İzmir’in Çeşme ilçesinin tek Türkmen köyü olan Germiyan köyünde yaşayan 61 yaşındaki Nuran Erden, duvarlara ve elektrik direklerine çizdiği resimlerle köyün sokaklarına renk verdi. 27 yaşında kazandığı Trakya Üniversitesi Halı Dokumacılığı bölümünden mezun olan Erden’in resme olan sevgisi, sokaklara taştı. İlkokul zamanlarından beri defterlerine resim çizen, daha sonra evinde bulunan sandalyelere farklı resimler çizen Erden’in resim aşkı sandalyeleri de aşarak köyünde bulunan duvarlara, elektrik direklerine kadar uzandı. Kısa süre içerisinde komşuları tarafından kendi evlerine de resim çizilmesi istenince, köyün boş duvarları, yerini Erden’in renkli çizimlerine bıraktı. Boş gördüğü duvarları güzelleştirmek için boya ve fırça dolu kovasını eline alıp duvarların yolunu tutan Erden, boyaları kendi parasıyla alıyor ve çizdiği resimlerden sonra hiçbir ücret kabul etmiyor.

Sandalyelere çizdiği resimleri köyün duvarlarına taşıyan Nuran Erden, “Çeşme'nin en eski Türk köyüyüz biz. Çok bilinirliği yoktu bizim köyün. Duvarlara resim çizerek köyümüzü güzelleştirdik, Türkiye’ye tanıttık ve artık Ege'yi gezdirecek yerler arasında giren bir köy oldu burası. Arkadaşlarımızla bir köy kafesi açmaya karar verdik. Kafe için aldığımız sandalyelerin sade olmasını istemedim. Sandalyelere resimler çizdim. İlk başta olumsuz tepkiler geldi, resimleri beğenmediler. Bu duruma çok üzüldüm ve sinirlendim. Hırs yaptım ve duvarlara resim çizeceğim, köyümüz güzelleşecek ve bir sürü insan ziyarete gelecek dedim. Önce küçük desenler çizdim, sonra büyük boyutta desenler çalışmaya başladım. İlk başta yadırgayarak bakanlar şimdi duvardaki çizimlerden çok memnun. Böylelikle turizm alanında da köyümüzün daha çok ilerlemesine katkı sağlamak istiyoruz. İnsanlar artık düz duvara bakmasın. Duvarlarınıza, mahallenize, köyünüze makyaj yapın. Yaşadığınız yere değer katın” dedi.

Değer görmenin çok güzel bir şey olduğuna değinen Erden, “ İnsanlara bazı konularda elinizden ne geliyorsa yapın, hayalleriniz olsun diyorum. Bu oluşturduğumuz etki sanatın gücü. Sanat sayesinde insanlar bu kadar ilgi gösterdi. Sanat dili, dini, ırkı olmayan bir şey. Sanatta herkesin bakış açısı vardır ve sanat evrenseldir. Ben özellikle duvarlara çiçek çiziyorum. Birisine çiçek hediye edin, bana neden gül vermedin demez. O çiçeği beğenir. Ben bunu gönüllü yapıyorum, ücret almıyorum. Köyümü gerçekten çok seviyorum. Herkesin bir aşkı var ya bu köy benim gerçekten aşkım” dedi.

Editör: Özlem Çimen Durmaz