CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Rıfat Nalbantoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçinin grev kararı almasıyla ilgili açıklamada bulundu.
Yaklaşık 5 aydır süren müzakerelerden sonuç alınamamasının üzücü olduğunu belirten Nalbantoğlu, bunun sorumlusu ne İzmir Büyükşehir Belediyesidir ne de işçilerdir diyerek şunları söyledi:
“AKP belediyeleri çaresiz bırakmaya çalışıyor”
“Bugün İzmir’de karşı karşıya olduğumuz durum, AKP’nin haksız, hukuksuz, adaletsiz ve partizanca yönetiminin bir sonucudur. Ülkemizin her geçen gün artan bir şekilde yoksulluğa ve sefalete sürüklendiği ve bunun bedelinin de çalışanlar ile emeklilere ödettirilmeye çalışıldığı bu dönemde CHP’li belediyeler de baskı, tehdit ve ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya bırakılmakta, yatırım yapamaz ve hizmet üretemez bir noktaya getirilmeye çalışılmaktadır. Bu çerçevede projeler ve yatırımlar için bulunan kredileri onaylamadıkları gibi bir yandan ceza kesip bir yandan da İller Bankası payından mahrum bırakarak belediyeleri zor durumda bırakmaya çalışmaktadırlar. Amaçları, iş ve hizmet üretimini engelleyerek kendilerine oy vermeyenleri cezalandırmaktır. Bunu da kimi zaman seçilmiş belediye başkanlarını haksız ve hukuksuz suç isnatlarıyla içeri atarak, kimi zaman İzmir’de olduğu gibi belediyeyi mali açıdan çaresiz bırakarak yapmaya çalışmaktadırlar.
“Belediye ile halkı karşı karşıya getirilmemesi gerekiyor”
Bu nedenle işçiler insanca yaşamaya yönelik ücret taleplerinde ne kadar haklıysa belediyeler de olanakları ölçüsünde davranma ve hizmet üretme çabasında o derece haklıdır. Yılbaşından beri süren görüşmelerde bir sonuç alınamaması nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi, iştirak şirketleri İZENERJİ ve İZELMAN bünyesindeki işçilerin grev kararı alması ve Belediyenin de olanakları ve bütçesi çerçevesinde bu taleplerin karşılanamayacağını açıklaması, İzmir’de hizmetlerin aksamasına ve Belediye ile halkın karşı karşıya getirilmesine yol açacaktır. Bu da tam AKP hükümetin istediği bir sonuçtur. Bu nedenle hem belediyemiz hem de işçilerimiz müzakere sürecini tekrar başlatarak iktidarın bu ayrıştırma ve çatıştırma politikasını boşa çıkartacak adımları atma sorumluluğunu taşımaktadırlar. İnanıyorum ki hem belediyemiz hem de Genel – İş Sendikası ve işçilerimiz bunun bilincinde olarak hareket edecekleri ve birlikte bu zorluğun üstesinden gelecektir.
