Özer Kaysavuk Aşar Gelir adlı şarkısını CC Müzik Yapım imzasıyla piyasaya çıkardı. Aşar Gelir tüm dijital platformlarda yayında. Uzun zamandır müzikle uğraşan, 7 yıl Ankara’da radyo programı da yapan ve ilk albüm çalışmasına Aşar Gelir’le başlayan Özer Kaysavuk’la Aşar Gelir’in oluşma sürecini Anayurt Gazetesi'nden Cevat Uğraş'a anlattı.
Özer Kaysavuk’un müzik yolculuğu ne zaman başladı ?
-Ben bebekken oklavayı elime alıp pufa oturup aynanın karşısında kendi kendime çalıp söylüyormuşum. Annemler de bu çocuk büyüyünce müzisyen olacak diyorlarmış. İlkokul 3.- 4. sınıfta Ankara Tunceliler Derneği’nde bağlama kursuna başladım. Bağlamayla başladım. Sonra okul korosunda devam ettim. Ardından çeşitli müzik gruplarında yer aldım. Protest müzik yaptık, şarkı sözleri yazdık, besteler yaptık. Eylemlerde, çeşitli etkinliklerde yer aldık. Ve böyle bir serüven başlamış oldu. Biraz disiplinsizlik mi desek. ‘Özer sen bir şeyler yaptın artık çıkıp şarkı söylemen gerekiyor ve bunu insanlara profesyonel anlamda duyurman gerekiyor’ düşüncesine kapıldım. Ve yolculuk böyle başladı. Sanatçı dostlarım da bana çok destek oldular, cesaret verdiler yanımda oldular. Sevgili Haluk Tolga İlhan benim hocamdır aynı zamanda. ‘Özer artık olgunlaştın. Çıkıp söylemen gerekiyor’ dedi bana. Ve stüdyoya girdik Aşar Gelir’i bu şekilde çıkardık.
-Yalnızca dağları, denizleri mi? Geçmişi, acıyı, hüznü, kederi ve korkuları da aşmak gerekmez mi?
Bence gerekirdi ve işte bu şarkı böylesi sancılı bir süreçte boy verip yeşerdi. Çıkmak gerekirdi diyor Özer Kaysavuk, Çıkmak gerekirdi zorlu yolculuklara, ertelenmiş sevdaları yaşamak gerekirdi inadına diyor, inat uğrana değil tabi diyor gülerek sözlerinin ardından …
Aşar Gelir nasıl ortaya çıktı? Şarkıyla ilgili detaylara girebilir miyiz nasıl bir çalışma oldu kimlerle çalışıldı?
“ Ocak ayında söz ve müziği yine bana ait başka bir şarkının kayıtları için stüdyoya girdiğimizde ( bundan sonra da ikinci şarkı olarak onu paylaşacağız )beni başka alanlara yönelten bir duygu değişimi oldu. Aşar Gelir bir anda çıktı. Yalnızca 2 dakikada döküldü sözü, müziği ve şiiri bana ait bu eser; yapımcımı arayıp şarkıyı geri çekiyoruz başka bir eser üzerinde çalışmak istiyorum dediğimde o da şaşırmıştı şarkıyı dinleyince isabetli karar diye hak verdi bana. Böylece girmiş bulunduk stüdyo çalışmalarına. Olağan süreç içinde devam edebilseydik şubat ayı sonlarında paylaşacaktık şarkımızı ama şubat depremi o acılı, yıkıcı deprem çocukluğumun belleğine tırpan vurdu İskenderun’da amcamı ve yengemi kaybettim” ifadelerini kullandı gözleri dolarak, onlar için de bestelediği bir eseri daha sonra albüm bütünlüğünde paylaşacağını ekledi sözlerine.“Şubat depreminde amcamla yengemi kaybetmem ve binlerce insanımızı kaybetmemizden dolayı bende psikolojik anlamda ciddi bir durgunluğu da getirdi. Biraz ara vermek zorunda kaldık çalışmalara. Mart ayı itibariyle devam ettik stüdyo çalışmalarımıza. Mart ayı sonuna kadar kendimi zor toparlayabildim. Ama yaşam devam ediyor… Biz kalanlar adına bir şeyler üretmek durumundayız. İnsanlara kendi düşüncelerimizi aktarmak durumundayız. Böyle bir süreçte girdik stüdyoya.”
Yapımcılığımı sevgili Cem Cansız üstlendi. İzmir’de çok samimi ve dostane bir ortamda gelişti çalışmamız. Sıradan prodüktör - müzisyen sanatçı havasında bir çalışma yürütmedik. Arkadaş gibi, dost gibi, kardeş gidi girdik stüdyoya. Eğlene eğlene girdik. Esprilerle şarkılarla keyifli bir şekilde girdik. Aranjörlüğünü, mix ve masteringini genç yetenek güzel kardeşim Özgün Düzgün yaptı. Müzik yapacak arkadaşlara albüm çıkarmayı düşünen arkadaşlarım varsa ciddi anlamda önerebileceğim bir arkadaşımızdır. Gönül rahatlığıyla önereceğim bir arkadaşımız Özgün Düzgün. Piyanoları, akustik, klasik, bas gitarları yine Özgün Düzgün, keman, lavta ve sazbüşleri Serdar Baba çaldı. Sevgili Devrim Turgut benim çok yakın dostum. Şarkının her aşamasında kendisine danıştım. Çok iyi bir müzisyendir Devrim de. Şarkının her aşamasında Devrim yanımda yer aldı. Bu süreçte ustamız Kemal Sahir Gürel de görüş ve önerileriyle bizlere katkısını esirgemedi. Kendisine şarkımın her aşamasını gönderdim. Dostane önerilerini sundu. Onun da emeği var kendisine çok teşekkür ediyorum. Şiiri tiyatro sanatçısı ağabeyim Özgür Başkaya okudu. Emeğine yüreğine sağlık Özgür Tiyatro’dan sevgili Özgür Başkaya’nın. Fotoğraflarımı sabrı ve enerjisiyle Adnan Tataroğlu çekti. Albüm kapağı sürecinde sevgili fotoğrafçı arkadaşlarımız Nail Yollu ve Deniz Sarıgil’in de ciddi katkıları oldu teşekkür ediyorum. Kolektif bir çalışma oldu ve bizlere de artık sizlerle paylaşmak kaldı. Umarım beğenirsiniz artık Aşar Gelir aşmak isteyen herkesindir” diye bitiriyor sözlerini.Özer Kaysavuk Aşar Gelir şarkısına klip çekme hazırlığında olduklarını da ifade ederek, “Senaristliğini tiyatro oyuncusu dostum Ezgi Koç'un yaptığı bir de klip çalışması içerisindeyiz” dedi.
Aşar Gelir yayına girdikten sonraki süreç nasıl gelişti neler hissettin, nasıl tepkiler aldın?
-Ben sosyal medya ile iç içe olan biriyim. Yaşadığım duygu düşünceleri. Yaşadığım anlık durumları dostlarımla paylaşmayı seven biriyim. Albümün ilk çıktığı andan beri çok ciddi bir kitlenin desteğini gördüm. Özellikle yakın çevrem hiç yalnız bırakmadı beni. Kurumlardan da Eğitim Sen ve KESK üyeleri hep yanımda yer aldılar. Çok ciddi anlamda destek oldular. Şarkının ilk çıktığı andan bugüne kadar pek çok telefon aldım. Sadece olumlu mesajlar değil eksiklerimi görmek adına da eleştirileri de bekliyorum. Gelişim adına eleştiriler de bekliyorum. Beni yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Öğretmen bir baba ve hemşire bir annenin çocuğu olarak her zaman yanımda olan, desteklerini her daim hissettiren canım babam Cemal Kaysavuk ve canım annem Serpil Kaysavuk’a emekleri ve destekleri için teşekkür ediyorum.
Yeni eserlerin sırada olduğunu söyledin. Özer Kaysavuk bundan sonraki müzikal yolculuğuna nasıl devam edecek?
-Ben kendi şarkıları kendisi besteleyen bir müzisyenim. Yaşadığım anları, duyguları notaya, müziğe dökmeye çalışan bir müzisyenim. Yıllardan beri müzik yapıyorum. Bundan sonraki süreçte de kendi bestelerimle yol almak istiyorum. Tabi ileriki süreçte Halk Türküleri söyleyeceğim. Tabii ki Pir Sultan Abdalları, Dadaloğlu’nu, Neşet Ertaş’ı dile getireceğim. Ben üretmeyi baz aldım. Kendi eserlerimi üretmeye çalışıyorum. Bundan sonraki eserim de sözü müziği bana ait olan bir şarkı var. İkinci şarkımız Türkünü Söyle üç- dört ay sonra dostlarımızla buluşturmayı planlıyoruz. O da hemen hemen hazır gibi. Okumaları kaldı. Birkaç ufak-tefek şeyleri kaldı. Onları da yaptıktan sonra onu da paylaşacağız. Ardından ailemize yeni bir birey katıldı. Kardeşim Taner’in çocuğu oldu. Boran bebeğimiz katıldı aramıza. Boran bebeğe bir şarkı yaptım. Üçüncü şarkıyı Boran’ın şarkısı olarak düşünüyorum. Benim şarkılarım hayatımın özetidir diyebilirim. Yıllardan beri doğadayım trekking yapıyorum. Doğanın verdiği temiz havayla, duruşla üretimin beni motive ettiğini düşünüyorum. Bakir doğayla, kurduyla, kuşuyla, böceğiyle toprağıyla, ormanıyla, sisiyle doğanın bana katkı sunduğunu düşünüyorum. Doğadan aldığım enerjiyi de bütün dostlarıma yaymak gibi bir düşüncem var ilerleyen süreçte. Aşar Geli’de beni dinleyecek arkadaşlarımızın. Bu adam kimdir diyenler için ‘Aşar Gelir’le kendisini yansıttı diyebileceğim bir süreç yaşadım.