Kültür ve Turizm Bakanlığı Cumhuriyet'in 102'nci yılına ithafen 100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi kapsamında heykel sanatçısı Nilhan Sesalan’ın ‘İz Kalır, Ben Kaybolurum’ sergisi 1 Eylül’de İstanbul Arkeoloji Müzeleri bahçesinde müze ve sanatseverlerle buluşuyor.
1882 yılında Türkiye'nin ilk sanat akademisi Sanâyi-i Nefîse-i Mekteb-i Şâhâne’nin de Müze-î Hümâyun bünyesinde kurulduğu yer olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri Antik dönemlerden başlayarak Klasik, Roma ve Anadolu heykel okullarının nadide eserlerine, Osmanlı coğrafyasından farklı uygarlıklara ait çok sayıda eşsiz heykele ev sahipliği yapmaktadır.
Müzenin kadrosunda kazılar, idari ve restorasyon atölyelerinde ülkemiz güzel sanatlar eğitiminde ve heykel sanatımızın gelişiminde öncü Yervant Osgan, İhsan Özsoy, Zühtü Müridoğlu ilk heykel sanatçılar da görev yapmıştır.
Nilhan Sesalan'ın eserleri ziyaretçilerini bekliyor
Geçmişi Sanâyi-i Nefîse-i Mektebine uzanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü mezunu, yüksek lisansını aynı bölümde, insanlık tarihinin en eski kısmını oluşturan tarih öncesi dönem (prehistoya) heykelleri konu edindiği tezle tamamlayan Nilhan Sesalan’ın 2025 tarihli üç yapıtı Müze’nin bu tarihi atmosferinde ilk kez ziyaretçisiyle buluşuyor.
İstanbul Arkeoloji Müzelerini ‘terapi alanım’ olarak tanımlayan Nilhan Sesalan, 21’inci yüzyılın düşünce ve sanat pratiğini yansıtan “İz Kalır Ben Kaybolurum” heykellerinde disiplinler arası yöntemlerle sanat yapıtının saf haline ulaşmayı, yapıta özgü sınırları “kaybolan benlik ve kalan iz”leri konu ediniyor. “Kaybolan ben” şu an ve yakın bir geleceği simgelerken yapıtın fütürist yönü ile de hafıza, yönelim, hareket, müzik temalarında müzenin geçmişten geleceğe bağları aktarmaya devam edeceğini vurguluyor. Sergide yer alan 3 metre yüksekliğinde taş yontu, paslanmaz çelik, kaynak malzemeli üç yapıt; geçmiş/şimdi/gelecek ile iz/varoluş/anlam arasında bağlar kurarken doğada var olan çamur, taş, bakırın maddeye öz-biçim vererek dönüşmesi gibi heykeli de içinde barındırdığı düşüncesi ve sürecinden hareket ediyor. Sanat danışmanlığını Sanat Tarihçisi Hasan Karakaya’nın üstlendiği sergi, geçmişin bu izleri üzerinden etkileşimin, hafıza/zaman olgusunun, var oluşun evrensel mekânı Müze’de ihtişamlı heykellerle bir arada günümüz sanatçısının geçmiş, şimdi ve gelecek temasına odaklanıyor.
Zühtü Müridoğlu’nun ülkemizin ilk heykel sergisini açtığı Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müze Kütüphanesi’nde sergi süresince düzenlenecek söyleşilerin ilkine Marek Dominik Wolynski, Yazid Anani ve Nilhan Sesalan 3 Eylül’de konuk oluyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Cumhuriyet'in 102'nci yılına ithafen 100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi kapsamında İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve sanatçı Nilhan Sesalan birlikteliğinde düzenlenen ‘İz Kalır, Ben Kaybolurum’ heykel sergisi, 31 Ekim 2025 tarihine kadar ziyaret edilebilir.