Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Orhan Turhan ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, siyasi gelişmelere dair yaptıkları açıklamalar nedeniyle suçlamalarla karşı karşıya kaldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Turhan ve Aras’a yönelik, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla dava açtı. Savcılık, iş insanlarının kamuoyunda güvensizlik yaratmak amacıyla gerçek dışı bilgiler paylaştığını iddia ediyor.
13 Şubat'ta TÜSİAD’ın Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, son dönemde artan siyasi tutuklamalar ve belediye başkanlarının görevden alınması konularında endişelerini dile getiren Ömer Aras, bu açıklamalarının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Aras, yaptığı konuşmada, hükümetin uygulamalarının kamu güvenini sarstığını öne sürerek, "Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor," demişti.
Aras'ın bu sözleri, "kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözler" olarak nitelendirildi ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla yargıya taşındı. Aras’ın açıklamalarının ardından TÜSİAD Başkanı Orhan Turhan da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisiyle birlikte soruşturmaya dahil edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aras ve Turhan’ın açıklamalarını eleştirerek, iş dünyasının siyasi tartışmalara müdahil olmaması gerektiğini belirtti.
Savcılık, Aras ve Turhan’a hapis cezası talep etti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Aras ve Turhan hakkında açılan davada, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep ediyor. İddianamede, sanıkların söyledikleri sözlerin halk arasında güven bunalımına yol açtığı ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri belirtiliyor. Ayrıca, siyasi yasaklar içeren TCK'nın 53. Maddesinin de uygulanması isteniyor.
İfade özgürlüğü savunması
Savcılığın, Aras ve Turhan’a yönelik suçlamaları ileri sürmesiyle birlikte, sanıkların avukatları duruşmada şu ana kadar savunmalarını tamamladı. Savunmalarında, söz konusu açıklamaların tamamen ifade özgürlüğü çerçevesinde yapıldığını belirten Aras ve Turhan, siyasi gelişmeler hakkında toplumu bilgilendirme amacını taşıdıklarını savundu. Sanık avukatları, suçlamaların asılsız olduğunu ve müvekkillerinin hiçbir şekilde kamu barışını bozmaya yönelik bir eyleme girmediklerini öne sürdü.
