Kısa süre önce Bagram hava üssünün kontrolünü Afgan yetkililere devreden ABD, Afganistan'da kalan son askerlerini de geri çekiyor. 2001 yılından bu yana ABD'nin en uzun süren silahlı mücadelesi olan Afganistan savaşında 2 bin 448 Amerikalı hayatını kaybetti. 

Amerika'nın Afganistan'a girdiği 2001 yılında Afganistan'dan haberler geçmek için Pakistan'da Kabil'e gittik. Uzun uzun anlatacak değilim. Bii aya yakın kaldığımız Afganistan'da devletin olmadığı, insanların ortaçağ karanlığını yaşadığı, korkunç bir ortamda bulduk kendimizi. 

Aşiretler ve kabilelerin oluşturduğu farklı etnik gruplara sahip nüfusun yüzde 85'i okuma yazma bilmiyor. Sadece kadının değil insanlığın unutulduğu bir ülke. Taliban rejimi tarif edilemeyecek çağdışı bir yaşama mahkum etmiş insanları.

Uyuşturucunun ekmek, su gibi kullanıldığı, bazı Afganlıların camiye girmeden önce uyuşturucu kullandıktan sonra ibadet yaptıklarına şahit olduk...

Bunları başka bir yazı dizisiyle ele almak lazım. Dönelim Türkiye'nin dış siyasetine. Bugün baktığımızda savaş mantığını ve uluslararası ilişkileri kavramamış bir iktidarla karşı karşıyayız.  Mehmetçiğin görev yapması istenilen Afganistan, yıllardır emperyalistlerin siyasi islam aracılığıyla enkaza dönüştürülmüş adeta orta çağ devrini yaşayan bir ülke haline getirilmiş. O Afganistan, 1960'larda kadınların sokaklarda istediği gibi giyinip gezdiği, kendi hakları için mücadele ettiği modernleşme  yarışına girmiş bir ülkeydi. Bugün ise kadınların tamamının gözleri, yüzleri görünmeyen burka denilen çarşaf içine hapsedilmiş, insan haklarının ihlal edildiği, sağlık, eğitim ve bir çok mağduriyeti yaşandığı bir ülke haline gelmiş.

Taliban'ın dediğini yapmayanların boğazlandığı, taşlanarak öldürüldü bir ülke Afganistan.

AKP Genel Başkanı Erdoğan ise Taliban  inancının bize yakın olduğunu iddia ediyor. Kabil'de bulunup Taliban'ın ne olduğunu ne yaptığını gördüğüm için Erdoğan'a kesinlikle katılmıyorum.  Afgan ve Pakistan halkları kendi inançlarına ters olan Taliban'ı müslüman olarak görmüyor. Yani dünya görüşleri ve din anlayışı ortaçağ anlayışına sahip böyle bir ülkeden söz ediyoruz.

Bu ülkeye Türk askerini gönderiyorsunuz. Onların hayatlarını riske edeceksiniz. Bu çok büyük bir yanlış. Türk askeri Afganistan'dan derhal çıkmalıdır. Erdoğan ve AKP'nin Taliban ile kendilerinin inanca dayalı bir ortaklığı varsa bunu bilemeyiz. Türkiye Cumhuriyeti  herhangi bir dinden yana değil bütün dinlere ve inançlara eşit uzaklıkta olan bir devlettir. Türkiye'de Alevi ve Sünni yurttaşlar arasında toplum içinde farklılık yok. Onlar birbirine düşman değil, düşman olanlar din  yobazlarıdır. Hristiyanlar, Müslüman, Musevi hangi dinden olursa olsun ortalığı karıştıran din yobazlarıdır.

Din yobazlığı yaşama düşmandır. Terörist Taliban rejimi vahabi anlayışını savunan Amerika'nın bir ürünü ve kuklasıdır. 2001 yılında Afganistan'a giren Amerika Taliban'ı neredeyse ortadan kaldıracak kadar sindirmişti. O Amerika şimdi neden geri çekiliyor? İstese yok edebilirdi Taliban'ı! Emperyalist emelleri yüzünden oyun üzerine oyun kurgulayan Amerika, şimdi Türkiye'yi orada kullanmaya kalkıyor. Bence Erdoğan çok dikkat etmek zorunda. Oyun çok büyük ve tehlikeli.

Mülteci konusuna bakacak olursak, bu konunun Birleşmiş Milletler çerçevesinde ele alınması gerekir. Konuya duygusal bakmak çözüm değildir. Zamanında zenginliklerini sömürerek bugün yoksulluğa mahkum ettikleri Asya ve Afrika ülke halkları bugün zenginliği paylaşmayan Avrupa ve Amerika'ya gitmek isterken Akdeniz'i neredeyse bir göçmen mezarlığına dönüştürdü.

Suriye'de 8,5 milyon insan ülkesinden kaçtı. Bunların 5 milyonu Türkiye'de. AKP başta olmak üzere emperyalizmin emrine giren batı, Amerika Birleşik devletleri, AKP iktidarı Suriye'de mezhep savaşına ruh hastası cihatçı katilleri dünyanın her yerinden toplayıp Suriye götürdüler ve sonuç ortada. Suriye'deki iç savaşın sorumlularından biri de AKP iktidarıdır. Bugün 

Gaziantep'te bir esnafımız, "Suriye'de üniversite kuruyorsun burada esnaf kan ağlıyor. Hizmeti oraya götürüyorsun bize bakan yok" diye bas bas bağırıyor. Türkiye Suriye'den çok hızlı bir şekilde çıkmalıdır.

Afgan meselesi ise iktidarın gericiliğin sosyal tabanını genişletmek için mültecileri kullanıyor. Evet sahip çıkalım. Ama AKP'nin kirli siyasetini, yeni derin devlet ve şeriat yapılanmasını, ne olduğu belirsiz karanlık SADAT'ı görmezden gelemeyiz. Bakın Afganistan'dan gelen göçmen ve mültecileri sınır komşusu olan Kazakistan, Özbekistan, İran, Pakistan'a gitmiyorlar ama İran'ı geçip Türkiye'ye geliyorlar ve ellerini kollarını sallaya sallaya da giriyorlar kimse engellemiyor. Sizce neden acaba? Suriyeliler Türkiye'ye sınır komşusu olduğu için sığındı. Pekiyi Afganlılar sınır komşumuz değil.Burada bir sorun var. bu bir  organizasyon ve yaşlı, kadın, çocuklar yok hepsi genç erkek ve sağlıklar.  Mültecilerin olası bir iç karışıklıkta vurucu cihatçı olarak kullanılmak istendiğine dair iddialar var. Dolayısıyla bütün bunlar konusunda bir kere iktidar sağlıklı bilgilendirilmelidir. Bir başka şey de bu topluma bilgi vermelidir ve bu geçişler, bir bir denetlenmelidir. İkincisi entegrasyon programı hazırlamalıdır. Birleşmiş Milletler'den iskan, sağlık eğitim gibi birçok konuda destek istenmelidir. Çarpıcı bir diğer örnek, İstanbul Fatih'te gettolar var. Suriyeliler birlikte yaşıyorlar ve o kendi geldikleri coğrafyanın tırnak içinde belirtiyorum O vahşi ideolojisini yeniden üretiyorlar ve bu bir tehdit oluşturmaya başlıyor. Bir yer altı ekonomisi ve çeteler oluşuyor suç artıyor... vesaire. Bu da toplumun tepkilerine ve onlara düşmanca yaklaşmasına yol açıyor. Özetle ortada

patlamaya hazır alevlenecek bir çatışma ortamı var. Türkiye'de 20 milyon insan yoksulluk sınırının altında yaşıyor, gelir adaleti bozulmuş, insanlar kendi geleceklerinin derin kaygısı içine sokulmuş bir ülkede yaşıyoruz. Bunun üzerine 6 milyon mülteci gelmiş uslararası destek olmadan bir entegrasyon programı olmadan bu mülteciler Türkiye'de barındırmak mümkün mü? Tekrar altını çizerek soruyorum, mülteci sorunun altında farklı planlar mı var? İş işten geçmeden, Emperyalist ABD ve yandaşlarının ''Taliban tezgahı''ndan önce Birleşmiş Milletler'in Suriye ve Afgan mülteci soruna bir an önce el atılması gerekiyor.