Karaburun’un Küçükbahçe Mahallesi’ndeki 24,46 hektarlık alanda Nano Yenilenebilir Enerji A.Ş. tarafından planlanan 24 MWm gücündeki DGES ve 16 MWe/16 MWh elektrik depolama tesisi projesine, Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü 10 Mayıs 2025’te ÇED Olumlu kararı verildiğini açıklamıştı. Projeye ilişkin Nihai ÇED Raporu, Karaburun Yerel Fok Komitesi tarafından hazırlanarak ilgili kurumlara iletilirken; Küçükbahçe, Parlak, Merkez, İskele ve Anbarseki muhtarlıkları da projeye karşı itirazlarını sundu. Ayrıca proje yargıya taşındı ve ÇED Olumlu kararının iptali için dava açıldı.

"KÜÇÜKBAHÇE’NİN KADİM KÜLTÜRÜNE, MERASINA, TARIM VE YAŞAM ALANLARINA ZARAR VERECEK"
İzmir 2. İdare Mahkemesi’nde 2025/1062 Esas numarasıyla açılan davaya ilişkin bilirkişi incelemesi 21 Kasım’da gerçekleştirildi. İnceleme sırasında Küçükbahçe Muhtarı Gizem Tezel Dağdelen, mahkeme heyetine köy adına hazırlanan raporu sundu. Dağdelen açıklamasında, GES projesinin Karaburun–Ildırı Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer aldığını, proje sahasının büyük bölümünün mera komisyonunca tescillenmiş ve Küçükbahçe köyüne tahsis edilmiş mera alanlarından oluştuğunu vurguladı. Dağdelen, "Proje alanına en yakını 100 mt uzaklıkta olmak üzere yerleşim yerleri vardır. Küçükbahçe Mahallemiz, İzmir kent-bölgesine gıda tedariği sağlayan önemli bir bölgedir. Yarımadada tarım ve hayvancılığın azaldığı ortadadır. DGES projesinin gündelik yaşamımızı, tarım ve hayvancılığımızı olumsuz etkileyeceği ortadadır. Küçükbahçe’nin kadim kültürüne, merasına, tarım ve yaşam alanlarına zarar verecek olan Nano Yenilenebilir Enerji Yatırımları A.Ş tarafından Küçükbahçe Mahallesi, Çullubağ Mevkii 518 ada, 100, 101 ve 102 parsellerde yapılması planlanan Karaburun DGES Projesi “ÇED Olumlu” kararı iptal edilmelidir. Bilirkişi incelemesinde mahkeme heyetine Küçükbahçe Mahallesi adına sunduğumuz raporun dikkate alınacağını umuyoruz.” dedi.

"ÖÇKB VE KÜÇÜKBAHÇE MAHALLESİ SINIRLARI İÇİNDE BİNLERCE YILDA OLUŞAN BİTKİ ÖRTÜSÜ VE HABİTAT ALANLARININ TAHRİP OLACAK"
Karaburun Yerel Fok Komitesi ve Karaburun Sivil İnisiyatif, projeye ilişkin ortak açıklamalarında, Karaburun Yarımadası’nın 2019’da ÖÇKB ilan edilmesine rağmen bölgede parça parça verilen yatırım izinlerinin ekosistem üzerindeki toplam etkilerinin bütüncül biçimde değerlendirilmediğini belirtti. Açıklamada, DGES projesinin Nihai ÇED Raporunda kümülatif etki analizinin yetersiz olduğu, projenin Karaburun–Ildırı Körfezi ÖÇKB kararı öncesi tanımlanan yenilenebilir enerji lisans sahalarında yer almadığı ve ön lisansın ÖÇKB ilanından sonra verildiği vurgulandı. İnsiyatif, "ÖÇKB ve Küçükbahçe Mahallesi sınırları içinde binlerce yılda oluşan bitki örtüsü ve habitat alanlarının tahribatına neden olacak bu yıkım projesine bölge halkının itirazlarına rağmen, Bakanlık tarafından izin verilmiştir. İzmir 2. İdare Mahkemesi 2025/1062 Esas’ta açılan dava’da “ÇED Olumlu” kararının iptal edilmesini bekliyoruz" diye açıklama yaptı.
DGES Projesi’nin Nihai Raporu, “GES ve depolama alanında doğal habitatlar ve bitki örtüsü geri dönüşümsüz olarak tahrip edilecektir” tespitine yer veriyor.
Nihai Rapor’da projeye yapılan itirazlara verilen cevaplarda;
- “Güneş Enerji Santrallerinin, gündelik yaşam, tarım ve hayvancılığa olumsuz bir etkisinin olacağı ile ilgili literatürde herhangi bir araştırma bulunmamaktadır.” denilmektedir. Bölgedeki rüzgar enerji santrallerinin mera ve tarım alanları üzerinde konumlanması ve hali hazırda yerel halkın geçim kaynaklarına ve hayvancılığa etkisi literatürde tartışılmaktadır. Bu girişimlere yönelik yöre halkı tarafından açılan davalar bilinmektedir. Diğer yandan proje alanı ve çevresi mera ve tarım alanıdır. Proje alanının büyük bir kısmının (100 ve 101 parsel) Mera komisyonunca tescil edilen ve Küçükbahçe köyü kullanımına tahsis edilen “mera alanı” olduğu bilinmektedir. 102 parsel’in Mera tescili ise Mera Komisyonunda onay beklemekte iken ilgili proje nedeniyle iptal edilmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından da alanın kente gıda tedariği açısından önemli bir mera alanı olmasına ve bölgedeki hayvancılığın önemine değinilerek proje için olumsuz görüş vermiştir. Muhtarların bölgedeki hayvancılığın ve tarımın azaldığına ve projenin etkilerinin belirsizliğine yönelik itiraz dilekçelerine cevap olarak “yalnızca mera tahsisi yapılmadan işlem yapılmayacağı” belirtilmiştir. Diğer yandan, güneş enerji santrallerinin yerleşim yerlerine olan mesafesi ve koruma alanlarında yaratabileceği kümülatif etkilerin değerlendirilmesi gerekliliği ve buna ilişkin literatür, Karaburun Yerel Fok Komitesi Değerlendirme Raporu’nda mevcuttur.
- “Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından projenin ÇED süreçlerinin işlemesine ilişkin uygun görüşü verildiği belirtilmiştir. Ancak, koruma bölgesine ilişkin yönetim planı bulunmamaktadır. Bölgeye ilişkin 1/25000 Nazım İmar Planlarına yapılan 939 itiraz sonrası planlar 25.06.2025 tarihinde askıya çıkmıştır. Bu arada İzmir Şehir Plancıları Odası’nın plan iptali için açtığı dava devam etmektedir. Öte yandan, projenin yerleşim yerlerine olan mesafesi açısından plan kararlarıyla örtüşmediği Karaburun Yerel Fok Komitesi Değerlendirme Raporu’nda ifade edilmiştir.
- İtirazlara cevaben “Proje alanında IUCN Kırmızı Liste’de kayıtlı tür bulunmamaktadır. Ayrıca proje alanında nesli tehlikede tür bulunmamaktadır.” denilmektedir. Ancak Nihai Raporda yer alan Ekosistem Değerlendirme Raporunda flora ve fauna için proje alanı ve etrafında bulunması muhtemel türler listelenmiş ve uzman görüşleri sunulmuştur.
Alandaki türlere ilişkin Ekosistem Değerlendirme Raporundaki ibareler aşağıdaki gibidir;
Kuş türleri için:
- “Proje faaliyetleri, kuş faunasının yaşam alanlarına olumsuz etkiye yol açabilir.
- “Faaliyıet sahası ve yakın çevresinde tespit edilen ve bulunması muhtemel kuş türleri tablosu IUCN listesinde, farklı kategorilerde kuş türü bulunduğu gösterilmiştir”.
- “Yüksekten uçan kuşların, özellikle su kuşlarının, yan yana tesis edilmiş güneş panellerini durgun su yüzeyi olarak algılayıp çarpma riskine karşı literatürde 'Göl Etkisi' olarak tanımlanan etkiye dair yeterli çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle, özellikle su kuşlarının yoğun olarak bulunduğu bölgelerde GES projelerinin inşası ve işletme aşamalarında kuş çarpışma risklerinin değerlendirildiği kapsamlı izleme ve araştırma çalışmalarının yapılması önerilmektedir”.
Flora için:
- “GES ve depolama alanında doğal habitatlar ve bitki örtüsü geri dönüşümsüz olarak tahrip edilecektir. Bunun sonucunda flora türlerine ait popülasyonları olumsuz yönde etkileyen habitat kaybı ve habitat parçalanması ortaya çıkacaktır” denilmektedir.



