Görüntü çekemezsin muhalif vatandaş, kamusal alanda yapılan kamusal işin özel bir yanı vardır. Denize giremezsin turist vatandaş, denizler yabancı turizm için inşa edilmiş büyük ve tuzlu göllerdir.

Dışarı çıkamazsın sıradan vatandaş, ama bazen çıkabilirsin, çağdaş bir köle isen üst üste yolculuk yapma hakkın bakidir.

Soru soramazsın meraklı vatandaş, soru sormak varlığının bir parçası değildir, yanıtlar bir yerlerinde mutlaka gizlidir.

Geçinmek zorundasın yoksul ve yoksun vatandaş, devlet senin evine, işine bakmak zorunda değil, hem karışırsa özel hayatın ihlal edilebilir hukuka saygılı vatandaş.

Geçinemediğinde ölebilirsin ama sadece yokluktan ölebilirsin, sessizce ve sakin ölebilirsin, dış mihraklara, içerdeki hainlere koz veremezsin fani vatandaş.

Öyle kolay kolay aşı olamazsın, hem söyle bakayım bugün aşı olmak için ne yaptın sen, şirin vatandaş.

Anayasa falan diyemezsin, seni gidi çapulcu vatandaş, bak ne güzel genelden türemiş genelge diye bir şey var, genelgeyi uygula sen, bundan sonra hayatın genelge, hem sen demiyor muydun İstanbul Sözleşmesi falan diye, bak anayasa babayasa derdi kalmadı artık, ayrımcılıktan kurtarıldı hukuk, genelge var, o da yoksa haberlerde kesin söylenmiştir.

Alkol nedir ya sayın ayyaş vatandaş, bir daha duymayayım, sen yine al da, şimdi genelge var satışı yasak ama alabilirsin, sen almak istersen yine al, hayat tarzına karışılmış olunmasın.

Zulmetmeyi sakın ihmal etme Murtaza vatandaş!

Üstten üstten konuşabilirsin, sen, sana diyorum, ar damarlarından biri koptuğu için sanatsız kalmış senetçi vatandaş.

Ekran karşısında öğrendin, öğrenemedin genelgeyi oku, olmuyorsa olmuyordur yine de sınava gireceksin öğrenci vatandaş.

Parka gidemezsin çocuk vatandaş, ağlama atılırsın içeri.

Pasaportlar hakkında konuşma genç vatandaş, başka pasaportla ancak denize girebilirsin, sen içeri atıldın bile, vay be hızına akıl sır ermiyor sistemin.

Hastaneye gittiğini ispatlamalısın doktor vatandaş, işin olduğunu belgelemelisin avukat arkadaş, işe gideceksen yine de belge çıkartmalısın işçi vatandaş, ha o mu, o partiden bir hayırsever vatandaş, sana mı soracaktık, senden mi icazet alacaktık çok konuşan vatandaş.

Her şeyi de bekleme, ey beklentili vatandaş.

***

“...insanın da kendisine karşı ödevi, yükünü bulmuş ve yükünü almış olmaktır. Yükünü alan insan, yazgısının özenli taşıyıcısı, kendi kayasının biricik yuvarlayıcısı, kendi yükünün efendisi olarak absürd olana başkaldırmaya başlamış demektir.” der Camus.

Veya

Saramago’nun dediği gibi; "Bütün bunlar absürd olurdu, eğer oluyor olmasalardı."

***

Absürdün de bir erdemi vardır; korkuyu yendirir insana, boynunu kırarcasına ensene basılmış bir dizin altında, suratın asfalta yapışırken tebessüm ettirecek kadar korkuyu öldürür.

Peki korkular da ölürse…