Turgay KILIÇ / İz Gazete — İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki İZELMAN ve İZENERJİ’de örgütlü DİSK/Genel-İş 1, 2, 3 ve 9 No’lu şube üyesi emekçiler ile belediye adına Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerini yürüten SODEM-SEN arasında kritik aşamaya gelindi. Pazar günü yapılan görüşmeye dair açıklamalarda bulunan DİSK/Genel-İş 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, masada beklenen yaklaşımın gösterilmediğini, ancak önceki görüşmelere kıyasla Pazar günkü toplantının daha olumlu geçtiğini söyledi.
İzmir’de 23 bin belediye işçisi greve gidiyor: 28 Mayıs gecesi başlayacak
Topal, görüşmede yüzde 30’luk bir teklifin sunulduğunu belirterek, “TİS’in bitimine iki gün kala bize bir teklif geldi. Yüzde 29,19’a çıkarılması istendi. Görüşmelerde bir aşamaya gelinmişti ama imzalanmamıştı. Taban ücrete odaklanmıştık. Dün sadece taban ücreti konuşuruz demiştik. Bugün ise işveren masaya geldi, daha hiçbir maddeye başlamadan bize bir tablo sundular: ‘Yıllık maliyeti bu kadar tutuyor’ dediler. Daha soru bile soramadan söyledikleri karşısında akıl tutulması yaşadık. Önceki görüşmelerde yüzde 29,16 teklifinin 6 aylık olduğunu defalarca sormuştuk. Bugün ise ‘Bu teklif yıllık zam teklifimizdir’ dediler. Kendimden şüphelendim, dört şube başkanımıza sordum, hepsi ‘6 aylıktı’ dedi” şeklinde konuştu.
‘Azdan az, çoktan çok’
Topal, görüşmelerin olumsuz seyretmesi üzerine sert açıklamalarda bulundu. Topal, masada sunulan yüzde 29,19’luk teklifin hiçbir yerinde olmadıklarını belirterek, “Biz masada ‘eşitlik, hak, hukuk ve adalet’ derken, onlar hükümetin muhalefet belediyelerine yaptığından daha kötüsünü yapmaya başladı. Artık bu saatten sonra azdan az, çoktan çok gider arkadaşlar. Daha önce de söyledik, bizi kaymakamla, valiyle kıyaslamayın. Kimin ne kadar maaş aldığı umurumuzda değil. Biz ne valinin, ne belediye başkanının, ne de bürokratların maaşına bakarız. Biz İzmir adına hizmet veren 30 bin işçinin eşit ücretini istiyoruz. Hükümetin yükünü işçinin sırtına yıkmalarını kamu vicdanına bırakıyoruz. 29 Mayıs sabahı bizi Konak’tan denize de dökseniz, buradan bir adım geri atmayacağız” ifadelerini kullandı.
‘Masayı devirmek istemiyoruz’
Topal, masayı devirmek istemediklerini, ancak verilen sözlerin inkâr edildiğini belirtti. Topal şu ifadeleri aktardı; “TİS’in bitimine iki gün kala verilen sözler inkâr ediliyor. Bu düpedüz yalandır. 23 bin kişilik bir TİS’ten, ailelerle birlikte 150 bin kişiyi ilgilendiren bir süreçten bahsediyoruz. Genel başkan yardımcısının katılımına rağmen görüşme dalga geçmeye dönüştü. Bu şehirde hizmet veriyoruz, kimsenin oyuncağı değiliz. Beş milyon İzmirliye hizmet ediyoruz. Bu kadar alaycı bir yaklaşımla ilk kez karşılaşıyoruz. TİS tarihinde böyle bir toplantı görülmedi. Yöneten kimse, çıksın açıkça desin: ‘Bu yıl işçiye bir kuruş zam yapamayız.’ Bunu desteklerdik ama bizimle alay edilmesini kabul etmiyoruz. Bu saatten sonra yokuz. 29 Mayıs’ta kaçınılmaz şekilde greve çıkıyoruz. Bu teklif sürdüğü sürece o masada kimse oturmayacak.”
‘İyi niyet kalmadı’
DİSK/Genel-İş 3 No’lu Şube Başkanı Serap Yılmaz da iyi niyetin kalmadığını vurgulayarak grev kararını şu sözlerle duyurdu: “Eğer belediyenin bütçesini biz yöneteceksek, gidelim mali işlerde çalışalım. Bu kurumdan ekmek yiyoruz, evet. 2020’den beri fedakârlığı ikramiyelerden yaptık. İzmirli her şeyi yaşadı. Derdimizi anlattık. 2025 başında tekrar toparlanacağız dediler, hükümet İzmir’e gözünü dikti, biz sahip çıktık. Nisan’da düze çıkacağız dediler. Sekiz aydır, 30 yıl çalışmış insanlar hâlâ kıdem tazminatlarını alamadı. Şimdi ise bu TİS’te de aykırılıklar yaşanıyor. Basına başka, bize başka konuşuluyor. Basın şimdi bize saldırmaya başlayacak. Masaya oturduğumuz ilk günden bu yana üç enflasyon oranı talep ettik. Bu teklif 6 aylıktı, her toplantıda bunu vurguladık. Bugün ise belediye ‘Para yok’ diyor, anlıyoruz. Ama bu teklifi sunarken ‘Bir yıllık veriyorum’ diyorsunuz. Şu anda yüzde 20’lik zam teklifindeyiz, bir ay sonra yüzde 27’ye gireceğiz. O zaman ver. Ama böyle dalga geçemezsiniz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, 23 bin işçinin aklıyla dalga geçiyor. Artık ne söylesek boş. Biz dalga geçilecek insanlar değiliz. Belediyede çalışacak işçiyse bizleriz. Masada oturanlar değil, biz çalışıyoruz. Bu saatten sonra sizlerden ricamız; 29 Mayıs sabahı tüm işyerlerinizi greve hazırlayın. Bu bir faşizm mücadelesi değil, bu bir ekmek kavgasıdır. Ekmeğimizle kimsenin dalga geçmesine izin vermeyeceğiz. Söz ve yetki artık bizde. Dönüş yok. Masada artık iyi niyet kalmadı. 28 Mayıs gece yarısı itibariyle greve çıkıyoruz.”
