İzmir'in ilçelerinden biri olan Bornova, üniversiteli öğrencilerin uğrak noktası olarak ön plana çıkıyor. Bornova'da aynı zamanda doğal güzellikleri, piknik alanları, tarihi yerleri ve köklü tarihi ile de dikkat çeken ilçelerden biri.

Bornova'nın tarihçesi

MÖ.6500 yıllarında ilk uygarlığı misafir eden Bornova dünden bugüne beri çok uygarlığın da yaşam mekânı olmuş.

CHP ‘İmamoğlu’ için yeniden meydanda: Bir Ekrem’i alırsınız, arkadan bin Ekrem gelir! CHP ‘İmamoğlu’ için yeniden meydanda: Bir Ekrem’i alırsınız, arkadan bin Ekrem gelir!

Bornova, 17. yüzyıldan itibaren antik kaynakları rehber alan Batılı araştırmacı ve gezginlerin ilgi odaklarından biri olmuştur. Osmanlı devrinde bu bölgenin verimli bir tarım bölgesi ve bunun yanı sıra yoğun bitki örtüsü nedeniyle bir sayfiye yeri olduğu anlaşılıyor. Ovanın su kaynakları bakımından çok zengin olduğu biliniyor.

Prehistorik dönemde zengin bitki örtüsü ve hayvan kaynaklarıyla uygun çevre koşullarına sahip Bornova Ovası, İzmir’in ilk yerleşimcilerine ev sahipliği yapmış. En eski yerleşime ait kalıntılar Yeşilova Höyüğü'nde bulunmuş.

2005 ve 2006 yıllarında gerçekleştirilen kazı çalışmaları sonucunda Bornova Ovası’nda ortaya çıkartılan Yeşilova Höyüğü’nün sadece İzmir’in değil aynı zamanda Ege Bölgesi’nin de bilinen en eski yerleşim merkezi olduğu anlaşılmış. İlk toplulukların Yeşilova Höyüğü’ne günümüzden 8500 yıl önce yerleşmeye başladıkları tespit edilmiştir.

İlyada ve Odyssea destanlarının yazarı dünyaca ünlü ozan Homeros’un da yaşadığına inanılan Bornova, farklı kültürlere ev sahipliği yapmış, sayısız uygarlığın beşiği olmuş bir ilçe olarak tarihe geçmiş.

Bornova'nın tarihi yerleri

Bornova'da çok sayıda tarihi yer bulunuyor. Bunlarda ikisi Yeşilova Höyüğü ve Yassıtepe Höyüğü. İzmir’in ilk prehistorik yerleşimi olan Yeşilova Höyüğü, Bornova Ovası’nın ortasında yer alıyor. Yassıtepe Höyüğü ise 8.000 yıllık bir yerleşim alanı.

Bornova'nın tarihi köşkleri

Bornova'da aynı zamanda çok sayıda tarihi köşk de bulunuyor. Bu köşlerin her biri hikayesi ile dikkat çekiyor.

Peterson Köşkü: İngiliz tacir John Peterson tarafından 1859 yılında inşa edilmeye başlanmıştır. Bugünkü Mustafa Kemal Caddesi üzerinde bulunan 38 odalı köşkün birçok yapı malzemesi Avrupa ve İngiltere'den getirilmiştir. Yedi kez değişikliğe uğrayan köşkte 1991 yılında Kültür Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmaları başlatılmış, Anıtlar Yüksek Kurulu'nun onayı ile de çevresindeki 54 bin metrekarelik alanda Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi yapılmıştır. Kültür Bakanlığı, Peterson Köşkü'nün kullanım hakkını 49 yıllığına İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne kiralamıştır.

Paggy Köşkü: Ege Üniversitesi Rektörlük binasının karşısında bulunan köşk, 1800 yıllarında Fontan d'Escalon tarafından inşa edilmiştir. Restore edilen köşk halen canlılığını korumaktadır.

Pandespanian Köşkü: Eski tren istasyonu son durağı ve üniversite kampüsü girişindeki köşk, 1880 yılında Pandespanian ailesi tarafından inşa edilmiştir. Ege Üniversitesi tarafından restore edilen köşk, enfes mimari tarzı ile bugün üniversitenin sosyal tesisi olarak kullanılmaktadır.

Murat Evi (Perili Köşk): Halk arasında 'Perili Köşk' olarak bilinen Murat Evi, Fevzi Çakmak Caddesi ile Gençlik Caddesi'nin kesiştiği yerdedir. Bina, 1880'de İngiliz ailesi olan Edwards tarafından yaptırılmıştır. Büyük bahçesinin arka kısmında yıkılmaya yüz tutan bir hamam bulunur.

Rivayete göre uzun yıllar köşke geceleri bakire bir kız uğrayıp bir şeyler taşımıştır. Dilden dile dolaşan bu rivayet nedeniyle köşkün adı halk arasında; "Perili Köşk" olarak anılır.

Belhomme Evi: Aliberti House'nin evini yapan İngiliz mimar Clark tarafından 1880 yılında inşa edilmiştir. Yakın geçmişte Belhomme Ailesi'nden gelen ve UNESCO'da görev yapan Helene ARMAND tarafından restore ettirilmiştir.

Tristramp Köşkü: 1904 tarihinde inşa edilmiş olan yapı, İngiliz Tristramp ailesinin konutudur (A.Giraud). Tapu kayıtlarına göre 1948 tarihinde T.C. Maliye Hazinesine devredilen Tristramp Köşkü günümüzde Kültür ve Turizm Bakanlığı'na tahsislidir.Yerleşimin ana akslarından Gençlik Caddesi çeperinde konumlanan yapı, girişini bahçe üzerinden almakla birlikte bir cephesi ile yolla fiziksel temas halindedir.Zemin katta yer alan ana yaşam mekanları, farklılaşan zemin döşemeleri, yoğun alçı bezemeli silmeleri, tavan göbeği ve köşe armaları, plaster ve şömineleri ile dikkat çekicidir.

Bornova'nın doğal güzellikleri

Bornova doğal güzellikler olarak da dikkat çeken ilçelerden biri. Burada bulunan Homeros Vadisi, kentlilerin doğa ile iç içe zaman geçirdiği, yürüyüşler ve piknik yaptığı alan olarak biliniyor.

Aynı zamanda Bornova'da bulunan Çiçekliköy ve Yakaköy, yine İzmirlilerin piknik yapmak ve doğa ile içiçe zaman geçirmek için tercih ettiği noktalardan bazıları.

Bornova'da ne yapılır?

Bornova'daki Küçükpark'a gidebilir, buradaki kafelerde arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Doğa içinde olmak istiyorsanız Homeros Vadisi, Çiçekliköy ve Yakaköy size göre.

Eğer buz pateni yapmak isterseniz de ilçede bulunan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'na gidebilirsiniz.

Aynı zamanda Bornova'da çok sayıda tarihi köşk bulunuyor. Bu köşkleri de gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.

Bornova'nın adı nereden geliyor?

Bilinen en eski adı “Birun-u Abad” olan Bornova’da yerleşim Hellenistik çağda başlamıştır. İsmi Osmanlı kayıtlarında Birunabad olarak geçmiş ise de, Farsça "dış, harici" anlamına gelen "birun" kelimesinin, genellikle yer isimlerinde bir özel isimle birlikte kullanılan "-abad" takısı (İslamabad, Haydarabad gibi) ile pek uyuşmaması, Birunabad'ın başka bir ismin tahrif edilmiş veya uyarlanmış şekli olabileceğini düşündürmektedir. İsmin başlangıçta "Burunova" şeklinde geçtiği de öne sürülmüştür.

Kaynak: HABER MERKEZİ