İz Gazete Genel Yayın Yönetmeni Ümit Kartal, 17 Ekim’de gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Kongresi’nin yankılarını İz TV’de yayınlanan ‘Kayıt’ programının 3’üncü bölümünde değerlendirdi. Kongrenin her açından tarihi bir kongre olduğunu ifade eden Kartal, “Tarihi bir kongre. Öncelikle yapılış tarihiyle ilgili de tarihi kongre. Cuma günü saat 17.30’de başlaması, İzmir gibi CHP’nin 221 bin üyesinin olduğu bir yerde kongrenin cuma günü yapılması zaten vatandaşın, üyelerin hatta seçilmiş delegelerin bile ilgisinin azalmasına sebep olan etmenlerin başında geliyor. Elbette başka sebepler de var. Bir önceki il kongresi iki gün sürmüştü. Bu kongrenin heyecanı çok düşüktü” dedi.
“Herkes Şenol Aslanoğlu’na ayıp edildiğini söyledi”
Ev hapsinde bulunan Şenol Aslanoğlu’nun adaylığının son gün değiştirilmesini değerlendiren Kartal, “Şenol Aslanoğlu, adayın değiştiğini öğrendiği günün sabahında halen yerel basına demeç veriyordu. Düşün, cezaevinden çıktın ev hapsindesin ve bileğinde elektronik kelepçe var, henüz ailenle bile hasret gidermemişsin, tahliye olduğun ilk andan itibaren kongre süreciyle ilgili toplantılar gerçekleştiriyorsun. Çünkü kendisine aday olduğu ve birlik mesajı vermesi gerektiği söyleniyor. Herhalde kongre salonunda en çok merak edilen konu buydu. Benim gördüğüm Şenol Aslanoğlu’nu seven sevmeyen, başarılı bulan bulmayan hemen hemen herkes bunun biraz ayıp olduğunu söyledi. Adama son gün bu yapılır mı, Önceden söyleseydiniz de buna uygun demeçler verseydi olmaz mıydı yorumları yapıldı. Ev hepsinde olmasına ve son anda adaylıktan çekildiğini öğrenmesine rağmen Şenol Aslanoğlu’nun hem kongre konuşması hem de sonraki açıklamaları da tarihe güzel bir not olarak kalmalı. ‘Ev hapsi bittiğinde gelip ilk çayı ben demleyeceğim’ dedi. Yani ne bir sitem ne bir öfke ne de bir tepki vardı. Bunun bir bayrak yarışı olduğunu ifade etti” diye konuştu.
“Doğruyu sadece Özgür Özel biliyor”
Şenol Aslanoğlu’nun adaylığının değiştirilmesiyle ilgili hem Aslanoğlu’na hem de Genel Başkan Özgür Özel’e yakın isimlerden bilgi almaya çalıştığını kaydeden Kartal, “Bu konuyu ben de irdelemeye çalıştım. Hem Özgür Özel’e hem de Şenol Aslanoğlu’na yakın isimlerle görüştüm. Doğrunun ne olduğunu yalnızca Özgür Özel biliyor, başka kimse bilmiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan bilmiyor, Parti Sözcüsü Deniz Yücel bilmiyor, Şenol Aslanoğlu bilmiyor, muhtemelen yeni İl Başkanı Çağatay Güç bilmiyor, belediye başkanları, eski il başkanları, mevcut milletvekilleri bilmiyor, sadece Özgür Özel biliyor.
İzmir dinamiklerine güvenmediğinin mesajını verdi
Bana göre Özgür Özel adayı değiştirerek ve doğrudan örgütlerden aldığı bilgilerle değil de, kendi inisiyatifiyle sıfır kilometre bir aday koyarak şu mesajı verdi; İzmir dinamiklerine güvenmiyorum! İzmir’in milletvekillerine güvenmiyorum, İzmir’in benimle beraber hareket eden değişimci genel başkan yardımcılarına da güvenmiyorum, belediye başkanlarına da güvenmiyorum. Ben doğrudan bana ait, benimle başlamış, benimle devam edecek olan bir aday istiyorum diyerek Çağatay Güç’ü aday gösterdi. Şenol Aslanoğlu, bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu döneminde de il başkanlığı yaptı, Özgür Özel döneminde de. Tunç Soyer’le de çalıştı Cemil Tugay’la da. Aynı şekilde geçen dönem ve mevcut milletvekilleriyle de görev yaptı. Ancak kurultayın ardından İzmir’e yansıyan kutuplaşma halinde Şenol Aslanoğlu çoğunlukla ortada duran, tabii ki Genel Başkan Özgür Özel’i temsil eden, ona uygun açıklamalar yapan, kimseyi de olabildiğince rencide etmemeye, dışlamamaya çalışan bir yerde duruyordu. Bu tercihle anlıyoruz ki Özgür Özel biraz da kendisi gibi davranan bir il başkanı istiyor. Diyelim ki CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın biraz dışlanması gerekiyorsa il başkanı da dışlamalı. Birisine kızılması gerekiyorsa il başkanı da kızmalı” dedi.
“Bu siyaset tarzıyla fermuar kapanmaz!”
İzmir’de CHP Genel Merkezine muhalif konumda duran 4 milletvekili olduğunu aktaran Kartal, “Rahmi Aşkın Türeli, Sevda Erdan Kılıç, Rıfat Nalbantoğlu ve Mahir Polat genel merkeze muhalif yerde duruyor. Yüksel Taşın ile Tuncay Özkan da muhalif değil ama çok da yakın değiller. 3-4 milletvekili de diğer partilerden geldi. 3 tane değişimci milletvekili var; Gökçe Gökçen, Murat Bakan ve Deniz Yücel. Gökçe Gökçen İzmirli değil, İzmir’de değil. İzmir dinamiklerine hakim değil. Genel başkan yardımcıları Murat Bakan ve Deniz Yücel de gördük ki sürecin çok dışına itilmiş. Adayı bile Çağatay Güç ve Şenol Aslanoğlu’ndan çok sonra öğrendiler. Belli ki fikirleri sorulmamış. Sorulsaydı da ‘Çağatay Güç doğru adaydır, biz buradan güçleniriz, değişim ruhuna da uygun olur’ diyeceklerini hiç sanmıyorum. Sonuç olarak Özgür Özel, kendisi gibi hareket etmeyen bir il başkanı istemedi. Yani il başkanı, Özgür Özel nasıl sertse öyle set olmalı, nasıl kucaklıyorsa öyle kucaklamalı. Ben aday değişikliğinden böyle bir mesaj alıyorum. Şenol Aslanoğlu böyle değil. Muhtemelen Çağatay Güç’e bunun yaptırılacağı söyleniyor. Ancak fermuarın kapanması için iki tarafta da diş lazım. Yani bir taraf siyah diğer taraf beyaz, bir taraf sert diğer taraf yumuşak, bir taraf ketum diğer taraf kapsayıcı olmalı. Yoksa dengeli bir siyaset izlenmezse bu fermuar kapanmaz. Şenol Aslanoğlu, örgütü bir arada tutmaya çalışarak bir süreci yönetti. Benim anladığım fermuarın yalnızca bir tarafında dişliler olsun gibi bir yaklaşım var ama böyle olursa o açıklar kapanmaz” ifadesini kullandı.