Tam olarak her şeyin özünde yalnızlık olduğunu anladığında dünyaya bakışın değişecek. İnsanlara güvenini kaybetmenin asıl nedeninin seni kandırmaları değil onlardan istediklerini tam olarak alamaman olduğunu anlayacaksın. Bu yüzden değil mi ünlü dolandırıcıların meşhur olması sevilmeleri. Ruhlarımızdan değildir almak istedikleri. Sen hep acı çektin ve insanlar seni neşeyle izledi iddiasındasın ya bunları onun için yazıyorum. Bu inanışın sebebi de yalnızlığının en kontrollü hallerinde gezmek istemen. Kendini yalnızlığının bir çaresizlik değil bir seçim olduğuna inandırmak istemen. Bunu yapma, her canlı kendi büyük çaresizliğinin esiri olarak nefes alıp veriyor ikimiz de biliyoruz bunu.

Bir kısım anlarda mutlu olduğun yalnızlığın hayat biçimi olarak da seni mutlu edebileceği yanılgın dönem dönem seni bulacak ve bu yalnız yaşantının kolay bir çözüm  olduğuna kalbin seni inandıracak. Çünkü fareler bile yanılmaktan pes eder. Peynir için dilenmektense ölmeyi tercih eder. Sonunda kalbin de pes edecek bu güvensiz yaşantıya bu soytarı duygulara bu riyakâr bakışlara. Sen öyle san, kısa bir süre için işler yolunda gidecek. Bunca insanın bağımlılıkları, hapların ilaçların kimyasalların, sigaranın alkolün ortaya çıkış noktası da aslında sana sonsuz mutluluk vaat eden yalnızlığın sende yarattığı hayal kırıklığı olacak...

Dostların arkadaşların dost ya da arkadaş sandıkların, inanışların değerlerin kayıpların durgunlukların dalgalanmaların olacak. İnsanların ismini sorduğun anlarda şaşıracaksın her ilişkinin güvensizliğine değişik bir ad mı vermek istiyorum acaba diye güleceksin kendine. Gerçeği asla değiştirmeyecek bunlar ve dönem dönem kendini kandırmak için bazı çareler arayacaksın. Ne mi mesela? Dostlar edineceksin, aşık olacaksın, bir takımı tutkuyla destekleyecek, bedenine şekiller kazıyacak, spor salonlarında inanılmaz vakitler geçirecek, ya da kitapların içinde boğulacak, kimi zaman resim çizsen ya da bir enstrüman çalsan mutlu olacağını sanacaksın. Bazen kendini maceraperest saymana neden olacak hareketler bulacaksın. (ki asıl nedenin yüzleştiğin yalnızlığının galip gelmesinden kaçmak olacak.)

Mezarlıklarda ağlayanların hala gidenin ardından üzüldüğünü mü sanıyorsun? Kendi yalnız kalışlarınadır ağıtları…

Bu kadar insan neden bunayıp kendini unutuyor. Yalnızlıktan kurtulmanın tek çaresi kendini inkar etmek de ondan.

Neyse  bulduğun çözümler işe yaramadı mı? Canını sıkma kimsenin yapabilecek bir şeyi yok bu konuda. Kabul et ve otur, bu konuyu da kapat bence. Paylaşıldıkça azalan bir şey değildir yalnızlık mesela. Çünkü yalnızlığın sınırları senin ruhunun özerkliğidir biraz da, açıldıkça duygularından bahsettikçe hamamböceklerine yemek kırıntıları bırakmış olursun. Sonra o böcekler artar, sen tavanlarda böcekler gördüğünü söyledin mi de deli damgasını yersin. Çünkü kimse hazır değildir senin sistemle çatışmana. “Ben kimim?” deme. Sen önemlisin, en küçük dişlinin bir dişi bile olsan çok önemlisin. Ara sıra yalan söyleyenlerdense şarlatanları ve dolandırıcıları sev çünkü onlar senden sadece maddi değerler koparabilirler. Oysa dini sömürenler, duyguları sömürenler, inançları sömürenler çok daha tehlikelidir, çünkü seni sen yapan yalnızlığını çalabilirler.

İyi geceler dilenir de mutlu yalnızlıklar dilenmez. Kime güvenirsen güven ama yalnızlık çoğul eki almaz.

 

- - - -