Kökleri çok eski yıllara dayanan İzmir’in tarihi içeceği sübye, İspanya’dan İzmir’e göç eden Sefarad Yahudilerinden geliyor. Sefarad mutfağının temel taşlarından olan sübye, Türk ve özellikle İzmir mutfağına olan kültürel katkısına rağmen artık çok az sayıda insan tarafından biliniyor. Bu tarihi içecek, günümüzde İzmir’de yalnızca üç seyyar sübyeci tarafından üretilip satılıyor. İçeriğinin ana maddesinin kavun çekirdeği olması dolayısıyla ilginç karşılanan sübye içeceği, farklı coğrafyalarda karpuz çekirdeği, pirinç gibi ürünlerden de elde ediliyor.
Kavun çekirdeğinden üretiliyor
Sadece kavun çekirdeği, su ve şekerden oluşan sübye özel bir değere sahip. Yapımı da aslında oldukça kolay. İzmir’de 38 yıldır baba mesleği olan seyyar sübyeciliği devam ettiren Veysel Kızılay, sübye yapımıyla ilgili bilgi verdi. Sübyenin sayısız faydası olduğunu ifade eden Kızılay, İzmir’de kendisiyle beraber yalnızca üç seyyar sübyeci kaldığını aktardı.
İzmir’de yalnızca üç seyyar sübyeci kaldı
Baba mesleğini sürdürdüğünü ve bu tarihi kültürü yaşatmaya çalıştığını belirten Kızılay, “Sefarad Yahudileri İspanya’dan İzmir’e göç ederken boyoz, peksimet ve sübye gibi kültürlerini de İzmir’e ve ülkemize getirmişler. Şu anda İzmir’de sübye satan yalnızca 3 kişi kaldık. İki amcamla birlikte bu mesleği sürdürüyoruz. Sübye, kavun çekirdeğinin özünden yapılıyor. Önce kavun çekirdeğini yıkıyoruz, kıyma makinasından dört kez çekiyoruz. Daha sonra toz şekerle güzelce macun haline gelene kadar yoğuruyoruz. Ardından sulandırıyoruz ve süzüyoruz. Süzünce kabı üzerinde kalıyor, beyaz özü aşağıya iniyor. Sübye mide ağrılarına iyi geliyor. Sindirim sistemini dengelemeye yardımcı oluyor. Böbrek taşı temizliyor, kan dolaşımını hızlandırıyor, enerji veriyor. Bağırsakları temizliyor. Tok tuttuğu için de bir öğün olarak tüketilebiliyor. Sayısız faydası var” dedi.
Yeni nesil sübyeyi bilmiyor
İzmir’in çok eski tarihi bir lezzeti olmasına rağmen özellikle yeni neslin sübyeyi bilmediğini ifade eden Kızılay, “Yeni nesil maalesef sübyeyi pek fazla bilmiyor, bilen de çok az. Ancak sübyeyi tadanlar bu tarihi içeceğin tadını çok seviyor. Özellikle sıcak günlerde insanlara ferahlık veriyor. Bizden devamlı sübye alan müşterilerimiz var. Bir tadan bir daha bırakamıyor” diye konuştu.
Tarihi içeceği yaşatmaya çalışıyoruz
İzmir halkı ile sübyeyi buluşturmak için sabah 8-9 civarında sokaklara çıktığını ifade eden Kızılay, öğlen 12-1 gibi sübyelerin tükendiğini söyledi. Geçmiş yıllarda bu tarihi içeceğe çok daha fazla talep olduğunu aktaran Kızılay şu bilgileri verdi: “Babamın bu işi yaptığı dönemlerde insanlar sıraya geçerdi. Büyük kazanlarda, buz kalıplarının içinde satardı. Sabah 9-10 gibi sübye biterdi. O zamanlar öyle yoğun bir talep vardı. Benim çocukluğum hep babamın yanında geçti. Mesleği ondan öğrendim. Daha sonra kendim de çıkmaya başladım. İzmir halkını sübye ile buluşturmaya ve bu tarihi kültürü yaşatmaya çalışıyoruz. Bir amcam Kemeraltı’nda dolaşıyor, diğeri de Çankaya bölgesinde sübye satıyor. Dediğim gibi, İzmir’de sadece 3 kişi kaldık. Sübyeden arta kalan zamanlarda da semazenlik yapıyorum. Kış aylarında ise dağ çileği toplayıp satıyorum. Dağ çileğine yoğun ilgi oluyor.”