MÖ 1000’li yıllarda, Zeus ile Semele çiftinin oğulları olan Şarap Tanrısı Dionysos‘un oğlu Athamas tarafından Athames’in kurduğu kabul edilen Teos, bir süre Pers yönetiminde kaldı, sonra Lidyalıların, ardından yine Pers yönetiminin eline geçti. İon medeniyeti ile birlikte bağımsızlığını kazanan kent ticarette çok önemli bir yer haline geldi. Ziyarete açık olan Teos’ta en önemli antik eserlerden biri, antik dünyanın en büyüğü olarak kabul edilen Dionysos Tapınağı. Diğer önemli kalıntılar ise Agora, tiyatro, odeon, surlar ve liman kalıntılarından oluşuyor.

Pers, İyon ve Roma etkisi

Antik kentte 1962 ile 1967 yılları arasında sürdürülen arkeolojik kazılar, Protogeometrik Dönem’den itibaren (MÖ 1000 civarı) kentte yerleşildiğini ortaya koydu. Tüm Anadolu’da olduğu gibi Teos da MÖ 545 yılından sonra Pers komutanı Harpagos’un eline geçti. Seferihisar’da ele geçen uzun bir yazıttan da öğrenildiği üzere, MÖ 304 yılında meydana gelen ve tüm Ionia Bölgesi’nde zarara yol açan deprem sonrasında kentin Antigonos Monophthalmos tarafından komşu kent Lebedos (Ürkmez) ile birleştirilmesi planlansa da bu plan uygulanamamıştır.

T1-1

İZSU’dan pazar uyarısı: İzmir’in 5 ilçesinde su kesintisi başlıyor, birinde 8 saat sürecek
İZSU’dan pazar uyarısı: İzmir’in 5 ilçesinde su kesintisi başlıyor, birinde 8 saat sürecek
İçeriği Görüntüle

Mimari, büyük çeşitlilik gösteriyor

I. Attalos Dönemi’nde (MÖ 241-197) Pergamon Krallığı’na bağlanan Teos, III. Attalos Dönemi’nde (MÖ 138-133) kralın topraklarını vasiyet yoluyla Roma’ya bırakmasıyla Roma egemenliği altına girdi. Kent, MÖ 129 yılından itibaren Roma’nın Asia Eyaleti sınırları içerisinde yer aldı. Kent genelinde ele geçen mimari yapıların çeşitliliği kentin Roma İmparatorluk Dönemi’nde de önemini devam ettirdiğini gösteriyor. Yeni dönem kazılarında Dionysos kutsal alanına ana girişi sağlayan bir propylon’un ve tapınağı çevreleyen stoa’ların Augustus Dönemi’nde yapılmış olduğu anlaşılıyor. Bu dönemden sonra Roma ile iyi ilişkiler içerisinde bulunan kentin II. Valerianus Dönemi’ne kadar sikke darp ettiği biliniyor. Geç Antik Dönem’e ilişkin pek fazla somut veri bulunmasa da kent önemini kaybetmekle birlikte varlığını Orta Çağ’a kadar küçük çapta devam ettirdi. Mimari açıdan bakıldığında günümüze kadar ayakta durmuş yapılardan biri olduğu gözüken Teos Antik Kent Tiyatrosu’nun, yerleşimin güneyindeki tepe yamacına inşa edildiği görülüyor. Kazılarda ayrıca, harabeye ait kesme blok taşların bazılarının ayakta durduğu ve sahneye bakan antik tiyatro oturma basamaklarının beş yüz kişilik davetliyi misafir edeceği anlaşıldı.

T2-1

Sanatın başkentine dönüştü

Dionysos kültünün kent ve çevresindeki önemi nedeniyle MÖ 3. yüzyılda, şair, müzisyen, tiyatrocu ve şarkıcılardan oluşan Dionysos Sanatçılar Birliği Teos’ta kuruldu. Bir süre sonra kentte huzursuzluk kaynağı olarak görülen bu topluluk önce Ephesos’a (Selçuk), ardından Myonnessos’a (Doğanbey / Çıfıtkale), son olarak da Lebedos’a (Ürkmez) gönderilse de şairler Anakreon, Antimakhos, Epikuros, Nausiphanes, Apellikon ve tarihçi Hekataios Teos’ta yaşamış antik çağın önemli filozof ve sanatçıları arasında yer alıyor.

Muhabir: NURCAN SAVRAN