İzTV’de yayınlanan Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu Eğitim İş İzmir 4 No’lu Yükseköğretim Şube Başkanı Elbey Kale oldu. Yükseköğretim kurumlarındaki sorunların temelinde rektör atamalarının yattığını söyleyen Kale, çözüme yönelik taleplerini anlattı.
'Atanmasın seçilsin'
Rektör atamalarından vazgeçilmesi gerektiğini belirten Kale, “Burada da liyakat sorunu ortaya çıkıyor. Rektör mutlaka kendi üniversitesinin bileşenleri tarafından seçimle gelmeli. Çünkü seçim, oradaki kurumun iradesidir. Ama dışarıdan atadığınız zaman üniversiteyi bilmiyor, personeli bilmiyor, doğal olarak sıkıntılar baş gösteriyor. Aslında bu atamalar, diğer atamaları da liyakatsizlikleri de tetikliyor. Bu bir süreç aslında. Bu konuda siyasi partilerle görüşerek yasa teklifleri, soru önergeleri verdirdik. Ama maalesef ki haziran ayında Meclis'e gönderilen yasayla, rektörler yine Cumhurbaşkanlığı tarafından atanıyor” dedi.
'Şikayet ettik'
Demokrasi Üniversitesi’nde geçtiğimiz nisan ayında görev süresi sona ermesine rağmen rektörlük koltuğunu bırakmayan Bedriye Tunçsiper için savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını ve Yükseköğretim Kurumu’na şikayet ettiklerini ifade eden Kale, “Hâlâ bir rektör ataması yok. Neden olmadığını bilen yok. Ama bu arada öğretim görevlisi ilanına çıkıyor, görevde yükselme yapıyor. Sanırım yasa gereği rektör olarak devam ediyor, her türlü imzayı atabiliyor. Bu da yanlış bir uygulama. Görev süresi bitmiş bir insanın imza atması ne kadar etik?” yorumunu yaptı.
Yükseköğretimde yaşanan sorunları Demokrasi Üniversitesi önünde protesto ettikleri için de Tunçsiper’in kendileri hakkında şikayetçi olduğunu kaydeden Kale, “Bu davaların bizim için bir karşılığı yok. Biz yine görevimizi yapacağız. Varsa bir hukuksuzluk, bunun karşısında duracağız. Bunu da kamuoyuna duyurmak bizim asli görevimiz” ifadesini kullandı.
'Tayin sistemi uygulanmalı'
Akademisyenler dahil olmak üzere çoğu üniversite personelinin yoksulluk sınırına düştüğünü dile getiren Kale, “Yaşam artık çok zorlaştı, herkes kendi memleketinde çalışmak istiyor. Puana dayalı bir tayin sisteminin, idari sisteme ve üniversite çalışanlarına da uygulanmasını istiyoruz” dedi.
Araştırma görevlilerinin yeşil pasaportlarıyla ilgili de bir dava açacaklarını duyuran Kale, “Yasal yollarla bu mücadeleyi başlatıyoruz. Bu konuda bize destek veren araştırma görevlileri var. Biz de onlar adına, sendikamızın avukatlarıyla bu davayı açıyoruz” diye konuştu.
'Büroya aktarılsın'
Güvenlik personellerinin ve şoförlerin de sıkıntılarına değinen Kale, “Bütün kamu kurumunun yükünü çeken, gece gündüz mesai yapan arkadaşlarımız emekli olacakları zaman beşinci kademede kalıyorlar. Bu ne demek? Yüz yıl da çalışsalar ne yeşil pasaport ne de doğru düzgün bir emekli maaşı alabilirler. Bunun için güvenlik ve şoför arkadaşlarımız 55 yaşından sonra ya da imkânı varsa hemen büro kısmına aktarılsın istiyoruz. Ama yaş itibarıyla mutlaka bir sınır konmak zorunda” dedi.
'Amacımız yetki almak'
İzmir'de altı devlet üniversitesinde örgütlü olduklarını söyleyen Kale, “İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Ege Üniversitesi’nde yetkili sendikayız. Amacımız, mayıs ayına kadar diğer üniversitelerde yetkiyi almak. Eğitim-İş olarak, bu üniversitelerde gerek idari personel gerek akademisyen olan arkadaşlarımızın örgüt hakları konusunda, iş alanındaki yaşam şartlarının daha iyi hâle gelmesi için uğraşıyoruz” diye konuştu.
'Sahte diploma güvenlik tehdidi'
Son günlerin çok konuşulan gündemlerinden biri olan sahte diploma skandalına dair görüş bildiren Kale, “Devletin imza sistemine girip veya kamu kurumlarının imza sistemine sızıp oradan sahte diploma üretmek... ‘Acaba bu da olur mu?’ diyecek durumda değiliz; her şey olur. Üst kademe yöneticilerden bazıları okullarını kendi özgeçmişlerinden sildi. Bu diplomaları alanlar şu an hangi kurumlarda, ne görevlerde çalışıyorlar? Hangi kararlara imza attılar? Hangi personelleri aldılar? Bu, doğrudan devlet güvenliğini tehdit ediyor. Artı, haksız kazanç. İlkokulu bitiremeyen insanların sahte diplomalarla devletin üst kademelerine atanması inanılmaz kötü bir durum. Aslında olaya bugünden bakmamak lazım. Üniversitelerde var olan bunca sıkıntı yetmiyormuş gibi bir de sahte diplomayla başlıyoruz. Gerçekten diploması olan, gerçekten bu okulları bitiren iyi öğrenciler işsiz geziyor. Sahte diploması olanlar en üst kademelerde ikişer üçer maaşla yaşıyorlar. Olacak iş değil” görüşünü aktardı.
“Bütün vatandaşlarımızdan kız çocuklarımıza destek talep ediyorum. Üniversitelerde okuyan öğrencilerimize destek olmalarını istiyorum. Özellikle yurt konusunda eksiklerimiz var. Bunların bir an önce giderilmesi ve vatandaşlarımızın da kız çocuklarımıza destek olması gerektiğini talep ediyorum. Bizler de sendika olarak elimizdeki desteği veriyoruz.”