SELİNAY MUTLU / İZ GAZETE- İzTV’de yayınlanan Özgür Coşkun ve Şahin Fırat’ın sunumuyla gerçekleşen Ekopolit’iz programının bu haftaki gündemi Türkiye’nin ekonomik durumu ve İzmir CHP’de olası il başkanı değişikliydi. Ekonomist Şahin Fırat, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in Milletvekilliği için aday olması durumunda olası seçim veya atamaya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. İl başkanı seçilecek kişinin, altılı ittifak sürecini Ankara’da olduğu gibi sağlıklı yürütecek, partinin kademelerinde görev almış ve emek vermiş biri olmasının daha iyi olacağını söyleyen Fırat, “Bu koltuğa oturacak kaptanın bazı nitelikleri olması lazım. Kucaklayıcı ve uzlaştırıcı, 30 ilçe örgütü ile uyumlu çalışabilecek, iş çevresi ve STK’larla diyaloğu büyütecek, yönetim içerisindeki uyumu kısa sürede güçlendirecek ve burada söylemediğim birçok özellikleri olmalı. Kimin olacağı belli değil ama kim olursa olsun partinin ihtiyacı olan, önümüzdeki süreci iyi yönetebilecek ve partiye katkı sağlayabilecek biri olmalı” diye konuştu.

‘İSTİFA SÜRECİNDEYİZ’

Eğer il başkanımızın aday olacağı konusunda tereddütler ortadan kalkmış ise il başkanlığı konusunun bir an önce geride bırakılması gerektiğini söyleyen Fırat, “İzmir açısından il başkanlığı çok farklı. Hem genel seçimi hem de yerel seçimi yönetecek, ittifaklarla ilişkiyi iyi tutabilecek bir aday seçilecek. Basının gündeminde de dolaşan veya masadaki isimleri değerlendiriyordur genel merkez. İl yönetimi içerisinde yıllardır çalışan ve emek veren arkadaşlarımız var. Normalde Olması gereken içerden bir arkadaşımızın seçilmesidir. Bu sürece genel merkez mutlaka seyirci kalmayacaktır. Çünkü, Anadolu’nun gözü her zaman İzmir’de diye bir söz vardır.  Bu nedenle her iki seçimi de birlikte götürebilecek biri aranıyor. Alanda da bu yükü kaldırabilecek biri gerekiyor. Deniz başkanın da (İzmir CHP İl Başkanı Deniz Yücel) istifa etmesi için de yeni il başkanının seçilmesi için de hem İzmir siyasetinde hem de genel merkez nezdinde bazı şeylerin olgunlaşması gerekiyor. İl başkan yardımcılarımız hepsi birbirinden değerli. Bu koltuğa oturacak kaptanın bazı nitelikleri olması lazım. Genel merkezde bunu değerlendiriyordur. Erken seçim olacak mı? Olursa ne zaman olacak? bunu konuşuyoruz. İl başkanımızın 1 hafta 10 gün içinde bu kadar sık ziyaretler gerçekleştirmesi, büyükşehir belediye başkanımız ve il yönetimi buluşmaları, Deniz Başkanımıza genel merkezin onay vermiş olduğunu düşündürüyor. Olası erken seçim tarihleri konuşuluyor mayıs, nisan hatta mart gibi bu nedenle istifa edilecekse eğer bu sürecin bir an önce gerçekleşmesi ve yerine gelen başkanın vakit kaybetmeden ve hatta tebrik kabullerini de seçim sonrasına erteleyerek çalışmalara başlaması gerekir. İstifa edecekler için son tarih olan sürenin uzatılmaması partimizin ve örgütlerin yararına olacaktır” dedi.

‘ÇABA SARF EDİLMELİ’

İl başkanlığı için konuşulan isimlerden olan Konak Meclis Üyesi Şamil Sinan An ile CHP Meclis üyesi Devrim Barış Çelik hakkında yorumda bulunan Fırat, “Basında sizlerde takip ediyorsunuz, birçok değerli arkadaşımızın isimleri dolaşıyor. Devrim Barış Çelik ismini vermeden gazeteniz geçen hafta haber de yapmıştı. Sinan An değerli bir abimiz, büyüğümüz. Çok yapıcı, herkese kucağını açan biri. Kendisi de bu konuda bu işi yapabileceği, sağlıklı bir şekilde süreci yönetebileceği konusunda istekli. Sizin bahsettiğiniz isim zaten parti meclisi üyesi seçilmiş, doğu masasında başarılı çalışmalarda bulunmuş, geçtiğimiz il kongresinde de aday olarak gündeme gelen kıymetli bir arkadaşımız. Her ikisi de parti içinde çok katkıları olan şahıslar. Her kim olursa olsun ister içerden ister dışardan İzmir örgütlerimiz, belediye başkanlarımız, il yöneticilerimiz tüm üyelerimizle birlikte göreve gelecek başkanımızın başarılı olması için çaba sarf etmeleridir” ifadelerini kullandı.

‘SEÇENEK OLMAK İSTİYORUZ’

Milletvekilliğine aday olup olmayacağı konusunda açıklamalarda bulunan Fırat, “Partiye emek veren partimizin çeşitli kadrolarında görev almak isteyen her partili arkadaşımız değerlendirme yapacakların önünde birer seçenek olmalılar. Partimizin önümüzdeki dönemde ihtiyaçlarını bu seçenekler arasından karşılayacaktır. Bana gelince, bizler öncelikle bu partinin birer neferiyiz. Hangi görev verilirse onu en iyi şekilde yapmak zorundayız. 11-12 seçimde seçimin yönetilmesi konusunda seçim öncesi tahminlerimizle bire bir örtüşen başarılı çalışmalarımız oldu. İlçe, il ve kurultay delegelikleri iki dönem ilçe başkanlığı yaptık Türkiye çapında başarılı sonuçlar almıştık. Netice olarak partiye emek vermiş herkes partinin çeşitli kademelerine, kadrolarına talip olabilirler olmalılar da. Bizim bugün bu kadrolara müracaat edecek olmamız genel merkezin önünde bir seçenek. Genel merkezin önünde seçenekler olmalı. Biz genel merkezin önünde bir seçenek olmak istiyoruz takdir genel merkezin ve parti yönetimindir” dedi.

‘SİSTEM ÇÜRÜMÜŞ’

Türkiye’nin ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fırat, “Asgari ücret konusunda partimizin açıkladığı bir rakam var, asgari ücret belirlenirken alım gücü dikkate alınmalı, işsizliğe yol açacak şekilde işvereni de zorlayacak konulara dikkat edilmeli. Enflasyonu körükleyecek popülist yaklaşımlardan da kaçınılmalı. Alım gücü artınca insanlar daha önce alamadığı veya az aldığı ihtiyaçlarını karşılama ihtiyacı hissedecek bu da tekrar enflasyonu yaratacak. Bir kısır döngüye girilecek. Yani yeni yaratılan enflasyonla asgari ücret birkaç ay sonra yine ihtiyaçları karşılamada ilk bir- iki ayın verdiği rahatlığın uzağında kalacak, bu kısır döngü yıllardır böyle devam ediyor. İktisat biliminde Nurkse’nin yoksulluğun kısır döngüsü hipotezinde olduğu gibi, ‘yoksul ülkeler yoksul oldukları için yoksullardır.’ Bizde de bunun gibi şeyler oluyor.  Bunların tamamen düzelmesi için üretim şart. Biz üretmezsek sağlıklı büyüyemeyiz, betonla büyümek sağlıklı büyüme değil” diye konuştu. 

Bütçe çok değerli olduğunu fakat bu parayı sağlıklı kullanan bir aklın olmadığına vurgu yapan Fırat, “Açıklanan rakamlar sağlıklı rakamlar değil makyajlı rakamlar, gerçek enflasyon oranını bunu en ağır şekilde hisseden vatandaş biliyor. Şimdi neye veya hangi enflasyon oranına göre asgari ücrete zam yapılacak. Devletin malını, ülkemizin en kıymetli banka ve şirketlerini bünyesinde bulunduran varlık fonunu Sayıştay denetleyemiyor. Denetlemediğin her yer suistimale açıktır. ‘Neler’, ‘nereler’ ve ‘nasıl suistimal edildi’ bilmiyoruz. Kurumlar ve sistem çürümüş. Rakamlar da çarpıtılıyor.  Demokrasi, hukuk, ekonomi ve kurumlar açısından Ülkemizin ne kadar hasara uğratıldığını tespit etmek için seçim sonrası iktidar değiştiğinde ivedilikle bir hasar tespit komisyonu kurulması gerekir” şeklinde konuştu. 

Editör: Duygu Kaya