İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, KAYIT programının 2025 yılındaki son bölümünde Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Buğra Gökce’nin "22 Metrekare Gökyüzü" kitabının İzmir’deki dayanışma imza gününe dair izlenimlerini paylaştı.
İZMİR’DE İMZA GÜNÜNE YOĞUN İLGİ VARDI
2024 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olan Gökce için İzmir’in yerinin ayrı olduğunu ifade eden Kartal, imza gününe dair izlenimlerini şu sözlerle aktardı: “Ankara ve İstanbul'dan sonra üçüncü imza günü İzmir’de oldu. Gıyabında bir imza günü. Başka insanlar dayanışma amacıyla kitaplarını imzalıyorlar. Tabii İzmir önemli Buğra Gökce için. Ankara da öyle, İstanbul da öyle. Ankara belediyeciliğe başladığı yer. İstanbul ise en son görev aldığı yer. Ama kendisinin de mektubunda ifade ettiği üzere İzmir onun için çok kıymetli bir yer. Tıka basaydı. İmza gününe çok elverişli bir fiziki mekan olmamasına rağmen yayın evinin koşulları, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde Kırmızı Kedi Kitabevi çok büyük ama böylesi kalabalık bir imza gününe müsait olmamasına rağmen tıka basaydı.
İZMİR BİN PİŞMAN!
Çokça isim imzaladı, duygusal bir mektupla, Buğra Gökce'nin mektubuyla açıldı imza günü. Saatlerce sürdü. Benim ilk izlenimim şu; İzmir bin pişman… O arada kuyrukta falan beklerken en çok üzerinde sohbet edilen şeylerden bir tanesi oydu. Buğra Gökce, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteriydi İstanbul'a gitmeden önce. Ama sonrasında da İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan aday adayıydı. Kuvvetli bir adaydı da. Şimdi tabii o gün... Oraya imza gününe gelen hemen hemen herkes...
BUĞRA GÖKCE BAŞKAN OLSUN DİYE ON KATI GAYRET EDERLERDİ!
2,5 yıl önceye dönülse herhalde Buğra Gökce İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olsun diye o dönem yaptığının on katı gayret gösterirlerdi. Ben oraya gelmeyen çokça kişide de Buğra Gökçe için ya da dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer için ya da diğer aday adayları için aynı duygular olduğunu zaten net şekilde gözlemliyorum.
DEĞİŞİMCİ MİLLETVEKİLLERİ DE PİŞMAN
Ama çok çarpıcı bir şey söyleyeyim. Şehir dışından gelenleri bilmem. Umut Akdoğan, Ali Mahir Başarır onları bilmem ama mesela İzmir milletvekilleri, değişimci milletvekilleri, o dönem aday belirleme sürecinin de aktif parçası olan milletvekilleri Deniz Yücel ve Murat Bakan'ın da ifadesi, duruşu, bakışıyla bin pişman olduğunu söyleyebilirim. Ben mesela bu imza gününün bir taraftan da İzmir'in pişmanlığının yansımalarından, somut göstergelerinden biri olduğunu, öyle bir buluşma olduğunu düşünüyorum. Buğra Gökce çok kıymetli, değerli bir bürokrat. Türkiye'de iktidar değişse çok daha önemli görevlerde, bakanlıklarda, müsteşarlıklarda görev alacak bir isim. Böylesi önemli kıymetleri tabii cezaevinde çürütüyoruz bir taraftan da. Yeni evliliğini yaptı. Annesi yaşça çok büyük, o da o gün saatlerce oradaydı.
SİLİVRİ’YE SICAK BİR SELAM GİTTİ
Ama bir taraftan da tabii dayanışma gösterilmesi, böylesi karanlık bir dönemde olmasına rağmen yüzlerce insanın oraya geliyor oluşu, duygularını paylaşıyor oluşu, tarafını açıkça ifade ediyor, gösteriyor oluşu, kitap imzalatması, paylaşması... Bunlar da çok kıymetli. Ben Silivri'ye bir sıcaklık gittiğini, sıcak bir selam gittiğini düşünüyorum Buğra Gökce’nin bu imza günüyle. Emeği geçen herkese de başta Reşat Yörük ve İlyas Özgüven olmak üzere emeği geçen herkesi de tebrik etmek gerekir.”
CEMİL TUGAY KATILMADI: ANORMALLERİ NORMAL KARŞILIYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın imza gününe gelmediğini hatırlatan Kartal, “Cemil Tugay gelmedi mesela. Onu da araya ekleyeyim. Bunu tabii çok normal gibi karşılıyoruz artık konu Cemil Tugay olunca ama aslında anormal bir durum. Yani Cemil Tugay Karşıyaka Belediye Başkanı iken İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olan bir isim. Cemil Tugay'dan çok daha uzun yıllar İzmir'e hizmet etmiş olan bir isim. Şimdi tutuklu ve orada şu an hali hazırda Cumhuriyet Halk Partisi'nin yöneticilerinin ve milletvekillerinin imza günü var gıyabında Buğra Gökce ile ilgili. Cemil Tugay kitap imzalatmaya dahi gelmedi. Bu anormal aslında. Ama biz de biraz anormalleri çok sık yaşadıkça, normal gibi düşünüyoruz” ifadesini kullandı.
