Gizem TABAN ŞEBER-  Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) aday belirleme süreci, kurultayda yaşanan değişimin etkileri ve yerel seçimlere yönelik soruları yanıtladı.

İsimler değil yöntem önemli

CHP Genel Merkezi’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı konusunda Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’da karar kılması üzerine parti içinde ve kamuoyunda; Tugay’ın adaylaşmasında, kurultay sürecinde şu anki CHP Genel Başkanı Özgür Özel’den yana tavır almasının etkili olduğu yönünde tartışmalar gündeme geldi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cemil Bey bu partide 5 yıl ilçe belediye başkanlığı yapmış bir aktör… İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı’na 9 isim talip oldu, Genel Merkez sonuçta bu 9 isimden birini aday gösterecekti. Ama sosyal demokrat bir partide kişilerden bağımsız olarak aday belirleme süreçleri; daha tabanı sürece dahil eden yöntemler üzerine işliyor. Biz de maalesef bunu görmüyoruz, genellikle parti elitleri, parti komitesi adayları belirliyor. Bunun da birtakım dezavantajları ortaya çıkabiliyor, bazen oylarda bir miktar gerileme yaşanabiliyor. Adayların seçen organlar ve parti tabanı ne kadar çoğulcu, kapsayıcı olursa seçim başarısı o ölçüde geliyor. Dolayısıyla burada X, Y, Z isimlerinden ziyade aday belirleme yöntemi önemli; atama mı, oylama mı? Bu oylama ne ölçüde tabanda işleyen demokratik bir oylama? Çünkü atamadan ne kadar uzaklaşırsanız, ne ölçüde oylamaya yaklaşırsanız o zaman temsil mekanizmaları o kadar güçlenmiş olur. Yoksa İzmir’de CHP’den hangi isim aday olursa olsun rakiplerine kıyasla kazanma gücü itibarıyla öndedir.

Değişimden kasıt nicelik mi?

İzmir’de CHP’den yalnızca 3 mevcut belediye başkanı yeniden aday gösterildi, kalan 27 ilçenin hepsinde yeni isimler aday olarak belirlendi. Genel Merkez, İzmir aday listesiyle ilgili yaş ortalamasında gençlik vurgusu yaptı, kadın aday sayısına dikkat çekti. Ancak parti içinden, adayların kurultaydaki değişim üzerinden belirlendiğine yönelik eleştiriler geldi. Sayın Özel’in kurultay sürecindeki ön seçim mesajları, değişimden dolayı kimsenin ödüllendirilmeyeceği ve cezalandırılmayacağı yönündeki sözlerinin aday belirleme sürecine yansımadığına ilişkin de tepkiler var. Sizce bu süreç değişim üzerinden mi işledi ya da değişimden kasıt bu muydu?

Değişimin içini dolduracak bir vizyon olması gerekiyor. Değişim; tek başına yaş, cinsiyet, eğitim ile açıklanmaya çalışıldığı zaman, siz değişimi sadece niceliksel anlamda ele alıyorsunuz demektir. Oysaki değişimin politik, sosyolojik bir karşılığı vardır. Değişim, alınan kararların bir çıktı üretmesi ve bu çıktının partinin başarısına ciddi anlamda katkıda koyması gerekir. Bu katkı sadece yaşın düşmesi, yalnızca kadın sayısının artması değil. Tabi ki kadınlar olacak hem de eşit oranda olacak, tabi ki gençler olacak ama cinsiyet, yaş partinin başarısı için ne gibi işlevsel olacak? Bu konu da yine parti içi aday belirleme süreçlerinin ne ölçüde kapsayıcı ne ölçüde dışlayıcı oluşuyla ilgili… Kapsayıcılık sınırlı, dışlayıcılık daha baskın ise bu tercihler seçmene ve örgüte anlatılmak durumunda… Bu her parti için de böyle. Çünkü artık seçmen 50 yıl öncesinin seçmeni değil, partili 50 yıl öncesinin partilisi değil. Partilerin bunu dikkate alması gerekir.  

Bağırlarına taş basarlar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir listesinin en az olumsuz tepki alan liste olduğunu ifade etse de İzmir’de pek çok ilçede belirlenen adaylara tepkiler yükseldi. Bu durum parti örgütlerinin seçim motivasyonuna nasıl yansır?

CHP örgüt emekçileri ve seçmenleri tebaa değil, birer politik yurttaş… Dolayısıyla yukarıdan alınan kararları yanlış kabul ettiklerinde itiraz ederler. Nitekim eleştiriler var. Bu eleştiriler CHP’nin seçim performansına olumsuz bir şekilde yansır mı? Ben her şeye rağmen, ülkede siyasal kutuplaşma ve gerginlik dolayısıyla hem seçmenin hem parti emekçilerinin bağırlarına gerekirse taş basıp adayları destekleyecekleri kanaatindeyim.

CHP için seçim zorlu olur mu?

2019 yerel seçimlerinde CHP ve İYİ Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı’nın İzmir’deki oy oranı yüzde 58, Cumhur İttifakı’nın ise yüzde 38’idi. Şu anki tabloda ittifak yok. DEM Parti İzmir için henüz bir büyükşehir adayı açıklamadı ancak güçlü bir ismi aday göstereceği iddiaları var. İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale aylar öncesinden çalışmaya başladı. AKP’nin adayı Hamza Dağ’ın ise güçlü bir aday olduğu konuşuluyor. Uzun yıllar sonra ilk kez ‘CHP için İzmir riskte olabilir’ yorumları gündeme geldi. Eğer DEM Parti İzmir için güçlü bir ismi aday gösterirse CHP için bu seçim zorlu olur mu ya da oy kaybı yaşanır mı?

2019’daki ittifakın bu seçimde çalışmayacak olması 2019’da alınan oydan bir miktar gerileme yaşanmasına neden olabilir. Ama buradan hareketle CHP için Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın riski olduğuna dair bir önerme bulunmak İzmir seçim sosyolojisi açısından gerçekçi olmaz. DEM Parti aday çıkarsa da İYİ Parti’nin adayı güçlü olsa da hem DEM’den hem de İYİ Parti’den CHP’nin adayına geçecek stratejik oyun azımsanmayacak bir oy olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla ittifaksız bir seçimde CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, İzmir’de yüksek oranda bir oy alma ihtimaline sahip... Çünkü ülkede politik kutuplaşma kendisini en fazla İzmir’de gösteriyor, kentteki muhalefetin güçlü adayları olmasına rağmen seçmen rakibin kazanmaması için, bir şekilde CHP adayı etrafında toparlanıyor. Kaldı ki DEM’in de İYİ Parti’nin de seçim kazanma olasılığı olmadığı için seçmen; DEM Parti ya da İYİ Parti ısrarı durumunda kentin AKP tarafından yönetilme riski ortaya çıkacağı düşüncesiyle bence stratejik oy verir. Belki 2019’daki kadar değil ama Cemil Bey rahatlıkla Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi kazanır.

İzmir'de politik kutuplaşma mevcut

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday belirleme süreci, kurultayda yaşanan değişiklikler ve yerel seçimlere dair soruları yanıtladı.

Cemil Tugay'ın aday seçilmesinin ardında, parti içinde ve kamuoyunda yaşanan tartışmalar hakkında Tosun, Tugay'ın adaylığına etki eden unsurları değerlendirdi.

İzmir'de CHP'den sadece 3 mevcut belediye başkanının yeniden aday gösterilmesi ve kalan 27 ilçede yeni isimlerin aday olarak belirlenmesi konusunda, değişimin sadece niceliksel değil, politik ve sosyolojik anlamda da ele alınması gerektiğini ifade etti.

Tosun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in İzmir listesinin olumsuz tepki almadığını belirtmesine rağmen, pek çok ilçede belirlenen adaylara yönelik tepkilerin partinin seçim performansına etki edebileceğini öne sürdü.

2019'da CHP ve İYİ Parti'nin oluşturduğu Millet İttifakı'nın İzmir'deki yüksek oy oranının, bu seçimde ittifak olmaması durumunda gerileme yaşanabileceğini ifade etti.

Demokrat Parti'nin İzmir için henüz büyükşehir adayını açıklamamış olmasına rağmen, güçlü bir ismi aday göstermesi durumunda CHP'nin seçimde risk yaşayabileceğini, ancak İzmir'deki politik kutuplaşmanın CHP'nin lehine işleyebileceğini ifade etti.

Editör: Özlem Çimen Durmaz