çıban başı ve bu bela daha çok baş ağrıtacak!..

Mescit yaparak eğitime çağ atlatacaklar…

Dünya Ekonomik Forumunun yayınladığı Eğitim Kalitesi 2018 raporu, bu alanda Tanzanya, Mozambik ile aynı kalitede olduğumuzu ortaya koymuştu.  Pakistan’ın bile eğitim kalitesinin daha iyi olduğunu gösteren rapor, Türkiye’nin  ne yazık ki  eğitimde ‘dibi gördüğünü’ gözümüze sokmuştu. 

Tabii anlayana! Her yıl değişen eğitim sistemi ile çocukları ve aileleri dumur eden iktidar, ‘eğitimsiz toplum en kolay yönetilendir’  şiarıyla yoluna devam ediyor.  Fen Liselerini kapatıp ülkeyi İmam Hatip Liselerine boğan AKP,  itinayla ‘arka bahçe’ dizayn etme gayretinde.

Liseye dört işlemi bilmeden başlayanlar, Üniversite sınavlarında 0 çeken yüz binler, barajı bile geçemeyen çok daha büyük çoğunluk… Bu acı verici tablo belli ki iktidar için bir kaygı nedeni değil.

Bir ülkeyi ileriye taşımak, dünya ile rekabet edecek seviyeye  getirmek; önce bilim ve elbette kültür, sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlarda etkin olmaktan geçiyor. Yıllardır gördük ki, AKP’nin öyle bir hedefi yok. ‘Düşünen’ değil, ‘inanan ümmet’ yaratmaya çalışıyorlar.

Biliyorlar ki, inanmak, düşünmekten kolaydır!..

O nedenle, varsa yoksa, din eğitimi!.. İktidarın bu konudaki son icraatı, her okula mescit yapılması kararı oldu.

Eğitimdeki en önemli eksiğimiz her okula mescit yapılması idi, bu eksiği görüp hemen giderme cihetine gitmişler, vallahi bravo!..

Oyları düştükçe, din argümanına sarılan AKP’yi bakalım okullardaki mescit kurtarabilecek mi?