Oy ve Ötesi Derneği, 2. Olağan Genel Kurul toplantısını gerçekleştirdi. Türkiye genelinde bir gönüllü ağına sahip ve 100.000’lerin üzerinde kayıtlı gönüllüsü olan derneğin üye sayısı yaklaşık 1000 kadar… Genel Kurul’a katılan üye sayısı ise 100’ün biraz üzerindeydi. Sayılar sivil örgütlenmelerin içinde bulunanlar için doğal gelecektir. Yaptığı işi en somut haliyle yaygınlaştırabilen bir Derneğin, mevzuata göre düzenlediği toplantılar, olması gerektiği gibi gerçekleşmiş oldu.

Geçen ay düzenlenen ‘arama konferansı’ tüm gönüllülere açık gerçekleşmişti. Sayıca yine 100’ün üzerinde kişinin katılımıyla, bir buçuk gün boyunca süren toplantıda Genel Kurul’da değerlendirilmek üzere ‘katılımcı’ bir yöntemle öneriler alınmıştı. Herkes aklındaki fikirleri, saha deneyimlerini ve kendi yereline göre bakış açısını paylaşıp, kâğıda dökmüştü.

Yönetim ve Denetim Kurullarının seçildiği genel kurulda, adaylar tarafından ‘arama konferansı’nda çıkan tüm önerilerin değerlendirildiği ve incelendiği anlaşılıyordu. Bu doğrultuda dört ana temel üzerine bir program ön görülmüştü: “Oy ve Ötesi Gönüllü İletişim Ağı”, “Oy ve Ötesi STK İşbirliği”, “Oy ve Ötesi Akademi” ve “Oy ve Ötesi Mahalle”.

Gezi’den sonra pek çok forum, inisiyatif, kurumsal yapı oluştu. Kitlesel örgütlenme örneği olarak 46 ile yayılan Oy ve Ötesi’nin örgütlenme biçimi, ‘ilgi alanı’ndan ‘yaşam alanı’na doğru geçişin olduğu nadide bir örnek.

2014 yerel seçimlerinde İstanbul’da şeffaf ve adaletli bir seçim süreci olması için mevzuatın işletilmesi ve ‘aktif müşahitlik’ konusunda organizasyon yapılması önemli bir etki yarattı. Aslında ‘ilgi alanı’ olarak seçim sürecinin şeffaf yürütülmesi konusunda birleşen gönüllüler sisteme kayıt oldukları andan itibaren ‘ilçe’, ‘mahalle’ ve ‘bina’ ekseninde ekiplere dahil oldular. İlçe içi eğitimlere ve toplantılara katılarak ilk kez komşularıyla tanışanlar, aynı mahallede oturup da birbirinden habersiz olanlar pek çok ortak yönlerinin olduğunu fark etti. Bununla birlikte, Oy ve Ötesi’nin ortaya koyduğu ‘katılımcı demokrasi’yi güçlendirme arzusu da önemli bir birleştirici etken olarak karşımıza çıkıyor.

Sivil toplum ve gönüllü örgütlenmelere baktığımızdan Gezi’den sonra ve yakın tarihimizde en kapsamlı ve birleştirici bir model olarak Oy ve Ötesi’nin ‘ötesi’nden beklentiler büyük.

Şimdi, bu dönüm noktasını daha da sağlamlaştıracak adımların atılması ve Türkiye’de ‘katılımcı demokrasi’nin gelişmesi için yeni somut adımların belirlenmesi gerekiyor. İzmir’de gönüllü örgütlenmesini büyük başarıyla sağlayan Oy ve Ötesi’nin, ilçelerde oluşan ekipleri hazır bekliyor. “Birbirimizi bulmuşken kaybetmeyelim” güdüsüyle ‘arkadaşlıkların’ inşa edildiği oluşumun belki de en büyük başarısı, örgütlenmeyi dostluklarla pekiştirebilen kişileri bir araya getirebilmesi oldu..

MUHİT.CO

Teknolojinin yardımıyla sonunda ‘katılımcı demokrasi’yi destekleyen ‘mahalle’ bazlı bir uygulama hayata geçmiş durumda. Her ne kadar ‘örgütlenme’ boyutu sanal ortamda çok mümkün olmasa da, dijital dünyanın verdiği rahatlıkla ve kolay iletişimle ilçe/mahalle odaklı bir paylaşım aracı yaşamımıza giriyor. Belediyelerin halkla ilişkiler stratejisi olarak kullandığı araçlara ek olarak tüm mahallelerin ve ilçelerin de birbirini görebilme imkânı sağlayabileceği bu sanal platformun muhtarlar tarafından da kullanılabilir hale gelmesiyle başarısını kanıtlayabilir.