Uzattım ayaklarımı otel odasında, açtım televizyonu…

Fox yok… Halk TV yok, KRT ile Tele1 kumandanın 1028. Kanalında…

Kars’tayım…

***

Uzattım ayaklarımı otel odasında, açtım televizyonu…

Fox yok… Halk TV yok, KRT ile Tele1 kumandanın 1205. Kanalında…

Kayseri’deyim…

***

Uzattım ayaklarımı otel odasında, açtım televizyonu…

Fox yok… Halk TV yok, KRT ile Tele1 kumandanın 975. Kanalında…

Trabzon’dayım…

***

Uzattım ayaklarımı otel odasında, açtım televizyonu…

Fox yok… Halk TV yok, KRT ile Tele1 hiç yok, hiç yok…

Konya’dayım…

***

En kolay ulaşılan A Haber…

***

İmamoğlu öncesi, İDO’lardayım…

Hem İstanbul içi hem Bandırma İstanbul, ne varsa işte…

Çakılı kanal, Kanal 24…

***

Rastlantı mı? Değil …

Yapamıyorsan takdir et…

Cebren TV…

Mecbur TV,

Mecbur FM…

***

Sonra “Yandaş basın, yandaş algı…”

Etkilenmemek mümkün mü?

Kararsızın kaymaması mümkün mü?

Kafa karışmaması mümkün mü?

***

Sonra yerel basının yiğit mücadelesinin içindeyim…

Hem de İzmir’deyim…

'Kale'de… 

Yerel iktidarda…

144 adet internet sitesi, 10 tane radyo, 2 tane televizyon, 8 yerel gazete, sonrası sosyal medya oyuncakları…

Bir tane; Ulusal'a kafa tutan var mı? Yok…

Elinden tutan var mı? Yok…

Formül üreten var mı? Yok…

Balık tutmayı öğreten var mı? Yok…

Sisteme bak…

“Verin ayda 1000 TL. sussunlar”

Ya da “Genel Merkez emretti… Şu ajansla çalışılacak”

Ajans nereli? Ankaralı…

Deva olacak doktorun tedaviye, tedavi ötesi ameliyata ihtiyacı yok mu şimdi?

***

Yerel basının sorunu, derdi mi?

Güldüğü, gülümsediği günleri saysak, daha rahat değil mi?

***

Sistem yerel basını dilenciye çevirmiştir.

Sistem yerel basını, yerin dibine sokmuştur.

Sistem yürekli, gururlu gazeteciyi evine hapsetmiştir.

Sistem insan gibi dimdik duracak yürekleri belediye önlerine hapsetmiştir.

Sistem baş eğdirmiştir…

Hem iktidara baş eğdirtmiştir hem muhalefete eğdirtmiş…

Ne yerel basını?

İsmail’in sabah programında kırk yılda bir manşetini gören

O gün kendini 'Murdoch' zanneder, giderler önüne geldiğindeyse haddini bilir hale gelir…

Sistem, yıldızları toplayamayan yerel basıncıların, kendi yıldızlarını yaratma imkanını da elinden almıştır…

***

Yıldızın yoksa kendi yıldızını yaratacaksın…

Billboardlarını inandığın düzgün basın kuruluşlarına açacaksın…

Dağıtım kanallarını, metroyu, gemilerini, outdoorunu yerel basına paylaştıracaksın.

Bi zahmet sosyal medya mecralarını kullandırtacaksın…

Bi zahmet kendini kaldırıp, radyolara, televizyonlara gidip manşet vereceksin…

O ulusal basın da paşa paşa “İzmir televizyonunun, gazetesinin haberine göre" diyecek…

Bi zahmet otobüslerinde reklamlarını kullandırtacaksın…

Bi zahmet ihaleye çıkıp ajansın eline teslim ettiğin milyarlarca liralık bütçenin yüzde 98'ini yerele harcatacaksın…

Bi zahmet yalandan baştan savma olsun diye 500 TL, 1.000 TL. vermeyi kesip,

Balık tutmayı öğreteceksin, balık tutmasına yardımcı olacaksın…

Yerel basın ha…

Canın isterse kral, istemezse, kibir boşaltma istasyonu…

Seçim üstü kral, seçim bitince kapı süprüntüsü… Ha?

***

Yürekli kardeşlerime selam olsun…

Yürekli mücadelesini, iktidarlar değiştikçe bile dimdik sürdürenlere selam olsun.

Gururlu ve adam gibi duruşunu paraya tercih eden yerel basın savaşçılarına selam olsun…

Evini satıp kuruluşunu ayakta tutana, banka kredileriyle personel ödemesi yapanlara,

Hala, hırsıza hırsız diyebilene, arsıza arsız, sahtekara sahtekâr…

Selam olsun yürekten;

Krala çıplak diyene…

Selam olsun yürek yemiş yiğitlere…

EKİ İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Editör: Haber Merkezi