Ümit Kartal / İz Gazete - “Gencecik bir kızımız hayatının baharında yaşama doyamadan hayata veda etti. Bu büyük bir acı” diyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurşen Balcı, sorumluların cezalandırılmasını istediklerini söyledi.

Balcı, “Kadınlara Yönelik olaylar maalesef ki giderek artmakta. Özellikle hükümetin kadınlara dair söylemleri, kadınlara bakış açıları, kadınları eve hapsederek sosyal yaşamdan uzaklaştırma zihniyeti, ‘Kadın-Erkek eşit değildir’ söylemleri bu artışın ana nedenidir” dedi.

Balcı, ”Kadınlarımızı öldüren kişiler kravat takıp, tıraş oldukları için iyi hal durumundan yararlanıyorlar. Bu çağ dışı bir şeydir. Özgecan Aslan öldükten sonra güya bir yasa çıkacaktı ama hala çıkmadı.  En azından bu yasa çıksaydı, caydırıcı olabilecekti” dedi.

AKP’yi erkek egemen zihniyetin son temsilcisi olarak tanımlayan Halkların Demokratik Partisi (HDP)  İzmir İl Eş Başkanı ve Parti Meclisi üyesi Dilek Aykan şöyle konuştu: “AKP, kadın katliamlarını teşvik ederek doğallaştırmaya çalışmaktadır. Nitekim Cansel Buse'nin yaşamış olduğu alçakça saldırının bir şekilde örtülmek istenmesi bunun kanıtıdır. Yine bölgede yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren kadınların çıplak bedenlerinin kolluk kuvvetlerince teşhir edilmesi de kadının ve kadın bedeninin devlet tarafından bir savaş politikası haline geldiğini ortaya koyuyor. Bu iktidar 13 yıllık iktidarı boyunca kadına taciz tecavüz şiddet dışında hiçbir politika uygulayamamış. AKP iktidarı boyunca kadına yönelik bu saldırılar devlet saldırganlığıyla beraber artmıştır”

‘ÖZGECAN’LAR, CANSEL BUSE’LER İÇİN’

Partilerinde doğrudan kadınlar tarafından kadınlara yönelik politikalar üretildiğini ifade eden Aykan, 8 Mart’ta da sokağa çıkma çağrısı yaptı. “Bu yıl 8 Mart platformu olarak 6 Mart pazar günü saat 13.00 da  Bornova Meydan’da şiddet ve tecavüze karşı öz savunma şiarımızla alanlarda olacağız. Bütün İzmirli kadınları öncelikle diktatör faşist AKP iktidarına ve uyguladığı politikalarla şiddetten başka bir şeyin reva görülmediği hemcinsleriyle örgütlenerek mücadeleye davet ediyorum. 8 Mart günü ise saat 18’de Alsancak Leman Kültür önünden başlayacak gece yürüyüşümüze kadınlar olarak güç katıp Özgecanlar, Cansel Buseler için sesimizi birleştirmeye çağırıyorum” diyen Aykan, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.

‘ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK ÖZENDİRİLİYOR’

Eşitliğin kadınlara hak olarak görülmediğini bunun da en temel problem olduğunu ifade eden Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Öznur Oğuz, bu durumun kadınları her türlü şiddete açık hale getirdiğini söyledi. Oğuz, “Şöyle bir hatırlayalım: Aile kutsanarak kadınların 'en az 3 çocuk' doğurması isteniyor. Ancak devlet kreşleri kapatıp Milli Eğitim Bakanlığı’nın sorumluluğunda olması gereken bu süreci sübyan mektepleri açılmasıyla dini kurumlara devrediyor. Bir kaç hafta önce basına yansıyan fotoğrafı hatırlayalım mı? Kreş yaş grubu çocuklar üzerlerinde tesettürlü gelinliklerle sübyan mektebinde sahneye çıkarıldılar. Çocuk yaşta evlilik, yani tecavüz; bu şekilde sözde eğitim kurumlarıyla, fetvalarla özendiriliyor. Kürt illerinde aylardır süren savaşın mağduru da en çok kadınlar. Kadın cesetlerinin çıplak bedenlerinin sergilenmesi boşuna değil: ahlak anlayışı çıplaklıkla terbiye ediliyor, mücadeleci kadın çıplaklığın teşhiriyle terbiye edilmek isteniyor” dedi.

‘EŞİTLİK KADINA HAK GÖRÜLMÜYOR’

Örneklerin çoğaltılabileceğini anlatan Oğuz, “Eşitlik kadına hak görülmüyor, temel sorun da budur. İşte de, evde de, sokakta da böyle. Kadınların payına hep işsizlik, güvencesizlik, hak yoksunluğu düşüyor. İşte bu durum asıl olarak kadınları her türlü şiddete açık hale getiriyor. Her gün beş kadın öldürülüyor. Sizin de belirttiğiniz gibi sokağa çıkmak tecavüzü kabul etmek demek. Kadın katilleri aklanıyor, kadına şiddet uygulayanlara indirimler uygulanıyor” diye konuştu.

Kadınların şiddetten kurtulmak için mücadele etmekten başka çaresi olmadığını anlatan Oğuz, kadınların acil taleplerini ise şöyle sıraladı: “Şiddetsiz bir yaşam için devlet tüm olanaklarını seferber etmelidir. Yasalar yeniden düzenlenmelidir. Ceza artırımı, kadın ve erkeği bir arada tutmaktan imtina ederek şiddet çözülmez. Devlet güvencesindeki bir eğitim kurumunda yaşanan bu vahşet başka nasıl açıklanabilir? Kadınlar her alanda eşit olmadığı sürece, her alanda ve her koşulda eşitlik hakları sağlanmadığı sürece gerçek anlamda çözümden bahsedemeyiz”

Oğuz, ayrıca İzmirli kadınların 6 Mart Pazar günü yapılacak olan Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingine katılmasının geçmişe oranla daha önemli hale geldiğini belirterek çağrı yaptı.

‘ÇOK SEVDİM’ YA DA ‘BENİ TAHRİK ETTİ’ DİYENE İNDİRİM

Kayseri’de Cansel Buse’nin yaşadığının intihar değil cinayet olduğunu anlatan Özgürlük ve Dayanışma Partisi İl Yönetim Kurulu üyesi Nuray Beyenc de yaşananların AKP iktidarının kadına bakışıyla bağlantılı olduğunu söyledi.

Kadına yönelik şiddet olaylarının artmasının kesinlikle rastlantı olmadığını anlatan Beyenc şöyle konuştu: “Yaşananlar; kravat takıp, takım elbise giyene, ‘çok sevdim’ diyene, ‘beni tahrik etti’ diyene ceza indirimi veren bir politikanın sonucudur. Başörtüsüz kadının perdesiz eve benzediğini söyleyen, kahkaha atan kadının hafif kadın olduğunu, hamileyken yalnız sokağa çıkan kadının cinsel çağrışım yaptığını düşünen ve söyleyen bir zihniyetin sonucudur. Gerici eğitimin, verilen sapkın fetvaların sonucudur. Bu, gerici, dindar, mezhepçi, kutuplaştıran AKP politikasının sonucudur.”

‘MEYDANI ONLARA BIRAKMAK GİBİ BİR NİYETİMİZ YOK’

Artan taciz ve tecavüz olayları nedeniyle toplumda korkunun hakim olmaya başlamasına dair de konuşan Beyenc, “Sadece kadınlar değil, toplum olarak üzerimize salmaya çalıştıkları bu korku duvarını yıkmalıyız. Baskının ve şiddetin sınırı yok. Biz evlerimize çekildikçe meydanı daha da boş bulacaklar ama bizim meydanı onlara bırakmak gibi bir niyetimiz yok. Kadınlar korkmadan her alanda mücadeleye devam ediyor ve edecek” dedi.

Kadınların örgütlenmesi gerektiğini vurgulayan Beyenc, 8 Mart’ın ise kadınlara resmi tatil olmasını talep ettiklerini, Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ise ‘barış, özgürlük ve laik eğitim’ talepleri ile alanlarda olacaklarını söyledi.

Editör: Haber Merkezi