İzmir'in sağlık dolu çorbası: Dakikalar içinde hazırlanıyor, tadı damak çatlatıyor!
İzmir'in sağlık dolu çorbası: Dakikalar içinde hazırlanıyor, tadı damak çatlatıyor!
İçeriği Görüntüle

İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu, İntegral Araştırma ve Danışmanlık Koordinatörü Ümit Yaldız oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) ve CHP’li belediyelere yapılan operasyonlara yönelik değerlendirmelerde bulunan Yaldız, “Türkiye’de algı ve olgu savaşlarından bahsediliyor. Bazen algılar, olguların önüne geçiyor. Seçmende, İstanbul’da yürütülen işin fazla siyasallaştığı duygusunun giderilmesi için Türkiye’de birçok belediyede ihalelerde yolsuzluk yapıldığı yaklaşımı yerleştirilmeye çalışılıyor. Böylelikle hem İstanbul’daki meseleden dikkatleri uzaklaştırmak hem de siyasal işler değil de hukuki işler yapılıyor duygusunu yerleştirmek amaçlanıyor. Meselenin siyasi bir operasyon duygusu yavaş yavaş ortadan kalkmaya başladı” diye konuştu.

Türkiye’de tek taraflı yargılıma yapıldığı duygusu olduğunu ifade eden yaldız, “Yaklaşık 25 sene içerisinde Cumhur İttifakı’na mensup belediyelere yapılan operasyonlar 25’i bulmuyordur. Orada süreç biraz farklı işliyor. Türkiye’de usulsüzlükler sadece CHP’li belediyelerde oluyormuş gibi bir duygu durumu var. Bu da adaletin hangi çerçevede ilerlediğini bize gösteriyor. İzmir’de de bu operasyonların yapılacağına yönelik bir beklenti vardı. Ama İzmir kamuoyu böyle şafak operasyonlarıyla yapılan bir soruşturma beklemiyordu” dedi.

Chp'de Parti Içi Hesaplaşmalar Sürece Damga Vuruyor-1

‘İşin 3 ayağı var’

Polis fezlekelerine bakıldığında bu işin 3 ayağı olduğunu söyleyen Yaldız, “Bir ayağı İzBB. Bir diğer ayağı Şenol Aslanoğlu’nun ‘Beraat ettim’ dediği konuda Osman Gökçek’in açıklamalarının savcılık tarafından soruşturmaya dâhil edilmesi. Bir diğer ayağında da İzBB’nin İZBETON’la ilgili teftiş yaptığı ve savcılığa verdiği tarihlerde İzmir’e gelen bir İçişleri Bakanlığı müfettişi var. 3 ayak bu. İzBB’nin mevcut yönetimi soruşturmanın bir ayağında var ama bu da olmayabilirdi deniliyor. Kamu zararlarını kendi içerisinde birkaç tur daha çevirip tahsil ve tanzim yoluna gitmeliydi denildi. Büyükşehir’in erken davrandığına yönelik yorumlar var. İstanbul’daki operasyonlarda siyasal bir yargılama yapılıyor algısını Türkiye genelindeki diğer yargılamalarla beraber hukuki boyuta çekme girişiminden söz ediliyor” ifadesini kullandı.

‘Yeni karayalçın olarak anılırdı’

Eski İzBB Başkanı Tunç Soyer için ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlamasının yöneltildiği kooperatif davası için “Kimsenin kimseyi dolandırdığı yok” yorumunu yapan Yaldız, “CHP’de parti içi hesaplaşma, rövanş duyguları sürece damgasını vuruyor. İzBB‘nin yeni yönetimi projeyi rafa kaldırmak yerine modele sahip çıksaydı kooperatif konusunda soruşturma buralara gelmezdi. Birkaç kooperatifte mal teslimi yapılsaydı insanlar mağduriyet duygusu yaşamazdı. İzBB sanki projenin arkasından çekilmiş gibi bir duygu oluştu. Aslında böyle değil. Bunu ortadan kaldırmak da yeni yönetimin öncelikli görevi ve ödevidir. Sürecin en büyük mağdurlarından biri Tunç Soyer’dir. Soyer’in kurduğu hayalin içerisinde ‘insanların paralarını alıp kaçalım’ gibi bir duygu olabilir mi? Tugay yönetimi bu mağduriyeti ortadan kaldıracaklarına, evleri teslim edeceklerine yönelik açıklamalarda bulunuyor. Keşke bunu daha önce yapsaydı. Bu iş başarılı olmuş olsaydı Soyer bugün tek kişilik hücrede kalıyor olmazdı, yeni nesil Murat Karayalçın olarak anılırdı” dedi.

‘Tugay’ın elinde’

Cemil Tugay’ın AKP’ye geçeceği yönündeki iddiaları da değerlendiren Yaldız, “Gayri ciddi bir iddia. Ama CHP’den ayrılmak gibi bir düşüncesi olursa bağımsız devam etme şeklinde olabilir. Ona da şu aşamada çok ihtimal vermiyorum. 20 seneden fazladır İzmir’in direndiği mevcut iktidara geçmesi durumunda yolda yürüyemez. O yüzden ihtimal vermiyorum. Tugay bu cendereden tek bir şekilde çıkar: İşi gücü bırakıp, tüm gücünü kooperatiflerin yeniden ayağa kaldırılmasına, mağduriyetin giderilmesine ayırırsa kendisini hem partisi nezdinde hem de halk nezdinde bir noktaya taşıyabilir. CHP’yi bu yükün altından kurtarmak Tugay’ın elinde” ifadelerini kullandı. Nil Kahramanoğlu

‘İş sadece İmamoğlu meselesi olmaktan çıktı’

AKP’nin belediyelerin yetkilerini sınırlandırma çabası içerisinde olduğunu söyleyen Yaldız, “Erdoğan yakın bir tarihte baklayı ağzından çıkarmıştı. Belediyelerle ilgili yetkilerin sınırlandırılması ve tek elden toplanmasına yönelik bazı sözler etmişti. Yani belediyeleri bir çeşit çöp toplayan, parkları sulayan küçük bir organizasyona döndürme gibi açıklamalarda bulundu. Toplum buna hazır değil çünkü belediyeleri seviyor. Kendileri seçiyor, sorunlarının çözümü için ilk adım olarak belediyeyi ve belediye başkanını görüyor. Siyasal İslam da ilk güven halkasını belediyelerden yakaladı. Erdoğan da iktidara giden yolun yerel yönetimlerden geçtiğini biliyor. ‘Belediyelerde yanlış işler yapılıyor’ duygusunu geliştirdiğiniz zaman yaptığınız yasal düzenleme için Meclis’ten istediğiniz desteği bulursunuz. Tüm bu süreçlerin içerisinde siyasal bazı hedefler var ama idari anlamda da hedefler. Çünkü kazanamadı. İktidar partisi Batı’da tamamen yok oldu. Kaleleri gitti. Gitmiş yerleri tekrar kazanma ihtimaliniz yoksa içlerini boşaltıp yetkilerini merkeze toplama gibi girişimde bulunursunuz. Bu durum oraya da hizmet ediyor. İş sadece İmamoğlu meselesi olmaktan çıktı” dedi.

Muhabir: NİL KAHRAMANOĞLU