Az çok tüm Türkiye duydu, Kanal İstanbul gibi Çeşme-Urla Yarımadası bölgesinde de bir kanal Çeşme Projesi var.

NEDİR BU KANAL ÇEŞME PROJESİ?
2020 yılı başlangıcında Cumhurbaşkanlığının 24 Ocak 2020’deki tek bir kararnamesiyle Çeşme-Alaçatı bölgesindeki 95 Milyon m² Hazine arazisi “Çeşme Kültür ve Turizm ve Koruma Bölgesi” olarak ilan edilmiş, bu alandaki tüm tasarruflar (Belediye İnşaat izinleri, Orman, SİT, DSİ) diğer resmi kurumlar devre dışı bırakılarak sadece Turizm Bakanlığı yetkin kılınmıştı. Bilahare Turizm Bakanı Mehmet Ersoy bölgede çok büyük bir turizm projesi yapacaklarını açıklamıştı.

Bakan Mehmet Ersoy İzmir’deki bazı ekonomik kuruluşları ve İzmir Büyükşehir Belediyesini birkaç defa toplantıya çağırmış, bu toplantılarda bu arazideki tüm diğer bakanlıkların tasarrufunun kaldırıldığını ve tek tasarruf sahibi olarak Turizm Bakanlığının belirlendiğini belirtmişti. Bakan bu bölgede yeni ve eşsiz bir turizm projesi geliştireceklerini, 20 tane golf sahası, Türkiye’nin en büyük müzesi, marinalar, oteller, film stüdyoları gibi birçok turizm amaçlı tesislerin inşa edileceğini, 100 bin yeni istihdam yaratılacağını, su probleminin de deniz suyunun arıtılarak halledileceğini belirtmişti.

ARAPLAR DEVREDE….
Kanal İstanbul’a benzer bir şekilde Bakan’ın anlattığı bu masallar yeni değildi. Üç aşağı, beş yukarı aynı proje ve planlar 2015 senesinde Suudi Arabistan Kralının Annesinin ortağı olduğu SND-Albassam Grup isimli İngiliz kapital fon firması tarafından da Çeşme için “Yeni Çeşme Projesi” olarak açıklanmıştı, kataloglar, prospektler bile basılmıştı. Bilahare Suudilerle bizimkilerin arası bozulunca, bu firma devre dışı kaldı. Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, aynı Suudilerin açıkladığı projeye yakın bir projeyi “Çeşme Turizm Projesi” diye pazarlamaya başladı. Bir farkla, Suudiler projelerinde Alaçatı Mersin Koyu arasında denizden bir “Çeşme-Kanalı” öngörmüşlerdi. Bakan Ersoy “Turizm projesi” diyor ama kesin olarak ne yapılacağı konusunda hiç kimsenin önüne net bir plan koymuyor. Ancak bölgenin arazilerinin ihaleye çıkacağı haberleri ortalıkta kol geziyor, çevre örgütleri, odalar, şahıslar “Çeşme Ranta Kurban Gidecek” endişesi ile davalar açıyor, panel ve toplantılar düzenliyor. Konu ulusal medyada da geniş yer buluyor. Proje karşıtı tepkiler gittikçe büyüyor.

ORTALIĞI YUMUŞATMAK İÇİN “ATATÜRK” REKLAM ARACI YAPILIYOR
Durup dururken, çevre ile hiç ilgisi olmayan ve Hürriyet gazetesinden geçenlerde kovulan Ertuğrul Özkök devreye sokuldu. Turizm Bakanı Ersoy ve Bakanın projeyi hazırlaması için (ihalesiz) bir şekilde görevlendirdiği Haldun Demirhisar isimli şahısla görüştüğünü belirten Ertuğrul Özkök “Çeşme’de ATATÜRK KÖYÜ KURULUYOR” bombasını patlattı. Hürriyet tecrübesi ile algı yönetimine hakim bir pazarlamacı olan Ertuğrul Özkök neredeyse bir emlak komisyoncusu gibi projenin detaylarını açıklayarak, Atatürk Köyü’nün erdemlerini sıraladı.

ATATÜRK KÖYÜ NEDİR?
Rahmetli Atamızın 1937’den kalan böyle bir merkez köy düşüncesi gerçekten vardı. Tarihçi Sinan Meydan bu konuda geniş bilgi verir. Atatürk’ün emriyle 1937 senesinde araştırılan hatta krokisi çizilen bu köylerin ismi “Atatürk Köyleri” değildi. Atatürk bu tür modern bir köy uygulamalarının köy ve köylüyü kalkındıracağı düşüncesi içindeydi. Projede “Köylü-Çiftçi” en önemli unsurdu. Atatürk’ün bu köy projesi herkesçe bilinen ama Atatürk’ün vefatı sonrası Türkiye’de uygulanamayan, unutulan bir projeydi.

Atatürk bu projeyi düşünürken, o zamanki Türk köylerinin çok kötü olan durumlarını göz önüne alarak modern yapılı, tarımı ekonomisi yaşamıyla iççice geçmiş ve köylüye çok büyük getirisi olacak bir proje çizdirmişti. Bunun altında yatan temel düşünce ise Köy Enstitüleri’ne benzer bir köy tasarımı idi.


ÇEŞME’DE TURİZM DEĞİL – TALAN PROJESİ
Çeşme’de 2020’den beri süren süreç ise turizm projesi değil, 95 Milyon m² paha biçilemez, henüz bakir ve çok fazla yerleşim olmayan halka ait hazine arazisini, bir takım arsa rantçılarına, betonculara satma projesidir. Bu projenin ne olduğunu bilen hiç kimse yoktur. Birçok toplantı yapılmasına rağmen net ve açık bir proje açıklaması yapılmamıştır. Rivayetler vardır. Yarımadanın tüm dengelerini değiştireceği, 50 bin nüfusun yaşadığı bölgeye 100 bin yeni yerleşimcinin geleceği, tarımı, turizmi, doğal yaşamı ve doğayı kapsayan bu denli büyük bir proje, yerel yönetimlerle, yöre halkıyla, üniversitelerle koordineli olarak yapılmalıdır. Bölgeyi kalkındıracak olan, mevcut yaşamı dikkate alan, doğayı-yaşamı dikkate alan bir turizm gelişme projesine hiç kimse, çevreciler dahil karşı çıkmaz.

YARIMADA KALKINMA PROJESİ 2014’de YAPILMIŞTI
İzmir Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Aziz Kocaoğlu 2014’de yarımadanın turizm-tarım-doğa üçgeninde kalkınması için üç İzmir Üniversitesine bilimsel bir araştırma yaptırmış ve bu bölgenin kalkınması için stratejik bir plan hazırlamıştı. Bu stratejik kalkınma planında bölgenin kalkınması için gereken her şey mevcuttu. Ancak hiç kimse bu planı göz önüne almadan, Suudilerin hazırlamış olduğu rant ve arazi projesini Çeşme’de uygulama çabası içinde. Bütün amaç bu arazi satışlarından gelecek olan muazzam bir paranın realize edilmesi.

ÇEŞME TURİZM PROJESİ Mİ? ÇEŞME RANT PROJESİ Mİ?
Çeşme turizm projesi diye bir şey yok, Çeşme talan ve satış projesi var. Bu satışın gerçekleşmesi için Atatürk ismi kullanılıyor. Atatürk Orman Çiftliği’ni talan eden, Atatürk Havaalanı’ndaki Milli Servet pistleri tahrip eden hem Atatürk’ün ismini silmeyi hem de bu havaalanı arsasını arazisini imara açmaya çalışan bir zihniyet neden Çeşme’de bir Atatürk Köyü kursun ki?
Hadi kurdunuz diyelim, ne olacak buranın ismi?
“Atatürk Lüks Villalar Köyü” mü?
Kime satacaksınız bu milyonluk villaları?
Havuzlu süper lüks villalarda hangi köylü oturacak?
Kaç tane köylü buradan ev alabilir, lüks villa veya rezidans sahibi olabilir?
Lüks teraslarınızda, rezidanslarınızda koyun-keçi mi besleyeceksiniz?

EGE’Nİ ATATÜRK HASSASİYETİ ..
Ege ve İzmir’deki Atatürk sevgisini biliyorlar ya, bu sevgiyi kullanarak Çeşme Projesi'ne destek bulmak için Atatürk’ün ismini kullanıyorlar. Ne İzmirliler ne de Çeşmeliler sizin bu bayatlamış numaranızı yutmaz.

Atatürk heykellerine çiçek koymayı bile yasaklayıp polis copuyla insanları uzaklaştıran, daha bugün Samsun’daki Atatürk Heykeli’ni yıkmaya çalışan zihniyet Çeşme’de Atatürk Köyü kuracakmış….
Hadi canım sende…