Gönüllü olmanın ne olduğunu 2004’te öğrenmiştim. O zaman Ankara’ya gittiğim ilk günler ve yoğun bir arayış hali içindeydim. Gönüllülüğe dair pek çok yerde eğitim aldım, seminerlere katıldım ama gönüllülüğü gönüllü olduğum zamanlar içerisinde öğrendim.

Gönüllü olmak için ilk adımı atmak büyük cesaret gerektirir. Bu cesaret kaynağını biraz özgüvenden biraz da hayallerden alır. Hayallerimi gerçekleştirmek için özgüvenle adım attığımda artık gönüllüyüm.

Değiştirmek için gönüllüyüm.

Öğrenmek için gönüllüyüm.

Paylaşmak için gönüllüyüm.

Gönüllülük herkese çok şey kazandırır. Gönüllülükten beklentiler de herkes için farklıdır. Elbette, doğrudan bir maddi kazanç beklentisi olmadan yapılan gönüllülük, gönüllüye farklı alanlarda başka kazanımlar sağlar. Örneğin, yeni insanlarla tanışma iş olanakları doğurabilir ya da hiç ummadığı bir anda gönüllüler, kendilerini geliştirilebilecek ve sosyal kazanım elde edebilecekleri olanakları sağlayabilirler.

Gönüllülük, yaşamın rastlantılarını artırır ve yepyeni ufuklara doğru yelken açmayı sağlar.

Gönüllü Yönetimi

Her organizasyonda olduğu gibi gönüllülerin olduğu bir yapı içerisinde de o yapının mevcut kurgusundan bağımsız özel ve bağımsız bir gönüllü yönetimi modeli olmalıdır. Farklı amaçlarla bir araya gelen gönüllüleri ortak bir amaç çevresinde buluşturmak gönüllü yönetiminin ilk adımıdır.

Ortak amaç belirlendikten sonra gönüllülerin belirli bir zaman aralığı içerisinde ayırabilecekleri en az ve en çok zaman dilimi belirlenebilir. En az ve en çok zaman dilimlerine alt-üst sınırlaması konulması önemlidir. Çünkü gönüllülük keyfi sorumluluk almak olmadığı gibi evlat gibi sahiplenilen bir olgu da değildir. Örneğin, haftadan en az 2 en fazla 6 saat olarak sınırlama getirilebilir. Böyle bir yapılanma tüm gönüllüler arasındaki dengeyi de sağlar, kalıcı bir örgütlenme modeli ortaya konabilir.

Gönüllülerin katkı sunabileceği zaman planlaması yapıldıktan sonra benzer zamanlarda gönüllü olabilecekler arasında “gönüllü çemberleri” oluşturulur. Gönüllülükte hiyerarşik bir karar alma şemasının önüne geçmek için hep çembersel yaklaşım ön planda tutulabilir.

Gönüllü çemberleri o sistemin ihtiyaç duyduğu konuları temel alarak çalışma alanlarını belirler, koordinasyonu sağlayacak ekibin bilgilendirilmesiyle çalışmalar başlatılır..

Gönüllülük değerlerinin zarar görmemesi için ayrılan zamana denk düşecek maddi bir kazanım belirlenmesi tehlikelidir. Gönüllülerin de gönüllüyken kazanımlar elde ettiğini göz ardı etmek gönüllülerin öğrenme sürecini baltalar. Bunun yerine, gönüllüler arası iletişimi güçlendirmek paylaşım ekonomisini canlandırabilir. Takas pazarı, hediye çemberi gibi uygulamalarla gönüllülerin günlük ihtiyaçlarına çözüm bulunabilir.

Nerelerde Gönüllü Olabilirim?

Bugün İzmir’de gönüllü olarak toplumsal gelişim programlarına katkı sunmak isteyebileceğiniz yerlerin başında Cevdet İnci Eğitim Vakfı geliyor. İnci Vakfı’nın Çocuk Orkestrası, Gezici Kütüphanesi, Veli Seminerleri ve bu yıl gündemine aldığı Teknoloji Atölyeleri var. Aynı zamanda proje yazma gibi konularda eğitim almak ve gönüllü olarak ekiplere dahil olmak da mümkün.

Sokak Çorbacıları, Basmane’de yer alan mutfağında gönüllülerin desteğiyle malzemeler toplayıp çorba dağıtımı yapan bir dernek. Sokak Çorbacıları’nın önemli kış geldikçe daha da artıyor, hem yemek desteği hem de bir sıcak çorba ile paylaşım ortamı yaratmak büyük bir manevi huzurun kaynağı olabilir.