Son yılların en muhteşem, en coşkulu, en öfkeli, en direngen, en kalabalık, en genç 8 Mart’ıydı. Kıbrıs Şehitleri’ni bir uçtan bir uca dolduran binlerce kadın çok renk tek sesti! Tanıdık tanımadık herkes, orda, kadınlarla, eşcinsellerle, translarla birlikte, yan yan olmanın verdiği güç, kıvanç ve mutluluğu ile birbirine bakıp gülümsüyordu.

Devlet, polis yığmıştı yine alana. Tomalar saatler öncesinden getirilmişti. Belli ki gözdağı verilmeye çalışılmıştı. Ne güvenliği? Kimi kimden koruyacaksınız? Dünyanın en barışçıl eylemindeyiz. İstanbul’da yaşandığı gibi kadınların önünü kesmeyince, önünü kestiğiniz kadınlar kararlılıkla en demokratik haklarını kullanıp yürümek istediğinde saldırmadığınızda, şiddet uygulamadığınızda hiçbir güvenlik sorunu yaşanmıyor. 18 yıldır İstanbul’da yapılan Feminist Gece Yürüyüşü’nü, kadınların iradesini yok sayarak engellemeye çalışmanın hiç faydası yok, görmüyor musunuz? Her yıl hem sayısal olarak çoğalıyor kadınlar hem de daha coşkulu ve kararlı oluyorlar.

İzmir’e dönersek;

Kadınlar, ‘KRİZE,ŞİDDETE,SAVAŞA,SÖMÜRÜYE KARŞI EŞİT VE ÖZGÜR BİR YAŞAM İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ’ yazılı, İzmir Kadın Platformu imzalı tek pankartın arkasında, dövizlere, ellerine, bedenlerine yazdıkları ve hemavaz haykırdıkları sloganlarıyla yürüdüler.

‘Asla yalnız yürümeyeceksin! JinJiyanAzadi! Kadın cinayetleri politiktir! Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa! Susma haykır, lezbiyenler vardır! Görünmeyen emek, sesini yükselt! Kadınlar savaş istemiyor! Nerdesin Aşkım (Buradayım aşkım)’ diyen kadınlar yeri göğü inlettiler! Dersim’de haftalardır kayıp olan Gülistan Doku’ya ne olduğunu binlerce kadın bir kez daha sordu ve Gülistan bulunana kadar sormaya devam edeceklerini ısrarla haykırdılar. Hakikaten muhalifler söz konusu olduğunda gerekli gereksiz istihbarati duyarlılık had safhadayken genç bir kadının bulunmaması, ‘Kimler korunuyor?’ sorusunu akla getiriyor.

Bu sene genç katılımındaki artış dikkatlerden kaçmadı. Okulda, sokakta, ailede,işyerinde baskı ile zapturapt altına almaya çalıştığınız, geleceğe dair güvence vermediğiniz genç kadınlar çok öfkeli ve kararlılar. Haberiniz olsun! Öyle kolay olmayacak ‘dindar ve kindar nesiller’i doğurup büyütecek ‘makbul kadınlar’ yaratmak!

Yürüyüş ve basın açıklaması sonrası İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü’nün hazırladığı performans gösterisi çok etkileyiciydi. Taybet Ana’dan Gülistan Doku’ya uzanan şiirsel anlatım, tütsüler ve süpürgelerin yer aldığı görsel şölen sarsıcıydı. Sanatın direnişle buluştuğu anın güç ve keyif vermesi…Emeklerine, yüreklerine, dillerine sağlık arkadaşlarımın. Bu arada sokak aralarına yorgunluk atmak, bir çay içmek için oturan kadınların alandan gelen müziğe eşlik edip halaylar kurması, zılgıtlarla yeri göğü inletmesi görülmeye değerdi!

Sosyal medyadan takip ettiğim kadarıyla ülkenin her ilinde, birçok ilçesinde kadınlar kararlılıkla ve coşku ile alanları doldurmuşlar. Hakkari’den Balıkesir’e kadınlar, kazanılmış haklarına sahip çıkmak için, savaşa dur demek için, şiddete, emek sömürüsüne karşı sokaklarda buluştular. Yönetenlerin sokağa, kadınlara ve LGBTİ+’lara kulak vermesi gerekir demokratik bir ülkede.

Her yıl bir slogan damgasını vurur 8 Mart’a. Bu yıl favori ‘Sana mı soracağız ‘KEL’’ . ‘Kel’ kim ola ki?

Slogan atıp dağılalım;

YAŞASIN 8 MART

YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI!