Gizem TABAN ŞEBER/İZGAZETE- İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Türkiye’nin Karaoğlan’ı, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 3’üncü Genel Başkanı Bülent Ecevit,ölümünün 17’nci yılı nedeniyle Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde ‘Anılarda Bülent Ecevit’ bağlığı altında anma etkinliği düzenlendi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açılış konuşmasını yaptığı programda; eski Kültür Bakanı Suat Çağlayan’ın moderatörlüğünde CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen, Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, Demokratik Sol Parti (DSP) eski Başkanı Zeki Sezer ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in konuşmacı olarak yer aldığı söyleşi gerçekleştirildi. Etkinlikte Öymen, Karayalçın, Sezer, Büyükerşen ve Çağlayan, Ecevit ile ilgili anılarından söz ederken Ecevit’in Türkiye’ye ve Türkiye siyasetine katkılarını da anlattı. Programda Ecevit’in şiirleri Sunucu Ümit Tunçağ ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Misket Dikmen tarafından seslendirildi.
Üniversitelere bütçe ayırdı
Ecevit’in eğitime ve gençlere çok önem verdiğini aktaran Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, şunları söyledi: “1973 seçimleri arefesinde partiler seçime hazırlanıyorlar. O sırada Ecevit de CHP’den ayrılmış DSP’yi kurmuş. Toplumun gençlerine yönelik ‘Üniversitelere gençler giremiyorlar’ diyordu. Çünkü ortaöğretim eşit koşullarda değildi. Ben de o gençler arasındaydım. Bu soruna kafa yormaya çalışıyordum. Ecevit Başbakan seçildikten sonra Ankara’da yükseköğretim sorunları konuşuldu. Ben de rica ettim, üniversitelere bütçe ayırdı.”
Sol demekten çekinmedi
CHP 3. Genel Başkanı Bülent Ecevit’e dair anılarından bahseden DSP eski Genel Başkanı Zeki Sezer, “Ecevitler hayatlarını bu ülkeye adadılar, büyük bir özveriyle bunu yaptılar. Büyük çalışmalar yaptılar. Bülent Ecevit, solu Türkiye’de toplum vicdanında buluşturan kişidir. O dönem solu başka türlü gösteren güçler, yanlış algı oluşturmuşlardı oysa Ecevit kararlılıkla sol demekten çekinmedi ve sol toplumda daha anlaşılır hale gelmeye başladı” diye konuştu.
İzmir ve Eskişehir'e övgü
Sosyal demokrat kavramına vurgu yapan Sezer, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanımız, kırsal gelişime ve üretime büyük katkılar veriyorlar. Bunları uzaktan izliyor ve mutlu oluyorum. Sosyal demokrat belediyelerin yapması gereken budur. Ancak Ecevit kendisini köylerin her anlamda gelişmesi ve kalkınmasına adamıştı. Bütün hayatını köy kentleri anlatarak ve bunun mücadelesiyle geçirdi” dedi.
Katkısı saymakla bitmez
CHP eski Genel Başkanı Altan Öymen ise, “Bülent Ecevit, Türk politikasına neler kattı? Şiiri katmış, barışı katmış, savaşı katmış, savaş derken Türkiye’nin haksızlığa kurban gitmesini önlemiş, köy meselesi var ama en önemlisi solun Türkiye’de doğal hale gelmesi… Bu ülkede solun soruşturma konusundan başka bir şey olmadığı bir dönemden geçtik, Ecevit’in katkılarıyla sol doğal haline geldi. Daha saymakla bitmez” ifadelerini kullandı. x
Ecevit bizden farklı bakıyordu
Solun bir araya gelmesi üzerine Rahmetli Ecevit ile görüştüğü anısını anlatan SHP eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, “Ecevit solda birlik konusuna bizlerden farklı bakıyordu, ‘Tüm sosyal demokrat partiler seçilsinler, meclise gelsinler, ittifakı mecliste yapalım’ diyordu. Ben de birlikte olsak daha kolay seçilebiliriz diye düşünüyordum, onu savunuyordum. Ecevit’in ‘solda birliktelik’ demeci üzerine kendisinden randevu istedim kabul etti, görüştük, zeytin ağacı ittifakının nasıl olduğunu, İtalyan sosyalistlerinin yaptığı ittifakı anlattım, dinledi, bazı soruları oldu. Ben, Zeytin Ağacı İttifakı’nın lideri ile görüşeyim, onun anlattıklarını size sunayım dedim, olur dedi, aklı yattı gibi bir izlenimle ayrıldı. Ancak sonrasında Rahmetli Ecevit rahatsızlandı, hastaneye kaldırıldı” açıklamalarında bulundu.
Durduk yere halkçı denilmedi
Ecevit’in ‘halkçı’ olarak nitelendirilmesinin gerekçelerine değinen Karayalçın, şöyle konuştu: “Sınıfları bir arada tutmayı amaçlayan bir halkçılık anlayışı vardı. Ecevit, sol düşüncenin sınıf tanımını da değiştiren bir başka tanımı ortaya koydu, bu toplumsal refahtan yeterince pay alamayanlardı. Bu tanımın çok doğru bir tanım olduğunu düşünüyorum ve CHP tarafından bugün de bu tanım kullanılmalı. Biz sosyal demokratlar, toplumsal refahtan pay alamayanların uğruna siyaset yapıyoruz. Ecevit durduk yere halkçı Ecevit demedi.”





