Seçim çalışmalarının hız kazandığı bu günlerde, iktidar tarafında muhalefeti hedef alan, kutuplaştıran bir söylem var. Zaman zaman saldırı boyutuna ulaşan bu söylem karşısında muhalefetin tavrı önem arz ediyor. Sıradan bir yerel seçim olmadığı, bir demokrasi sınavı verildiği tespiti muhalefetin ortak paydası. İktidar dışında kalanların bu sınavı başarıyla geçip geçemeyecekleri, yaptıkları tespite uygun pratik geliştirip geliştiremeyeceklerine bağlı.

7 Haziran, 16 Nisan Referandumu ve kısmen 24 Haziran Seçimleri, iktidara karşı bir ‘blok’ olmanın, iktidarı geriletmese de durdurabildiğini gösterdi bize. Hala yüzde elliyi geçmeyi başaramıyor olmasının kerameti, tüm eksiklerine rağmen bu ‘yan yana’ duruşta.

Yerel seçimler, bu ‘blok’u genişletme ve güçlendirme açısından verimli bir zemin. Merkezi düzeyde yapılan ittifaklar ve üretilen politikaları aşan, yerelin tüm muhalefet dinamiklerini kapsayan bir tarz geliştirilebilir. İzmir özelinde konuyu açarsak, arkasında güçlü bir halk desteği olan Tunç Soyer’e önemli bir görev düşüyor.Zaten tüm emek, demokrasi güçleri yaptıkları açıklamalarla, Akp-Mhp bloğunu geriletmek için üzerlerine düşeni yapacaklarını beyan ettiler. Hdp, büyük şehir ve ilçelerde belediye başkanı adaylarını çıkarmayarak ‘oyları birleştirmek’ taktiğini kullandı.

Gelelim sorularımıza;

Tüm belediyelerine kayyum atanan, seçilmiş belediye eş başkanları görevden alınmış, çoğu cezaevlerinde rehin tutulan, yereldeki izleri silinmeye, kazanımları yok edilmeye çalışılan ve bu seçimde İzmir’de hem aday çıkarmayıp hem de size desteğini açıklayan Hdp’ye karşı tutumunuz ne olacak?

Bildiğim kadarıyla Hdp İzmir İl örgütü ile henüz bir görüşmeniz olmadı. İki milletvekili ve yaklaşık altı yüz bin oyu olan bir partinin kentin yönetimine dair görüş ve önerilerini dikkate alacak mısınız?

Hdp seçmenin tarihsel alt yapısı olan, Chp’ye dair ‘çekincelere’ni nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz?

(Bu noktada, özellikle Genel Başkanınızın Hdp ile ‘aynı karede’ olmamak için gösterdiği özene karşılık, Sur Belediyesi ile kayyumlara karşı ortaya koyduğunuz dayanışma çok önemli. Son süreçte sizi karalamak ve kriminalize etmek için kullanılan bu dayanışmaya sahip çıkmanız da ayrıca değerli.)

‘Mahalli müşterek ihtiyaçları’ belirlerken, demokratik katılımı gözeteceğiniz ön kabulünden hareket edersek, siyasal gerilim ve kutuplaşmanın kronik hale geldiği bir ortamda, hemşehirlerinin bir araya gelerek müşterek ihtiyaçlarını belirleyeceği bir formül üzerine çalışıyor musunuz?

Kadın boyutuyla baktığımızda; eş başkanlık, kota, fermuar sistemi gibi, kadınların temsiliyetlerinin önünü açan uygulamaları ve kadın da(ya)nışma evleri, şiddet gören kadınlar için kurulan ‘alo şiddet hattı’ ‘ilk adım istasyonları, ekonomik açıdan güçlendirmeyi amaçlayan kadın pazarları, belediye bünyesinde oluşturulan Kadın Politika Daire Başkanlıkları ve Müdürlükleri … vb. gibi toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik belediyecilik deneyimleri açısından ciddi kazanımları olan Hdp’ li kadınlarla bir araya gelip,’Kadın Dostu Kent’ projenize katkı koymaları için, görüş ve önerilerini dikkate alacak mısınız?

Cevaplarınızı bekliyoruz.