Sonda söyleyeceğimi en başında söyleyeyim ki okuyucuyu da fazla sıkmayalım. Bu yazının kaleme alındığı saatlerde Cumhuriyet Halk Partili Banu Özdemir’in tutukluluğuna yapılan itiraz savcılık tarafından değerlendiriliyor. Buradan olumsuz bir sonuç çıkması halinde ise Özdemir’in avukatı süreci AYM ve AİHM’e kadar taşımaya niyetli. Yine bu saatlerde Cumhuriyet Halk Partisi Karabağlar Meclis üyesi Dila Koyurga, 2013 yılında yaptığı paylaşımlar sebebiyle Cumhurbaşkanı’na Hakaret suçlaması ile gözaltına alındı. Bu iki olay da iç içe. Her ikisinin de özgürlüğüne kavuşmasını dileyerek başlayalım yazıya.

Salgın sürecinde iktidar son bir haftadır oldukça kendinden emin adımlar atıyor. Ya da öyle gözüküyor, gözükmek istiyor. HDP’li belediyelere kayyum atamayı sürdürken; CHP’lileri gözaltına alıyor tutuklatıyor. Burada en çok endişe veren şey ise tüm bunları hukuku bir sopa olarak kullanarak yapıyor olmasıdır herhalde. Cami provokatörlerini bulmak yerine bu konuda sosyal medya paylaşımı yapan eski Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir tutuklanıyor, tüm yük ona kalıyor. AKP buradan siyaset üretiyor. Ancak ne yazık CHP burada kötü bir sınav veriyor. Özdemir’in iktidar medyası tarafından hedef gösterilmesi sonrası CHP İzmir İl Başkanı’nın yaptığı açıklama “Bazı paylaşımlarda adı geçen Banu Özdemir’in partimizde aktif bir görevi yoktur” demekten öteye gidemiyor. Elbette ki bu bilgilendirme önemli ve gerekli. Ancak, iktidarın bu durumu siyasi malzeme haline getireceği –hele ki iyice köşeye sıkıştığı salgın günlerinde- çok açık değil mi? Salt bilgilendirme ile yetinilmeli mi?

Özdemir’in tutuklanmasına kadar Cumhuriyet Halk Partisi örgütü yaşananlara sessiz kaldı. Bu süreçte Deniz Yücel’in CHP liderinin paylaşımının ardından açıklama yapması da tesadüf değil. Yücel, Özdemir’in tutuklanmasının ardından yaptığı açıklamada bu kez farklı bir dil kullanıyordu:

“Troller kurban istedi, daha cami provokasyonunun failleri bulunmadan, bu vahim durumu sadece sosyal medyadan paylaşan Banu Özdemir tutuklandı. İncinen maneviyatımızı sadece bu siber provokatörleri bularak onarabilirsiniz. Biz buradayız, bu işin peşini bırakmayacağız, provokasyondan medet umanların elini yine boşa çıkaracağız”

Cumhuriyet Halk Partisi örgütü Banu Özdemir’e yeterince sahip çıkmadı. Çıkabilir miydi? “Aman halkın dini değerleri ile ters düşmeyelim” bakış açısı ile değil de “Türkiye’de dini değerlere en büyük tahribatı AKP verdi” tezini güçlendirerek hareket etseydi pekala Banu Özdemir’e sahip çıkabilirdi. Dün Banu Özdemir’in tutuklanmasından kendilerine pay biçenler bugün yine İzmir’de CHP’li Meclis üyesi Dila Koyurga’yı gözaltına alıyorlar. Peki yarın? Yarın ne olacağının garantisini kim verebilir?