ABD’de gerçekleştirilen geniş çaplı bir araştırma, musluk sularında tespit edilen PFAS (sonsuz kimyasallar) ile kanser vakaları arasında doğrudan bağlantı bulunduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre bu kimyasallara maruz kalan bölgelerde kanser oranları yüzde 33’e kadar daha yüksek görüldü.
Kanser riskini artırıyor
PFAS tespit edilen bölgelerde özellikle sindirim sistemi, tiroid, solunum yolu ve baş-boyun kanserlerinde artış gözlendi. Erkeklerde böbrek, mesane kanseri ve lösemi öne çıkarken, kadınlarda tiroid ve ağız boşluğu kanserleri daha sık görüldü.
İlçe düzeyindeki kanser verileri, kamu su sistemlerinden elde edilen PFAS ölçümleriyle karşılaştırıldı. Ayrıca sigara kullanımı, obezite, gelir farklılıkları ve hava kirliliği gibi risk faktörleri de analize dahil edildi. Bulgular, PFAS ile kanser türleri arasında güçlü bir ilişki olduğunu gösterdi.
PFAS'ın zararları
Uzmanlara göre bazı PFAS türleri hormon sinyallerini bozuyor, karaciğere yük bindiriyor, kronik inflamasyonu artırıyor ve genlerin işleyişini değiştiriyor. Gözlemlenen bu biyolojik etkiler, kimyasallar ile kanser arasındaki bağlantıyı daha da güçlendiriyor.
Alınabilecek önlemler
Kamu su sistemlerinde PFAS için getirilen yeni yasal sınırların daha da sıkılaştırılabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, evlerde aktif karbon veya ters ozmoz filtreleri kullanılmasını ve bu filtrelerin düzenli aralıklarla değiştirilmesini öneriyor. Kendi kuyusunu kullanan kişilere ise su testi yaptırmaları tavsiye ediliyor.