Başarıları tarih sayfalarına sığmayan İzmir’in, Ege’nin incisi, Mili mücadelenin İzmir’deki simge kulübü, futbol tarihimizde deplasmanda maç oynayan ilk Türk takımı, 15 kez İzmir şampiyonluğu yaşayan tek takım, kendi bünyesinden iki kulüp daha çıkaran (Altınordu-Göztepe) ilk ve tek Türk takımı, eski adı Fuar Şehirleri Kupası olan UEFA Kupası’na katılan ilk Türk takımı, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın Süper Lig’de ki ilk üç geleneğini bozan ilk takım, Türkiye Kupası’nı, bu üç takım dışında kazanan ilk takım, İzmir’in ilk milli atleti ve ilk milli futbolcusunu yetiştiren Büyük Altay, büyük başarılar kazandığı, tarihini şekillendirdiği, tüm İzmir’e büyük gururlar yaşattığı evine bu akşam geri dönüyor.

Uzun süren isim tartışmalarının ardından Mustafa Denizli Alsancak Stadyumu olarak faaliyet göstermesine karar verilen yeni tesis, yine İzmir’in simge isimlerinden Mustafa Denizli’nin adının henüz yaşarken ölümsüzleştirilmesi anlamında da büyük önem taşıyor. Yaşanan son gelişmelerin ardından aldığı kararla bu yeni stadyumda maç yapmamayı seçen Altınordu, hem İzmir futbolu hem de kendi kulüp geleceği için bence doğru bir karar verdi. 13 Nisan’da yazmış olduğum yazımda belirttiğim gibi antrenman tesisleri Torbalı’da olan Altınordu için Tire Stadyumu şu aşamada çok daha uygun gözüküyor.

Yapımına 2015 yılında başlanan ve nihayet bugün kapılarını tüm İzmirlilere ve Altaylılara açacak olan Mustafa Denizli Alsancak Stadyumu bundan yıllar önce olduğu gibi yine siyah beyazlıların evi olmaya devam edecek. Şehrin merkezinde olması ve birçok toplu taşıma aracı ile ulaşım sağlanabiliyor olması da tesisin en büyük avantajlarından bir tanesi.

Yaklaşık 4 gündür aralıksız bir şekilde bugün oynanacak maç için hazırlıklarını sürdüren Altay taraftarları, bir maç içerisinde tam 3 tane koreografi gerçekleştirerek aynı zamanda dünya tarihinde bir ilke imza atmış olacaklar. Maçın başlangıç düdüğüyle birlikte adeta bir görsel şölene dönüşecek olan karşılaşmada, henüz ben yazımı kaleme alırken biletlerin bitmek üzere olduğu bilgisine ulaştım. Maç saatinde beklenen sağanak yağış uyarısına rağmen biletlere gösterilen büyük ilgi, aslında Altaylı taraftarların kendi evlerine ne kadar sahip çıktığının bir başka göstergesi. Mustafa Denizli’nin “Ben orada uyudum, maça çıktım, antrenmana çıktım. Alsancak tarifi mümkün olmayan bir konumdadır Altay için. Alsancak için Altay, Altay için Alsancak etle tırnak gibidir. Mümkün değil ayrılmaz" sözlerinin anlamı bugün aslında çok daha net bir şekilde gün yüzüne çıkmış oldu.

Çok uzun yıllardır süren bekleyiş bugün sona eriyor. Ben de erkenden stadyumdaki yerimi alıp, bu önemli coşkuya ortak olacağım. Eminim ki İzmir’in Büyük Altay’ı, yıllar sonra geri döndüğü Süper Lig’de, Büyük Mustafa önderliğinde çok daha keyifli başarılara imza atacaktır.

Daha önce de söyledim. Stadın adının, renginin, cisminin ne olduğunun hiçbir önemi yoktu. Zaten tüm İzmirliler için Alsancak Altay, Altay ise Alsancak demektir. Bu akşam bunu tüm Türkiye bir kez daha görmüş olacak.