İzTV’de Nil Kahramanoğlu ile Gündem Özel’in konuğu İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar yaşar oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın kendisine yönelik ‘cahilce konuşuyoruz’ sözlerine yanıt veren Yaşar, “Başkan hiçbir danışmanını yanında bırakmasın. Israrla yanlış yapmaya devam ediyorlar” dedi

İzmir'de bunu yapan yandı: Denetimler sürüyor, ceza kesiliyor!
İzmir'de bunu yapan yandı: Denetimler sürüyor, ceza kesiliyor!
İçeriği Görüntüle

Tugay’ın bir TV yayınında kendisine yönelik sözlerine yanıt veren Yaşar, şöyle konuştu:
“Sayın Başkan sanırım biraz rahatsız. Konuşması enteresan ve bilim dışı. Danışmanlarının olduğunu söylüyor ancak kimdir bu danışmanlar? Bu kadar danışmanınız varsa neden Körfez daha kötüye gidiyor, su krizi daha büyüyor? Geçen sene balık ölümleri sırasında sayın Başkan bir konuşma yaptı, ‘1965 sonrası başlayan Körfez kirliliği’ dedi. Bu bilim katliamıdır. Mutlaka bunu yazan bir danışman var. Bunu yazan insanın Körfez ile yakından uzaktan alakası yoktur. Körfez ile ilgili ilk büyük makale 1930 yılında yazılmıştır. Efsane Behçet Uz, 1931 yılında büyük kanal projesini yaptırmak istemiş ancak maliyet çok yüksek olduğu için yapılamamıştır. 1955 yılında on binlerce balık ölüyor. Alman Dışişleri Bakanı yardım için Türkiye’ye geliyor. Ve Belediye Başkanı 1965’ten sonra balık ölümleri dedi. Başkana şunu tavsiye ediyorum; danışmanı kimse onu hemen uzaklaştırsın. Geçen günkü konuşmasında ’10 gün sonra yağış olup olmayacağını nereden bilelim’ diyor. Danışmanlarına söyle, sana iklim bilimiyle meteoroloji arasındaki farkı öğretsinler. Benim doktora konum iklimlerdir. Bu jeo biyokimya çalışmasıdır. Evet 10 gün sonra ne yağacağını bilmezsin ama biz yıllar önce neler olacağını söylemiştik. 2009’da yazdığım kitapta 2020’lerden sonra kuraklığın artacağını vurgulamıştım. 2020’nin başında Tunç Soyer’e kuraklıkla ilgili mektup yazmıştım. Kuraklıkla birlikte Körfez’deki kokunun artacağının söylemiştim. Aynı mektubu Cemil Tugay’a da gönderdim. Maalesef Tugay, daha, iklimle meteoroloji arasındaki farkı bilmiyor. Sayın Tugay, sizin danışmanlarınız yok mu? Her sene suyun ne kadar yükseldiğini bilmiyor mu? Söyleyeyim; 2020’de Tahtalı’da yüzde 20 gibi güzel bir artış oldu. 2022-2023’te yüzde 2 yükseldi. Geçtiğimiz sene yüzde 5 arttı. Yani barajlar o kadar kolay dolmuyor. Bu nedenle suyu çok dikkatli kullanmamız gerekirken, hoyratça kullandık.”

“Bilimle uğraşıyoruz”

Tugay ve yönetimine İzmir’in tarihini okumaları tavsiyesinde bulunan Yaşar, “Cemil Tugay benim için ‘cahil cahil konuşuyor’ diyor. Tamam biz biraz büyüğüz, konuşuruz cahil cahil ama sen de biraz dinle. Önce bir İzmir’in tarihini okusunlar. Bizler bilimle uğraşıyoruz. Başkan hiçbir danışmanını yanında bırakmasın. Israrla yanlış yapmaya devam ediyorlar. Yanlış ya da düzeltilmesi gereken bir şey varsa konuşurum. Ben akademisyenim yalan söyleyemem. Su varsa devlet var yaşam var. Su yoksa devlet de yaşam da yok” dedi.

Eeeeeeeeeeeeee

‘İzmir su fakiri’

İzmir’in ciddi anlamda su fakiri bir kent olduğunu ifade eden Yaşar, “İzBB’de suyu konuşabilecek insanlar maalesef yönetimde yok. Yönetimde olmadıklar için ne yapacaklarını bilmiyorlar. Eğer bilselerdi su kesintileri bu sene değil, geçen sene başlardı. Çünkü İzmir’in bir dezavantajı var; Türkiye’de kişi başı su potansiyeli yaklaşık bin 340 metreküpken İzmir’de 600 metreküp. Yani su konusunda fakirin de fakiriyiz. Defalarca uyardım. Neden Çiğli Arıtama’daki suyu denize veriyorsunuz? Neden Gediz ve Menemen ovalarına vermiyorsunuz? Her gün 500 bin metreküp suyu harcıyorsunuz. Gediz’de kuyu açılması yasaklandı. Çünkü bitti, su yok. Bilimi kullanmadığımız için Türkiye’deki en pahalı suyu biz kullanıyoruz” diye konuştu.

“Çözüm basit”

Körfez için yapılacak çalışmaların çok basit olduğunu da hatırlatan Yaşar, “İzmir’de Piriştina öncesi ve sonrası diye bir gerçek var. Her Çarşamba randevu falan almaksızın kendisiyle görüşüp toplantılar yapardık. O sayede Körfez’i bir yılda masmavi, pırıl pırıl yaptık. Piriştina öldükten sonra 2005 yılında ‘Körfez’de geri dönüş başladı’ diye haberler çıkmaya başladı. Kocaoğlu bir kez bile toplantı yapmadı. Sayın Tugay, ‘Benim bir sürü danışmanım var’ diyor. Getirsenize şu danışmanları, benim bir sürü sorum var. Danışmanlarına merak edip hiç sormuyor mu, neden her şey kötüye gidiyor diye. Ama yanındaki danışmanlar o kadar bilim dışı ki, adam anlayamıyor, şaşkın. Körfez ile ilgili yapılacak tek şey, Piriştina gibi tüm fabrikalara gideceksin, herkesin arıtmasını çalıştırmasını sağlayacaksın. Bu kadar basit. Biz bilim insanları olarak başkanların yanına giremiyorum. Kocaoğlu’na sormak isterim; 2007 yılında Körfez’in dibini betonla kapladılar. Kim sattı o betonları, çimentoları? Çünkü birilerini para kazanması lazım” ifadelerini kullandı.

“Tribünlere oynamak”

Sünger Kent projesi güzel bir fikir ama altyapı yok ki. Önce altyapıyı bitirin sonra başlayın. Hiçbir şey yapmadan her yeri kazdılar. Tribünlere oynamak gibi bir şey. Soyer biraz aldatıldı gibi geldi.

Muhabir: NİL KAHRAMANOĞLU