Üstüne bir şeyler yazmasam olmazdı. "Yanık" İzmir Devlet Tiyatrosu tarafından sahneye konan belki de bu sezonun en iyi oyunu. Metin sizde derin izler bırakmanın yanında çok iyi bir matematikle kurgulanmış ve sürükleyiciliğini de bu denkleme oturtmuş.

İzlediğim oyunun ilk gösterimiydi. Ve sanırım siz izlediğinizde, unutamayacağınız bir 2 saat olacak.

Evet sarsılacaksınız. Canınız sıkılacak, çığlıklara iç sesinizin haykırışı eşlik edecek ve bu tuhaf bir tat bırakacak ruhunuzda. Hayatın nasıl emildiğini, ellerimizde hiç bir şeyi tutamadığımızı keşfedeceğiz belki de.

""Diyelim ki büyük bir haksızlığa uğradınız, sizi haksızlığa uğratanların hayatınızın ilkelerini suistimal ederek, yalanlarla çevrenizi sardı. Konuşsanız ilkelerinize zarar vereceksiniz. Sussanız, bırakın tanımayanları belki de dostlarınızın bile büyük çoğunluğu gerçeğinizin bu olduğunu sanacak. Öyle şeyler söyleyecekler ki, duyduklarınız kılıçtan keskin olacak, ruhunuzun kanatılmış yaralarına tuz basmaya bile gitmeyecek eliniz. Karnınızda kocaman bir ağrıyla gömüleceksiniz derin bir zindana. Oysaki insana yarayan bir şeyler yapmanızı elinizden alacak bu yalan sarmalı kişisel bir hırstan ibaret. Yok, etme tutkusuyla sizi bataklığa gömmeye niyetli ama ya "saçının bir teli temiz olsa onu oradan çekip çıkartacağız" diyenler yanındaysa onun.

Susmanın derin, erdemli ve kasvetli yalnızlığında "gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır" şarkısını dinleyerek demleneceksiniz.

Dışarıdan gelen sesler, fırtına gibi büyüyecek ve gelip dayanacak evinizin çatısına, siz dostlarınızın ve gerçeğin mutlaklığına sığınıp bekleyeceksiniz geçmesini.

Sonunda her şey olup bitecek. Düşüp kalkamayanların yangın yerinden çıkacaksınız. Yanık her yeriniz. Yanıklardan süngülü cümlelerin izlerini kazıyacaksınız. Güzel insanların gözlerinin kaplıcalarında iyileşeceksiniz. Gülüşleriyle elinizi sımsıkı tutanlar kuş cıvıltılarının arasına götürecek sizi.

İyisi mi siz gidin bir seyredin oyunu. Barış Erdenk ismini kazıyın aklınıza. Rugerm'in gözlerine bakın arada ki; orada gördüğünüz damlaların dünyasından mutluluk aksın göğünüze.

Bir bakmışın evde rakıyı su koymuşsun, Ahmet Kaya çalıyor bilgisayarda "benim sonum dünden belli"

İç savaşa dair yazarla konuşurken kolçağı kırılmış koltuğunda, "ben yandım siz yanmayın" diyecek Ahmet Kaya'nın sesinde Wajdi Mouawad