Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçtiğimiz haftalarda başlattığı kongre sürecini İz Gazete’ye değerlendirdi. Tosun, kongrede rekabet için uygun bir ortamın oluşmadığı ve ‘sakin’ bir süreç geçirilmesi gerektiğini ifade ettiği değerlendirmesinde, “Ben, ‘Aslanoğlu aday gösterilmeli ya da gösterilmemeli’ diyemem ama sadece siyasal nezaket ve vefa bağlamında bakabilirim. Bu açıdan bakıldığında partiye il başkanı olarak hizmet etmiş bir aktör var. Sonrasında tutuklu olarak yargılanıyor ve bir süreç işliyor. Dolayısıyla parti örgütü 1 adım ileri gitmek yerine 2 adım geriden giderse ve hem Şenol Aslanoğlu’nu hem de partinin nabzını dikkate alarak bir karar verirse en azından daha şık olur. Çünkü bu tür durumlar istisnaidir. Bu tür durumlarda fırsat kollayıp bir pozisyon kapmak siyasal vefa açısından şık olmaz” diye konuştu.

İzmir'in iki ilçesinde göçmen operasyonu: 28 kişi kurtarıldı
İzmir'in iki ilçesinde göçmen operasyonu: 28 kişi kurtarıldı
İçeriği Görüntüle

“Aslanoğlu’nun ‘oluru’ alınırsa rekabet yaşanabilir”

Tosun, tutuklu CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun ‘oluru’ alındığı takdirde il başkanlığı için yarışın yaşanabileceğini belirttiği değerlendirmesinde, “Aslanoğlu’nun oluru alınırsa böyle bir rekabet yaşanabilir, onunla ilgili bir problem yok. Ama ‘ahde vefa’ ilkesi gereği bence Şenol Aslanoğlu’nun yaklaşımı önemlidir. Bu süreç siyasal rekabetin yaşanması gereken bir süreç değil” dedi.

“Taraflar arasında uzlaşı gerekiyor”

Kongredeki taraflar arasında bir uzlaşının parti için faydalı olacağını aktaran Tosun, “Bu dönem CHP’nin özellikle yerelde, dar alanda siyaset yapmaya mahkûm bırakıldığı bir dönem oldu. Dolayısıyla tünelin sonundaki ışığı görebilmek için siyasal rekabet yerine bir şekilde taraflar arasında uzlaşı kurulması gerekiyor. Aksi takdirde, ‘bu tür olaylardan bir siyasal fırsat beklentisi mi takip ediliyor’ diye sorgulanır. Demokratik siyasal rekabet tabi ki CHP geleneğinde çok önemlidir ama onun koşulları açısından bakıldığında en azından Genel Merkezin tavrına da dikkat etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Genel Merkez müdahalede bulunabilir”

Olası bir çatışma ve uzlaşmazlık durumunda genel merkezin sürece müdahalede bulunabileceğinin altını çizen Tosun, “Türkiye’deki partiler için hep ‘parti içi demokrasi’ diyoruz ama parti içi demokrasi ile disiplini bir dengeye oturtma konusunda sorun yaşıyoruz. Bu özellikle sosyal demokrat partilerde yaşanıyor. Şu anda taraflar arasında bir politik kızışma olduğu durumda, Genel Merkez parti içi demokrasiye aykırı, tasarruf anlamında değil, en azından parti disiplini ve rotası açısından bu tür müdahalelerde, girişimlerde bulunabilir. Doğrudur ya da yanlıştır demiyorum ama bulunabilir” dedi.

“Çıkarlar parti çıkarının önüne konarsa süreç çatışmalı geçer”

Tosun, şahsi politik çıkarların parti çıkarının önüne geçtiği takdirde sürecin çatışmalı geçeceğini aktardığı değerlendirmesinde, “Politik fırsat parti çıkarının önüne konursa doğal olarak çatışmalı geçer. Ama partinin içinde bulunduğu, özellikle bürokratlar, belediye başkanları ve il yöneticilerinin bu tür koşullar altında olduğu dönemde, en azından ortak ideal etrafında partinin geleceği adına bir birliktelik olması daha yararlı olur” diye konuştu.

Muhabir: BATUHAN KAYA