GİZEM TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de son 2 yıldır uygulanan kira artışlarında yüzde 25 sınırlaması ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirdi. Konut açığı ve hayat pahalılığının da etkili olduğu konut krizi her geçen büyürken kiracılar ve ev sahiplerinin anlaşmazlıklarından dolayı davalar da arttı. Hükümet hem kiracı hem de ev sahiplerinin yasal hakları, kira sınırı, zorla tahliye konularında 1 Eylül itibarıyla zorunlu arabuluculuk uygulamasının başlayacağını duyurdu. Hükümetin, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak sunduğu zorunlu arabuluculuk yönteminin çözüm olup olmayacağı ise merak konusu oldu. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İzmir Emlak Komisyoncuları Odası (İZEKO) Başkanı Mesut Güleroğlu, söz konusu yöntemin yalnızca yüzde 20 oranında çözüm olabileceğini dile getirdi.
Yüzde 20 avantaj
Zorunlu arabuluculuk uygulamasının ancak yüzde 20 oranında etkili olabileceğini söyleyen İZEKO Başkanı Mesut Güleroğlu, “Biz emlakçılar olarak mal sahibi ile kiracı arasında köprü oluyoruz, iki tarafa da haklarını doğru anlatıp anlaşmayı doğru rakamlarda tutmaya çalışıyoruz. Zorunlu arabuluculuğun da yüzde 20 oranında bir avantaj sağlayabileceğini düşünüyorum. Yüzde 20 dememin sebebi şöyle; enflasyonun yüzde 100’leri geçtiği bir dönemde insanlar 2 kere üst üste yüzde 25 kira artışı yaptılar, o yüzden ev sahipleri şu an öfkeli ve sıkıntılı… Bu kavgalar bu yüzden çıkıyor. Genelde emlakçı, ev sahibini tanır, samimiyeti olur, hatırı olur ama arabuluculukta birbirini tanımayan, avukatı da tanımayan kişiler var. Dolayısıyla anlaşmaları zor olabilir” açıklamalarında bulundu.
Anlaştırmak çok zor
Ev sahipleri ile kiracılar arasında yaşanan anlaşmazlığı örneklendiren Güleroğlu, şunları söyledi: “Örnek vermek gerekirse; siz kiracı olarak 2 bin 500 liraya oturuyorsunuz yüzde 25 zam yaptınız, kira 3 bin lira oldu. Ama aynı apartmanda 10-12 bin liraya kiralık daire var. Ev sahibi ile kiracı nasıl anlaşacak bu durumda? Başka bir örnek; diyelim ki ev sahibinin iki dairesi var, birini yeni kiraya verdi 12 bin liraya, diğerinin kirası da 2 bin 500 liraydı, yüzde 25 zam yaptı 3 bin lira oldu. Benzine yüzde 140 zam yapıyorsunuz ev sahibine ‘yüzde 25’i geçemezsin’ diyorsunuz. Nasıl olacak? Yüzde 25 kira artışı sınırlamasında insanları birbirleriyle anlaştırmak çok zor… O yüzden zorunlu arabuluculuk ancak yüzde 20 oranında çözüm sağlar diye düşünüyorum.”
Toptan çözüm bulmalı
Piyasaların serbest bırakılması ve hem ev sahibini hem kiracıyı mağdur etmeyecek bir yöntem bulunması gerektiğini vurgulayan Güleroğlu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: “Çözüm için piyasaların serbest bırakılması gerekiyor. Baskıyla tuttuğunuz bir piyasa üzerinde muvaffak olamazsınız. Bugün müteahhitler inşaat yapmıyor, konut üretilmeyince konut açığı ortaya çıkıyor. Hükümetin buna toptan bir çözüm bulması lazım. Piyasayı baskılayarak bu sorun çözülmez. Yeni imar alanları açılabilir, uygun fiyatlı arsalar üretilebilir. Köyden kente göçlerin önüne geçilmesi lazım. Kiracıları da ev sahiplerini de mağdur etmeyecek bir çözüm üretilmeli…. Zaten şu an bir çalışma yapılıp piyasalar gerçek değerine gelse bile bu sorunun çözümü ancak 3-5 seneyi bulur.”