Buğra Gökce’nin tutuklanmasının ardından cezaevinde kaleme aldığı mektupların bir araya getirildiği “22 Metrekare Gökyüzü” kitabı yayımlanırken, eşi Filiz Kahveci Gökce sürece ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gökce'nin yazdığı '22 Metrekare Gökyüzü’ kitabını basan Kırmızı Kedi Yayınevi'nin, YouTube kanalı olan Kırmızı Kedi TV’ye konuşan Filiz Kahveci Gökce, iddianamedeki çelişkilere dikkat çekerek, “8,5 aydır neyle suçlandığımızı anlamaya çalışıyoruz” dedi. Filiz Kahveci Gökce, ilk günden itibaren yazmaya başlayan Gökce’nin yaşadığı şoku, maruz kaldığı haksızlığı ve hayata tutunma çabasını kaleme aldığını belirterek, “Buğra için yazmak bir dayanma biçimi oldu” ifadelerini kullandı.
“HAYATIMIZIN EN BÜYÜK ŞOKUYDU”
Filiz Kahveci Gökce, Buğra Gökce’nin tutuklanma sürecinin kendileri için tamamen sürpriz olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Gökce’nin yıllarca İzmir, Ankara ve İstanbul’da çalışan, kentlere hizmet eden bir bürokrat olduğunu vurgulayan Kahveci, sabah evlerine yapılan baskının ardından yaşadıkları şoku şu sözlerle anlattı:
“Büyük bir şok yaşadık kitapta bununla başlayacak. Bizim için beklenmedik bir olaydı. Buğra hayatını çalışmalara kentlere adamış bir bürokrat. İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da çalışmış bir şehir planlayıcısı. Kentlere hizmet eden, halkın ihtiyaçlarına göre hareket eden dürüst biri. Bu süreçte inanılmaz şaşırdık bizim için beklenmedik bir süreçti. O dönem telefonumda cevapsız çağrılar gördüm ve telefon ettiğimde evimin sabah baskınına uğradığını öğrendik ve Buğrayla çok şaşırdık. Ekrem Başkanın gözaltına alındığını öğrendik. Birgün sonra da Vatan Emniyet’e Buğra’yla el ele gittik. Çok emindik ifadesi alınıp bırakılacağından. Tutuklama haberi geldiğinde hayatımın en kritik anlarından biriydi. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Karakola yolu düşmemiş inanlarız. Vatan Emniyet’te zor koşullarda yaşadılar. Adliyede aç susuz ihtiyaçlarını bile yapamadan kelepçeli bir şekilde beklediler. Bu insan onurunu, gurunun çok zedeleyen bir durum.”
“UĞRADIĞI HAKSIZLIĞI SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Buğra Gökce’nin yazmaya nasıl başladığını ve kitabın ilk bölümlerini anlatan Filiz Kahveci Gökce, “Buğra yazmadan üretmeden duramayan bir insan. İlk günden beri yazmaya başladı. Onun için tutunacak dal oldu yazmak. Günlük tutmaya başladı. İlk günlerinde İnsan buğrayı tanıyorsunuz. Sizler, korkuları, endişeleri olan duygusal bir Buğrayla tanışıyorsunuz. Bir beton kafese hapsedilmiş, bu olayın şokunu yaşayan ama diğer yandan da güçlü bir adam var. Onun için yazmak okumak, hayata tutunma şekli. İlk yazılarında isyan eden isyanını da bastırmaya çalışan, uğradığı haksızlığı sindirmeye çalışan ve bu haksızlığı karşı dik bir şekilde kalmaya çalışan bir Buğra var” İfadelerini kullandı.
CUMHURİYET YILMAZLARIN CUMHURİYETİ
Filiz Kahveci Gökce, zorlu bir dönemden geçtiklerini fakat umudu hiç kaybetmediklerini belirterek, “Birçok dönemde haksızlıklar yaşandı ama cumhuriyet yılmazların cumhuriyeti. ‘Biz atlatacağız, ülkeyi de güzel günlere çıkartacağız’ diye kendimize hep bunu söylüyoruz” dedi.
“ÇALIŞAN İNSANI ÜLKEMİZDE 9 KÖYDEN KOVUYORLAR”
Filiz Kahveci Gökce bilgi paylaşmanın suç olarak görülmesine ise, “Kalbimi acıtıyor. Doğru bilgiler paylaşmak, hizmet sunmak bu ülke için en doğru şey. Bizler refah içinde uyanmayı insan gibi yaşamayı çok hak ediyoruz. Bu veriler bunlara hizmet ediyor çünkü bunlar gerçek veriler. Bizler insan olarak bu verilere sahip olmak zorundayız. Çalışan doğruyu söyleyen hizmet eden bizim ülkemizde 9 köyden kovuluyor. Dolasıyla, Buğranın başına gelen bu” yorumunu yaptı.
KENDİMİZE VE TOPLUMA UMUT OLALIM
Cezaevi sürecinde hiç görüşemediklerini söyleyen Kahveci, Gökce’nin kendisine “Bu karanlık dönem bizi yıldırmasın. Kendimize ve topluma umut olalım.” dediğini ve bunun ardından evlilik kararını aldıklarını söyleyerek şu sözleri kullandı. “Bizim planımız bu yöndeydi zaten ama böyle karanlık bir dönemle kesintiye uğradı. Buğra içeri girdiğinde biz hiç görüşemedik ve birbirimizden ayrı kaldık. Bana şunları söyledi, ‘bu kararlar bizi yıldırmasın, kendimize ve topluma bir umut olalım dedi’ ve bu kararı vermiş olduk. “
4 BİN SAYFALIK İDDİANAME VE ÇELİŞKİLER
Filiz Gökce iddianameyle ilgili ise şu sözleri kullandı:
4 bin sayfalık iddianameyi okudu ve kendiyle ilgili notları çıkardı. Bizim tutuklama gerekçemiz rüşvet ve suç örgütü üyeliği. 7 tane eylem soruldu ve Buğra 6 sında daha İzmir’de görevliydi. İddianamede bunların bir kısmı var bar kısmı yok. Bir kısmı ise farklı bir şekilde yer alıyor. Rüşvetle orada ama rüşvete dair bir kanıt, belge, tanık hiçbir şey yok. Rüşvet tamamen iddianameden kalktı bu sebeple. Ama biz 8.5 aydır neyle suçlandığımızı anlamaya çalışıyoruz.
4 İHALEDE İMZASI YOKTU
Karşımıza çıkan durumlar farklı örneğin, suçlandığı ihaleye fesat karıştırdı suçunun 4 tanesinde problem var. İki tanesi de kendisi göreve gelmeden önceki ihaleler.
Diğer ikisinde de Kasım 2023 de İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Adaylığı için istifa etti ve 4-5 ay işsiz kaldı. Hiçbir yerde çalışmadığı bir dönem var ve bu iki ihale de o döneme ait. Yani 4 ihale onun aktif olarak çalışmadığı, imzasının olmadığı ihaleler.
Soruşturmanın geleceği ile ilgili çok umutlu. Masumiyetine ve beraatine çok emin.
Buğra Gökce’nin tutuklanmasının ardından cezaevinde kaleme aldığı mektupların bir araya getirildiği “22 Metrekare Gökyüzü” kitabı yayımlanırken, eşi Filiz Kahveci Gökce sürece ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Gökce'nin yazdığı '22 Metrekare Gökyüzü’ kitabını basan Kırmızı Kedi Yayınevi'nin, YouTube kanalı olan Kırmızı Kedi TV’ye konuşan Filiz Kahveci Gökce, iddianamedeki çelişkilere dikkat çekerek, “8,5 aydır neyle suçlandığımızı anlamaya çalışıyoruz” dedi. Filiz Kahveci Gökce, ilk günden itibaren yazmaya başlayan Gökce’nin yaşadığı şoku, maruz kaldığı haksızlığı ve hayata tutunma çabasını kaleme aldığını belirterek, “Buğra için yazmak bir dayanma biçimi oldu” ifadelerini kullandı.
“HAYATIMIZIN EN BÜYÜK ŞOKUYDU”
Filiz Kahveci Gökce, Buğra Gökce’nin tutuklanma sürecinin kendileri için tamamen sürpriz olduğunu söyleyerek sözlerine başladı. Gökce’nin yıllarca İzmir, Ankara ve İstanbul’da çalışan, kentlere hizmet eden bir bürokrat olduğunu vurgulayan Kahveci, sabah evlerine yapılan baskının ardından yaşadıkları şoku şu sözlerle anlattı:
“Büyük bir şok yaşadık kitapta bununla başlayacak. Bizim için beklenmedik bir olaydı. Buğra hayatını çalışmalara kentlere adamış bir bürokrat. İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da çalışmış bir şehir planlayıcısı. Kentlere hizmet eden, halkın ihtiyaçlarına göre hareket eden dürüst biri. Bu süreçte inanılmaz şaşırdık bizim için beklenmedik bir süreçti. O dönem telefonumda cevapsız çağrılar gördüm ve telefon ettiğimde evimin sabah baskınına uğradığını öğrendik ve Buğrayla çok şaşırdık. Ekrem Başkanın gözaltına alındığını öğrendik. Birgün sonra da Vatan Emniyet’e Buğra’yla el ele gittik. Çok emindik ifadesi alınıp bırakılacağından. Tutuklama haberi geldiğinde hayatımın en kritik anlarından biriydi. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Karakola yolu düşmemiş inanlarız. Vatan Emniyet’te zor koşullarda yaşadılar. Adliyede aç susuz ihtiyaçlarını bile yapamadan kelepçeli bir şekilde beklediler. Bu insan onurunu, gurunun çok zedeleyen bir durum.”
“UĞRADIĞI HAKSIZLIĞI SİNDİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Buğra Gökce’nin yazmaya nasıl başladığını ve kitabın ilk bölümlerini anlatan Filiz Kahveci Gökce, “Buğra yazmadan üretmeden duramayan bir insan. İlk günden beri yazmaya başladı. Onun için tutunacak dal oldu yazmak. Günlük tutmaya başladı. İlk günlerinde İnsan buğrayı tanıyorsunuz. Sizler, korkuları, endişeleri olan duygusal bir Buğrayla tanışıyorsunuz. Bir beton kafese hapsedilmiş, bu olayın şokunu yaşayan ama diğer yandan da güçlü bir adam var. Onun için yazmak okumak, hayata tutunma şekli. İlk yazılarında isyan eden isyanını da bastırmaya çalışan, uğradığı haksızlığı sindirmeye çalışan ve bu haksızlığı karşı dik bir şekilde kalmaya çalışan bir Buğra var” İfadelerini kullandı.
CUMHURİYET YILMAZLARIN CUMHURİYETİ
Filiz Kahveci Gökce, zorlu bir dönemden geçtiklerini fakat umudu hiç kaybetmediklerini belirterek, “Birçok dönemde haksızlıklar yaşandı ama cumhuriyet yılmazların cumhuriyeti. ‘Biz atlatacağız, ülkeyi de güzel günlere çıkartacağız’ diye kendimize hep bunu söylüyoruz” dedi.
“ÇALIŞAN İNSANI ÜLKEMİZDE 9 KÖYDEN KOVUYORLAR”
Filiz Kahveci Gökce bilgi paylaşmanın suç olarak görülmesine ise, “Kalbimi acıtıyor. Doğru bilgiler paylaşmak, hizmet sunmak bu ülke için en doğru şey. Bizler refah içinde uyanmayı insan gibi yaşamayı çok hak ediyoruz. Bu veriler bunlara hizmet ediyor çünkü bunlar gerçek veriler. Bizler insan olarak bu verilere sahip olmak zorundayız. Çalışan doğruyu söyleyen hizmet eden bizim ülkemizde 9 köyden kovuluyor. Dolasıyla, Buğranın başına gelen bu” yorumunu yaptı.
KENDİMİZE VE TOPLUMA UMUT OLALIM
Cezaevi sürecinde hiç görüşemediklerini söyleyen Kahveci, Gökce’nin kendisine “Bu karanlık dönem bizi yıldırmasın. Kendimize ve topluma umut olalım.” dediğini ve bunun ardından evlilik kararını aldıklarını söyleyerek şu sözleri kullandı. “Bizim planımız bu yöndeydi zaten ama böyle karanlık bir dönemle kesintiye uğradı. Buğra içeri girdiğinde biz hiç görüşemedik ve birbirimizden ayrı kaldık. Bana şunları söyledi, ‘bu kararlar bizi yıldırmasın, kendimize ve topluma bir umut olalım dedi’ ve bu kararı vermiş olduk. “
4 BİN SAYFALIK İDDİANAME VE ÇELİŞKİLER
Filiz Gökce iddianameyle ilgili ise şu sözleri kullandı:
4 bin sayfalık iddianameyi okudu ve kendiyle ilgili notları çıkardı. Bizim tutuklama gerekçemiz rüşvet ve suç örgütü üyeliği. 7 tane eylem soruldu ve Buğra 6 sında daha İzmir’de görevliydi. İddianamede bunların bir kısmı var bar kısmı yok. Bir kısmı ise farklı bir şekilde yer alıyor. Rüşvetle orada ama rüşvete dair bir kanıt, belge, tanık hiçbir şey yok. Rüşvet tamamen iddianameden kalktı bu sebeple. Ama biz 8.5 aydır neyle suçlandığımızı anlamaya çalışıyoruz.
4 İHALEDE İMZASI YOKTU
Karşımıza çıkan durumlar farklı örneğin, suçlandığı ihaleye fesat karıştırdı suçunun 4 tanesinde problem var. İki tanesi de kendisi göreve gelmeden önceki ihaleler.
Diğer ikisinde de Kasım 2023 de İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Adaylığı için istifa etti ve 4-5 ay işsiz kaldı. Hiçbir yerde çalışmadığı bir dönem var ve bu iki ihale de o döneme ait. Yani 4 ihale onun aktif olarak çalışmadığı, imzasının olmadığı ihaleler.
Soruşturmanın geleceği ile ilgili çok umutlu. Masumiyetine ve beraatine çok emin.
