Bu yazımızda, adını duyar duymaz şaşırtan, gülümseten ya da meraklandıran ilginç tatlı isimlerinin kökenlerine ve bu isimlerin arkasındaki anlamlara keyifli bir yolculuk yapacağız. İşte birbirinden iilginç tatlı isimleri ve hikayeleri...
1-SÜTLAÇ:
Vaktinde mide rahatsızlığı yaşayan bir kişiye süt, şeker ve pirinç ile sıcak bir çorba hazırlanır. Süt ile elde edildiği için bu yiyecek sütlü aş olarak adlandırılmıştır.

2-DUVALI TATLI:
Bu tatlının hikayesi oldukça ilginçtir. Bursa'nın meşhur tatlılarından biri olan duvalı tatlı Orhan Çiftçi’nin anlattıklarına göre; aslında bu isim yıllarca dualı tatlı olarak anılmıştır.
Günlerden bir gün çok sevilen ve tarifi sır gibi saklanan tatlıyı yapan ustayı bir arkadaşı mutfakta yakalar ve artık tarifi söylemesinin gerektiği esprili bir şekilde söyler.
Tatlının tarifini bilen tek kişi olarak ocağın altını kapatır ve arkadaşının yanında dua okumaya başlar. Dua okuyan ustayı gören arkadaşı ne yapıyorsun diye sorduğunda ise bu tatlıya dua okuyorum der.
O günden sonra tatlının adı “dualı tatlı” olmuştur. Tatlının tescilini alma esnasında -dualı- olarak alamayan işletme sahibi, kelimeyi bir harf ile değiştirerek duvalı tatlı yapmıştır.

TİRAMİSU:
İtalyan mutfağından tüm dünyaya yayılan tiramisunun hikayesi çok eskiye dayanır.Siena şehrine birkaç gün için gelen Toscana Dük’ü ile hikaye başlar. Şehrin en iyi pasta yapan ustaları, Dük’ün damaklarına layık bir pasta hazırlamak ister.
Dük ise içinde afrodizyak etkiler bulunan yiyecekleri oldukça sevmektedir. Aşçılar sunumu ve lezzeti açısından tam puan alacak bir tatlı olarak tiramisuyu hazırlar.
Dük, bu tatlının tadını aldığında çok beğenir. Cinsel duygularını uyandıran bu tatlıyı çok sevdiğini belirtir. Tabii bu yorumunda cinsel duygularına yer vermez. Dük, bu tatlı tarifini Floransa’ya kadar götürür ve yayılmasını sağlar.
Bu tatlıyı genellikle cinsel buluşmalardan önce tüketir ve afrodizyak etkisinden faydalanır. Bu dönemde tiramisu, “Beni yukarı çek!” yani odaya davet anlamını taşıyan bir tatlı olarak tüketilmiştir.

4-DİLBER DUDAĞI:
İsmi ile bir hayli dikkat çeken bu tatlının hikayesi biraz hüzünlüdür.Osmanlı zamanında el lezzeti ile ünlenen bir aşçı varmış. Bu ünlü aşçının bir de gönül yarası varmış. Dilber adındaki sevdiği kadına kavuşamayan aşçı, bir anısı yaşasın diye tatlı yapmak ister.
Yaptığı bu tatlı sevdiği kadının dudakları gibi büyük ve dolgun bir görünüme sahip olduğundan rivayet edilir ki aşçı, tatlıyı yaparken dudaklarına da kokuna da sana da doyamadım diyerek hazırlamıştır. İşte bu lezzetli tatlı o günden günümüze kadar Dilber dudağı olarak bilinmektedir.

5-VEZİR PARMAĞI:
İsmi vezir parmağı olan bu tatlının ismi gerçekten bir vezirin parmağından gliyor desek! Gelin hikayeyi beraber öğrenelim. Günlerden bir gün padişah ile veziri ava çıkmışlar. Av esnasında kaza ile vezir, padişahın parmağını kesmiştir. Bu işe çok sinirlenen padişah vezirini zindana attırmaya karar vermiştir.
Bu olaydan bir süre geçtikten sonra padişah, yeniden ava çıkmıştır ve bu av sırasında karşısına insan eti yiyen bir topluluk çıkmıştır. Padişahın parmağı kesik olduğu için bu topluluk padişahı yemek istememiştir.
Padişah bir şekilde kurtulduktan sonra saraya geldiğinde, vezirini zindandan çıkarıp ona teşekkür etmiştir. Her işte bir hayır olduğunu anlayan padişah ve vezirin arası artık düzelmiştir.
Vezir olan biteni dinledikten sonra padişaha “Padişahım eğer siz beni de ava götürseydiniz o grup beni öldürüp yemek isteyecekti ve siz beni zindanda tuttuğunuz için hayatımı kurtardınız.” Demiştir. Padişah ve vezir yaşanan olayları şaşkınlıkla yorumladıktan sonra barışmıştır ve bu kötü olayı unutturmak adına bir yemek düzenlenmiştir.
Yemekte ikram edilen şerbetli tatlının adı artık vezir parmağı olarak anılmıştır ve günümüze kadar da aynı isimle gelmiştir.



