CHP İşçi, Memur Sendikaları ve Emek Bürolarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, asgari ücret görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karasu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yarın yapılacak ikinci toplantısına ilişkin “Rakam için çok erken, tarafların görüşlerini almamız gerekiyor” ifadelerine sert tepki gösterdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Karasu, Bakan Işıkhan’ın “henüz erken” ve “tarafları dinlemeliyiz” sözlerinin, geçim sıkıntısı içindeki emekçiler için bir umut çağrısı gibi sunulduğunu ancak gerçekte bekleyişi uzatmaktan başka bir anlam taşımadığını ifade etti. Türkiye’de yaklaşık 9,5 milyon asgari ücretlinin, aileleriyle birlikte “modern kölelik koşullarında” yaşam mücadelesi verdiğini vurgulayan Karasu, “Geçim derdi bu kadar yakıcıyken ‘acele yok’ söylemi, emekçinin sofrasının ve geleceğinin ötelenmesidir. Yine her zaman yaptıkları gibi, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye hazırlanıyorlar” dedi.
“MASADA EMEKÇİLER YOK”
Karasu, Bakan Işıkhan’ın “tarafları dinleyeceğiz” sözlerine “Hangi taraflar Sayın Bakan? Masada ne işçi var, ne de temsilcisi Türk-İş. Daha önce söylediğim gibi kendinizin çalıp kendinizin söyleyeceği bir masadan söz ediyorsanız, orada emekçiler yoktur” ifadelerini kullandı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısının işçinin iradesini yansıtmaktan uzak olduğunu vurgulayan Karasu, yetkili konfederasyonun ve asgari ücretle geçinen milyonların sözünün belirleyici olmadığını kaydetti.
Demokratik, katılımcı ve şeffaf bir komisyon yapısı kurulmadan; işçinin söz ve karar gücü güçlendirilmeden “asgari ücret tiyatrosunun” sona ermeyeceğini vurgulayan Karasu, CHP olarak emeğin sesinin masaya gerçek anlamda yansıdığı, alım gücünü ve refahı esas alan demokratik bir ücret düzeni için mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti. Mevcut komisyonun hükümet ve işveren ekseninde işlediğine işaret eden Karasu, Bakan’a “Ne aceleniz var ki, zaten ülkeyi tencereleri boş milleti aç bırakan, sorumluluğu ise başkasına atan bir ‘ekonomist’ yönetiyor! Milyonlarca emekçi açlık sınırında, ama kimin umurunda?” diye sordu.
“EN AZ 39 BİN LİRA OLMALI”
Bu durumun çalışma hayatında adalet duygusunu güçlendirmediğini, aksine yok ettiğini vurgulayan Karasu, “Bu masadan çözüm çıkmaz! Bu emeği oyalayan bir düzendir” dedi. Asgari ücretin Türkiye’de uzun süredir “genel ücret” haline geldiğine dikkatleri çeken Karasu, yalnızca en alt gelir grubunu ilgilendiren bir başlık olmaktan çıktığını ifade etti. Karasu, alım gücü hızla eriyen bir ücretin insan onuruna yaraşır yaşamı güvence altına almadığını vurguladı ve 30 bin lira sınırına yaklaşan açlık sınırına işaret ederek asgari ücretin en az 39 bin lira olması gerektiğini bir kez daha altını çizdi.




