Beş haftadır yazamıyorum, sağ olsun yazı işleri müdürümüz sevgili kardeşim Yağız Barut idare etti beni...

Aslında yazmıyor değilim, yazamıyorum...

Tam bir yazıyı bitirmiş yollamaya hazırlanırken yazdığım meseleden daha büyük bir hadise cereyan ediyor ve elimdeki yazının bir hükmü kalmıyor. Zaten Corona virüsü hayatın olağan akışını tümden aksi yöne çevirmişken bir de üzerine deprem yaşadık. Bu süre içerisinde yazı yazmayı bırakın konuşabildiğimize dua ediyorum...

***

Yazamadığım süre içerisinde usta kalem Bekir Coşkun'u kaybettik. Kendisiyle hiç tanışma fırsatım olmadı, hiç denk gelemedik. Hiç tanımadan bu kadar tanıyormuş gibi hissettiğim başka kimse yoktur hayatta. Ondan bahsederken hep Bekir abi diye bahsederim farkında olmadan. Sözcü Gazetesi halen eski yazılarını yayınlıyor ben de keyifle okuyorum her gün Bekir abiyi... Hep yazılarında söz ettiği eşi Andree'yi ilk kez cenaze törenini seyrederken gördüm. Bu güne kadar hiç görmemiştim yüzünü. Çok güzel yüzlü bir hanımefendi. Onun acısı benim yüreğimi daha çok acıttı. Instagramdan takip etmeye başladım. O da her gün Bekir abiden bir kesit, bir anı paylaşıyor... Bizler için bile yeri dolmayacak bir insanken Andree hanımı düşünemiyorum. Allah sabır versin inşallah kendisine. Türkiye ve Andree büyük bir değerini yitirdi.

***

Gelelim İzmir depremine... Gerçekten çok büyük bir felaketin kıyısından döndük... Gerçi tam da dönebildik mi bilemiyorum. Ben depreme Menderes ilçesinde yakalandım... Evi tepemize yıkmadan durmayacağına kanaat getirdim deprem esnasında... Nitekim benim bulunduğum yeri değil ama Bayraklıyı yıktı. Depremin yaraları halen daha sarılmaya çalışılıyor. Yarattığı travma kolay kolay geçecek gibi de durmuyor, sürekli deprem oluyormuş hissine kapılıyorum gün içinde, gözümüzle evin içinde deprem arıyoruz, ampül mü sallandı, vitrin mi şangırdadı diye...

Maddi ve manevi olarak çok hırpalandık. Islak zemine ev yapmak yetmiyormuş gibi birde yapılan evlerin kolonları traşlanmış, kesilmiş dükkan yapmak için! İddiaları var bir de... Bu iddialar gerçekse ortaya çıkarılmalı ve halen bu şekilde olan binalar varsa güçlendirilmeli...

***

Yazamadığım süre içerisinde Ekonomi Bakanı Berat Albayrak görevinden istifa etti. Mart ayında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu görevinden istifa ettiğinde Berat Bey’in böyle bir hamle yapacağını bekliyordum, hatta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın da... Bununla ilgili 20 Mart günü yayınlanan yazımda şöyle yazmıştım;

Türkiye siyaseti geçen haftaya önemli bir gelişme ile başladı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçen hafta uygulanan sokağa çıkma yasağının ortaya çıkardığı kaos sebebiyle inisiyatif alarak görevinden istifa etti. Bir siyasetçinin sorumluluğu üstlenerek istifa etmesi pek alışık olduğumuz bir şey değil. Bu açıdan oldukça şaşırdık hepimiz. Herkes altında bir şey aradı, Cumhurbaşkanı’nın da istifayı kabul etmemesiyle bu işin danışıklı dövüş olabileceği, hatta bazılarına göre kesin böyle olduğu sosyal medya gündemini epey meşgul etti. Elbette orasını bilmemize imkân yok ama meseleye başka bir pencereden bakarsak Süleyman Soylu’nun yaptığı bu hamle siyaseti gayet iyi bildiğini ortaya koydu bence... Kamuoyu ve Cumhurbaşkanı nezdinde güven tazeledi, bu benim yorumum... Bu kanıya şu gözlemim neticesinde vardım.

Süleyman Soylu ve Berat Albayrak arasında bir gerginlik olduğunu Türkiye’de duymayan yok. Bu işin aslı astarı nedir bilmiyoruz. Gerginlik vardıysa bile halen devam ediyor mu? Onu da bilmiyoruz! Süleyman Soylu geçen hafta sokağa çıkma yasağının ilanından sonra sokaklarda oluşan kaosu savunurken sürekli talimatı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığını yinelemişti. Sanıyorum ki bu durum Soylu’nun gergin olduğu kişilerce; siyaset kulislerinde “Cumhurbaşkanımızı zor durumda bıraktı” şeklinde kullanıldı. Soylu’nun kulağına kadar gittiğini düşündüğüm bu söylemler neticesinde Süleyman Soylu çok cesur bir hamle ile istifa ederek hem kamuoyu hem de Cumhurbaşkanı nezdinde güven tazeledi, düşmanlarını boşa düşürdü. Süleyman Soylu genç yaşından beri çeşitli siyasi partilerin Gençlik Kollarından Genel Başkanlığına kadar her kademesinde siyaset yapmış, uzun yıllardır da Bakanlık yapan bir isim... Ne kadar tecrübe kazandığını ortaya koydu.
Ben böyle bir hamleyi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ya da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan da bekliyorum. Ancak siyasi etkisi Süleyman Soylu’nun ki kadar olur mu onu bilmiyorum. Süleyman Soylu bu hamleyi herkesten önce kullandı, bakalım bundan sonra neler olacak izleyip göreceğiz...

Allah sonumuzu hayr eylesin!