Karadenizli sanatçı Kazım Koyuncu, “Savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlayabilmek için savaşmamız şart değil” demişti. Elbette bu bir çok kişinin, barışmanın kolay olmayacağı yönündeki düşüncelerinin bugünden yarına değişeceği anlamına gelmiyor. Peki gerçekten barışmak imkansız mı? İşte bu soruya “Hayır” yanıtını veren ve çok uzak sandığımız ihtimalleri yakınlaştıran 6 muhteşem film...

Şiddet sarmalı ve barış umudu: Sinemamızda Kürt Sorunu’nu ele alan filmler

1. İki Dil Bir Bavul - 2008

Bir sınıf öğretmeni okulundan mezun olduğu yıl uzak bir Kürt köyüne atanır. Bu köyde yalnız ve yabancı olmasının dışındaki en büyük sorunu okula yeni başlayan çocukların Türkçe bilmemesidir. Öğretmen de onların dilini bilmez.

Yönetmenler Orhan Eskiköy ve Özgür Doğan, genç bir öğretmenin iletişim kurmakta zorlandığı öğrencileriyle ilişkisine odaklanırken, Kürt meselesinin insani derinliklerine doğru ilerliyor. Dil bariyerinin yavaş da olsa aşılmasıyla oluşan umutlu atmosfer, meselenin çözümünün hem ne denli kolay hem de ne denli zor olduğuna dair bir metafora dönüşüyor. Unutulmaz bir belgesel, hafızalara kazınan bir dönüşüm hikayesi.

Türk dizisine Uluslararası Emmy Ödülü
Türk dizisine Uluslararası Emmy Ödülü
İçeriği Görüntüle

Şiddet sarmalı ve barış umudu: Sinemamızda Kürt Sorunu’nu ele alan filmler

2. Büyük Adam Küçük Aşk - 2001

Küçük bir Kürt kızı olan Hejar bir akrabası tarafından bir avukatın evine bırakılır. Ancak bu evde kalan iki militan, polisin baskını sonucu öldürülünce Hejar karşı daireye, cumhuriyet ilkelerine son derece bağlı emekli bir hakim Rıfat Bey’in evine kaçar. Türkçe bilmeyen Hejar ile Kürtçe bilmeyen Rıfat Bey aynı evde yaşamaya başlar.

Dil bariyerini ve bu bariyer biraz olsun aşıldıktan sonra gerçekleşen karakter dönüşümünü öyküsünün merkezine alan bir diğer önemli yapım da Handan İpekçi’nin yönettiği Büyük Adam Küçük Aşk. Emekli devlet görevlisiyle küçük Kürt kızının dostluğu, sorunun çözümü yönündeki çabalara umut dolu bir destek mesajı gönderiyor.

Şiddet sarmalı ve barış umudu: Sinemamızda Kürt Sorunu’nu ele alan filmler

3. Yol - 1982

Sıkıyönetimin en acılı günlerinde İmralı Yarı Açık Cezaevi’nden verilen izinle köylerine, evlerine gitmek isteyen beş mahkumun yolda yaşadığı çarpıcı olaylar, onları hiç beklemedikleri bir yönde değişmeye zorlar.

Şerif Gören'in yönetmenliğini üstlendiği Yol, Yılmaz Güney sinemasının tüm belirgin ögelerini bir arada görme imkanı veren unutulmaz bir başyapıt. Yol, 12 Eylül karanlığına, kesif bir yoksulluk ve umutsuzluğun eşlik ettiği atmosferi ve döneminin koşullarını fazlasıyla zorlayan cesur kadrajlarıyla Kürt coğrafyasına dair unutulmaz hikayelerin belki de en önemli kilometre taşına dönüşüyor.

Şiddet sarmalı ve barış umudu: Sinemamızda Kürt Sorunu’nu ele alan filmler

4. Bahoz - 2008

Cemal, üniversite sınavını kazanarak, küçük taşra kasabasından İstanbul’a gelir. Büyük şehrin kalabalığı içindeki yalnızlığı, sistem karşıtı devrimci bir grup ile tanışmasıyla sonra erer. Grubun öncülerinden Helin ile yaşadığı çatışma, kimliğini keşfetmesi için de bir başlangıç olur.

Kürt öğrencilerin üniversitelerde ve büyük kentlerde politize olma süreçlerine içeriden bir bakışla yaklaşan Kazım Öz filmi, gençliğin hem kırılgan hem ateşli doğası ve sonsuz çatışmaları ekseninde Kürt meselesinin çok da üzerinde durulmayan bir başlığına odaklanıyor.

Şiddet sarmalı ve barış umudu: Sinemamızda Kürt Sorunu’nu ele alan filmler

5. Jin - 2013

Henüz 17 yaşında terör örgütü üyesi olan Jin, bir süre sonra yaşadığı birtakım olaylar sonucunda örgütten uzaklaşır. Hayal kırıklıklarıyla örülü benliğini sığındığı ormanda, tabiatın içinde iyileştirmeye çalışacaktır.

Daha önce hiç anlatılmamış bir öyküyü kendine has üslubuyla perdeye taşıyan yönetmen Reha Erdem, genç bir kadının hayal kırıklığı ekseninde Kürt meselesinin güncel bağlamlarına göndermelerle dolu bir filme imza atıyor. Savaştan, ölümden ve bombalardan uzaklaşıp doğaya sığınan Jin ekseninde belki de bütün bir toplumun ruh halini çözümleyen unutmaz bir hikaye.

Şiddet sarmalı ve barış umudu: Sinemamızda Kürt Sorunu’nu ele alan filmler

6. Güneşe Yolculuk - 1999

Türkiye’nin iki ucundan iki genç - Batı’dan gelen Mehmet ve Doğu’dan gelen Berzan - İstanbul’un alt tabaka yaşamının içinde ayakta kalmaya çalışırken tanışırlar. Şehre yeni gelmiş olan Mehmet, seyyar arabasında müzik kasetleri satan Berzan ile arkadaş olur. Mehmet, Tire’li olmasına rağmen koyu teni nedeniyle herkes tarafından Kürt sanılmaktadır.

Yeşim Ustaoğlu, duyarlı ve insandan yana kadrajını, farklı coğrafyalardan gelip aynı yoksulluk batağında çırpınan iki genç adama doğrultuyor bu kez. Sınıfsal bir bakış açısıyla, kimlik meselelerini aynı hikayede başarıyla ele alan yapım, ülkedeki hak ihlalleriyle ilgili fikir sahibi oldukça değişen Mehmet üzerinden, sorunun Türk tarafına bir mesaj yolluyor. Sarsıcı final sekansıyla hafızalardan silinmeyen bir dostluk ve dönüşüm hikayesi.

Muhabir: ALTUĞ ATALMIŞ