Türkiye'de bir kentin basın tarihini anlatan ilk belgesel olma özelliğini taşıyan 'İzmir Basın Tarihi Belgeseli' gösterimi gerçekleştirildi. İGC ve İZTO iş birliğinde hazırlanan belgeselin gösteriminde konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, "Bugüne kadar Türkiye’de ulusların ve kentlerin basın tarihini anlatan kitaplar, kitapçıklar yayınlandı ama bu bir ilk. İlk kez bir kentin basın tarihi belgeselleştirilerek gelecek nesillere bırakılıyor" dedi.

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) ve İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) iş birliğiyle hazırlanan 'İzmir Basın Tarihi Belgeseli' gösterimi Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirildi. İGC Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Gappi ve İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener'in açılış konuşmalarını yaptığı gösterime; CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu, Konak Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Ali Rıza San, İGC önceki dönem Başkanı Misket Dikmen, Adalet ve Kalkınma Partisi İzmir İl Başkan Yardımcıları Hasan Çölmekçi, Dilaver Kişli, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yalçın Ata, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, Bergama Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat, İGC Yönetim Kurulu üyeleri, İZTO Yönetim Kurulu üyeleri ve gazeteciler katıldı. Gösterimin ardından gelenekselleşen yeni yıl kokteyli düzenlendi.

Sözle lider olunmaz

Belgeselin hazırlanmasında İZTO'nun desteğinin önemine değinen Gappi, "Yaklaşık bir yıl önce, Basın Özgürlüğü konusunda bir mücadele gerçekleştiriyorduk, zor günlerdi. Haksızlıklarla, ağır bedellerle karşılaştık. O sıkıntılı süreçler de İzmir’de neredeyse tek kurum temsilcisi bizlerle kader arkadaşlığı yaptı ve verdiği sözün arkasında durdu. Biz elbette o süreçleri atlattık ama   yanımızda duran Oda Başkanımızı unutmadık. Ve o anlayış ortak bir çalışma fikri yarattı. Evet sözle lider olunmaz.  Bir lider olmak için yalnızca bulunduğunuz kurumun sorunlarına sahip çıkmak da yetmez, o kentin dinamiklerine, kültürüne, basınına, özgürlüğüne ve kimliğine de sahip çıkmak, anlamak, katkıda bulunmak gerekir. Sayın Mahmut Özgener’e İzmir basını adına teşekkür ediyoruz " diye konuştu.

İzmir Basın Tarihi hakkında bilgiler veren Gappi, belgeselin devamının geleceğini de sözlerine ekledi. Gappi, "İzmir basın tarihi 55 dakikaya sığamayacak kadar geniş ve zengin. Belgeselimize hayat veren tarihçi ve gazetecilerin ötesinde röportaj yapılması gereken daha yüzlerce isim var.  O nedenle biz bu çalışmaya İzmir Basın Tarihi 1 diyoruz. Eminim ki ilerleyen yıllarda İzmir Basın Tarihi 2, 3 ve daha devamı da gelecektir" ifadelerini kullandı.

Belgeseli çeken ekibe teşekkür

Belgeselin çekiminde çalışan ekibe de teşekkür eden Gappi, "Elbette çok özel bir teşekkürüm de belgeseli çeken ekibimize. Ben sizlere bunun ne büyük bir kıvanç olduğunu bilemiyorum, nasıl anlatabilirim.  Böyle bir belgeseli kendi ekibinizle çekmek. İstanbul’dan Ankara’dan pahalı ekiplerle gösterişler yapmak yerine bu kentin yetiştirdiği genç meslektaşlarımızla iş yapmak. Bakın oluyor ve çok da güzel oluyor. Tüm kanaat önderlerine sesleniyorum. Artık gençlerimizin bu kentte iş bulması ve yaşaması için onlara güvenin. İşte üç kişilik dev kadro; Zişan Akar, Fikret Yüce ve Cem Özer. Senaryoyu ise Cemiyetimiz üyesi, edebiyat dünyasına güçlü kalemiyle yeni bir soluk getiren Duygu Özsüphandağ Yayman yazdı. Dikkatinizi çekerim, Cast da gazete çalışanlarımız. Sevgili Mert Yasin Alpdündar. Utku Çelik, Gökçe Adar Çubukçu, Ömer Ceylan. Kıvancımızsınız" dedi.

Basın olarak sizlerin vicdanıyız

Gappi, sözlerini şöyle sürdürdü; "Atatürk ve Cumhuriyetin kenti, kadın ve erkeğin eşit yaşadığı bir kent, siyaset pazarlıklarının piyonu olmamalıdır. Evet basın yürütme, yargı, yasamadan sonra 4. Güç olarak bilinir.  Doğrudur ama eksiktir.  Özgür basın sizlere sadece objektif bilgi alma hakkı sağlamaz. Haksızlıkların, yanlışların, vatandaşı aldatanların, hilekarların, kurnazların, kamu malına el uzatanların, kardeşi kardeşe kutuplaştıranların düzenine de çomak sokar.  Basın olarak sizlerin vicdanıyız biz.  Bir yerlerde bir çocuk taciz ediliyorsa, o hainleri bulup ortaya çıkaran öncelikli güçtür basın. Şiddet gören kadınların, kızların son çığlıklarıdır. Yolsuzlukları, haksızlıkları belgeleriyle ortaya koyandır. Ülkede içinize sinmeyen bir şeyler varsa sizin adınıza mücadele edendir basın. Tarikatlara, cemaatlere kamu parasının aktarılmasına seyirci kalmayan yürekli insanları; sayfalara, ekranlara taşıyandır basın. Ve belki de en mühimi Atatürk devrimlerinin, barışın, bağımsız bir ülkede, onurla eşit yaşamanın teminatıdır basın özgürlüğü"

Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkan bir kentte yaşıyoruz

 
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise "Kurtuluş mücadelesinin simge kentlerinden biri olan İzmir’imiz; Milli Mücadele’nin başarıya ulaşmasını izleyen dönemde Atatürk ilke ve inkılaplarını hızlı bir şekilde içselleştirmesiyle ön plana çıktı. Hiç şüphesiz bunda dönemin gazetelerinin ve basın mensuplarımızın katkısı büyüktü. Gururluyuz, çünkü Cumhuriyetimizin değerlerine ilk günden bugüne, her daim sahip çıkan bir kentte yaşıyor, çalışıyor ve üretiyoruz" diye belirtti.

"Basın çalışanlarına yasal güvence sağlayan 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun Resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesinin 62’inci yıl dönümü olan, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü 2 gün önce hep birlikte kutladık" diyerek sözlerine devam eden Özgener, "Teknolojide yaşanan gelişmeler ile sosyal medyanın yoğun kullanımı, bilgi akışının hızlanmasının yanı sıra doğru bilgiye ulaşmanın zorluğunu da beraberinde getirdi.  İçerisinde bulunduğumuz “hız” çağında medyanın da değiştiğini, dönüştüğünü gözlemliyoruz. Her ne kadar kullanılan mecralar değişse de doğru bilgiye ulaşma çabamız ne olursa olsun bitmiyor. Bu temel unsur, mesleğini layığıyla yapan gazetecilerin önemini daha da iyi anlamamıza vesile oluyor. Yaşadığımız her felakette, her acı olayda canı pahasına göreve koşan siz değerli gazetecilerin, toplumu bilgilendirmek için gösterdiği üstün çabaya hepimiz şahit oluyoruz. Gece gündüz demeden olay yerinde nöbet bekleyen, doğru bilgiye ulaşmak için gayret gösteren tüm gazetecilere şahsım ve kurumum adına teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu.

İzmir önemli rol oynadı

İzmir'in, Türkiye'nin basın tarihinde de önemli rolü olduğuna vurgu yapan Özgener, İzmir; pek çok konuda olduğu gibi ülkemizin basın tarihinde de önemli bir rol oynadı. Asırlar boyu birçok kültüre ev sahipliği yapan İzmir, çok sesli yapısıyla Türk basın tarihinde ilklere sahne oldu. 19. yüzyıldan itibaren İzmir’de Fransızca, Rumca ve Türkçe başta olmak üzere farklı dillerde çok sayıda gazete yayınlandı. Bu gazetelerin tamamının tarihini, izleyiciye detaylı bir şekilde aktaran “İzmir Basın Tarihi Belgeseli” 9 aylık bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Belgeselde, akademisyen ve gazeteci toplam 26 kişinin görüş, anı ve çalışmalarına yer verildi. Belgeselin yapımında 10 kişilik, alanlarında tecrübeli, güçlü bir ekip görev aldı. Çekimlerin büyük bölümü İzmir Basın Müzesi’nde gerçekleştirilen belgesele, İzmir basın tarihine ışık tutan meslek duayenleri, arşivlerinde yer alan görsellerle de esere önemli bir katkıda bulundu" diye belirtti.

Özgener, "Az sonra izleyeceğiniz belgeselde, tarihimizin ciddi bir bölümüne de tanıklık edeceksiniz. Ülkemizin içerisinden geçtiği zorlu süreçlerde İzmir basınının oynadığı önemli rolü çok net bir şekilde göreceksiniz. Bu çalışmanın gelecek nesiller için önemli bir kaynak olacağı kanaatindeyim. Bu duygu ve düşüncelerle, Cumhuriyeti bizlere armağan eden başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyor ve manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum. Sözlerimi tamamlarken, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi’ye, kıymetli yönetim kuruluna ve “İzmir Basın Tarihi” belgeselinin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum" dedi.

İzmir Basın Tarihi Belgeselinin ilk bölümünde, Dinç Bilgin, Pınar Türenç, Levent Bimen Çetin Gürel, Ahmet Tükel, Yusuf Düvenci, Semra Saygı, Yaşar Aksoy, Ömür Olgundemir, Eftal Sevinçli, Günay Oğuz, Prof. Aysun Akan, Gürkan Ertaç, Türkmen Parlak, Mümin Sertbaşı,Esat Erçetingöz, Tayfur Göçmenoğlu, Öcal Uluç, Aylin Süphandağlı, Füsün Çapman, Erol Aksoy, Okan Yüksel, Erol Yaraş, Atila Sertel, Misket Dikmen ve Dilek Gappi yer aldı. Belgesel gösteriminin sonunda belgeselde yer alan isimler ile belgeseli hazırlayan ekibe çiçekleri takdim edildi.

Editör: Özlem Çimen Durmaz