CHP’den ihraç edilen eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile bazı delegelerin, 4-5 Kasım 2023’teki 38. olağan kurultayının, bir başka delege tarafından da 6 Nisan’da yapılan 21. olağanüstü kurultayının “yok hükmünde olduğunun tespiti, iptali ve tedbir kararının istenmesi” talebiyle açtığı dava dosyaları birleştirilmişti.

Mahkeme, önceki duruşmalarda ceza davasındaki görevsizlik itirazlarını bekleme kararı aldı. 30 Haziran celsesinde dava 8 Eylül'e, CHP avukatlarının talebiyle ise partinin kuruluş haftasını dikkate alarak 15 Eylül'e ertelendi.

Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve 4 kurultay delegesinin CHP'nin 4-5 Kasım 2023'teki 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan'da yapılan 21. Olağanüstü Kurultayı'na yönelik açtığı "yok hükmünde olduğunun tespiti (mutlak butlan), iptali" ve "tedbir kararının istenmesi” talebiyle açtığı dava dosyaları birleştirilmişti.

Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın bugün 4. duruşması gerçekleşiyor.

Dosya kesinleşti

Mahkeme, 30 Haziran’daki son duruşmada, CHP’nin 38. olağan kurultayında usulsüzlük iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı asliye ceza yargılamasına konu iddianamedeki görevsizlik kararına yapılan itirazın sonuçlanmasının beklenmesine karar vermişti.

Bu kez Adıyaman sallandı
Bu kez Adıyaman sallandı
İçeriği Görüntüle

Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla dosyanın Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüleceği kesinleşmişti.

Bilimsel mütalaa dosyaya sunuldu

4. duruşma öncesinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer ile İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Volkan Aslan'ın hazırladığı bilimsel mütalaa dosyaya sunuldu.

Sözüer ve Aslan, bilimsel mütalaada, "Asliye hukuk mahkemelerinin Siyasi Partiler Kanunu’ndaki (SPK) açık hükümlere rağmen, siyasi partilerin kurultaylardaki seçimlerle ilgili kendilerini görevli sayıp davalara bakmalarının anayasa ve siyasi partiler mevzuatında öngörülen seçim yargısını ortadan kaldıracak nitelikte bir sonuç doğuracağı, bu nedenle görevsizlik kararının verilmesi gerektiği" belirtildi.

Mütalaada, "Somut uyuşmazlıkta hukuk mahkemesi kendini görevli saysa dahi mutlak butlan veya yokluk kararının verilmesinin hiçbir dayanağının söz konusu olmadığı, mevcut dava veya ilgili kovuşturmalarda verilecek kayyum, tedbir v.b. kararların hukuka aykırı olacağı, bunların başlayan olağan ve olağanüstü kurultay süreçlerin engellemeyeceği" ifade edildi.

"Erteleyemeyeceğinizi düşünüp, maslahat güzarlıktan dava yapıyorsunuz"

Duruşmada tüm davacıların avukatı Onur Yusuf Üregen ile CHP avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysen duruşmada hazır bulundu.

CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu vekili Av. Hüseyin Uğur Poyraz, duruşma salonunun küçük olmasına tepki göstererek; "Acilen büyük salona geçmeniz lazım. Erteleyemeyeceğinizi düşünüp, maslahat güzarlıktan dava yapıyorsunuz sanırım" açıklaması yaptı.

Dava başladı

Hâkim mahkeme salonunun bu salon olduğunu, şu an değiştirilmesinin olanaklı olmadığını söyledi. Mahkeme hâkimi, duruşma öncesi gelen dosyaları okudu.

Bu dosyaların daha önce İstanbul'dan istenen dosya olduğu görüldü. Hâkim, davalı CHP tarafının sunduğu Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Şule Özsoy Boyunsuz ve Prof. Dr. Korkut Kanadoğlu'nun bilimsel görüşlerinin de dosyaya eklendiğini belirtti.

Taraf avukatların ifadesine geçildi.

"Davalı tarafın itirazı makul değil"

Tüm davacılar vekili Av. Onur Yusuf Üregen; "YSK mesrur kararında siyasi partilerin seçimiyle ilgili kendi görev alanının sandık konularıyla sınırlı olduğunu belirlemiştir. Sandık dışı konuların adli hukuk olduğunu belirlemiştir. Dolaysıyla davalı tarafın itirazı makul değildir. Zaman aşımına yönelik iddialarda muteber değildir. Davamız kamu düzenine aykırılık kastı olduğu için her zaman ileri sürülebileceği en temel ilkedir" dedi.

"Çok sayıda partiliye dava açılmıştır"

"CHP'nin 4-5 Kasım 2023 tarihli olağan kurultayı kamu düzenine aykırılık ve kanunsuzlukla mutlak butlanla bağlantılıdır" savunmasını yapan Üregen; "Genel Başkan ve kurullarının seçimlerine yönelik dönemin tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve mevcut Genel Başkan Özgür Özel koordinasyonunda birden çok sanık tarafından organize bir şekilde SPK'ye muhalefet ederek kurultaya hile karıştırılması, kurultay iradesini ortadan kaldırmıştır. Nitekim bu organize suç faaliyetiyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma neticesinde çok sayıda partiliye dava açılmıştır. Genel Başkan ve milletvekillerinden oluşan şüpheliler hakkında da dokunulmazlıklarını kaldıran fezleke işlemleri sürmektedir" ifadelerini kullandı.

"Sensin suçlu, sensin kriminal"

Salonda bulunan CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, "Buna müsaade edemezsiniz. Suç organizasyonu ne demek? Sensin suçlu. Sensin kriminal" dedi. Av. Poyraz ise hakime "Böyle konuşturamazsınız. Siz de taraflı olursunuz" tepkisini gösterdi.

Kılıçdaroğlu'nun göreve iadesini istedi

İtirazların ardından savunmasına devam eden Av. Üregen'in savunmasında "suç" kelimelerini kullanması üzerine milletvekili Özer; "İddia diyeceksin kardeşim. İddia o, sayın savcım, suç isnadında bulunuyor" dedi. Devam eden Üregen; kurultay iradesinin sakatlandığını savunarak; davanın esası hakkında karar verilinceye kadar kamu düzeninin güvenliği için olağan Kurultay ile seçilmiş partinin Genel Başkanı Özel'in, MYK üyelerinin, PM üyelerinin ve disiplin kurulu üyelerinin tedbiren görevden alınmasını talep etti. Bunun üzerine taraf avukatı Poyraz; "Kayyum atansın sen de parti avukatı ol" dedi. Bunun üzerine Üregen; "Bir şey demiyorum ama böyle dava olmaz. Herkesi muhattap alamam" ifadelerini kullandı. Poyraz da, "Zaten seni muhattap almıyoruz" yanıtını verdi.

Tartışmanın ardından taleplerine devam eden Üregen; olağan ve olağanüstü kurultayın iptal kararına kadar CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve o dönem yetkili kurullar üyelerinin görevlerine iade edilmesini istedi.

Kılıçdaroğlu hakkında iddia

Müdahil talebinde bulunan Fahri Taşdelen, "Hukuksuz başlayan bir kurultaydan kimse hukuk isteyemez" diyerek, Kılıçdaroğlu'nun 25 Temmuz 2020'de seçilmesinin ardından 3 yıllık görev süresini aştıktan sonra kurultay kararı aldığını, bu nedenle karar alırken yetkili tüm organların yetkisiz olduğunu belirtti. Taşdelen, 38. Olağan Genel Kurultay'ı hakkında hukuksuz bir biçimde karar alındığını, bu nedenle davanın hukuksuz olduğunu iddia etti. Taşdelen; mevcut yönetimin olağanüstü kurultayla meşru hâle geldiğini belirtti.

Ne olmuştu?

Mahkeme, 30 Haziran’daki son duruşmada, CHP’nin 38. olağan kurultayında usulsüzlük iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı asliye ceza yargılamasına konu iddianamedeki görevsizlik kararına yapılan itirazın sonuçlanmasının beklenmesine karar vermişti.

Olağan kurultayda “iştirak halinde hareket ederek bazı delegelere menfaat karşılığında oy kullandırdıkları” iddiasıyla aralarında Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 12 isim için asliye ceza mahkemesi ile ağır ceza mahkemesi arasındaki “görev” tartışması AYM’ye taşınmıştı.

Yüksek mahkeme, bu kapsamdaki Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin başvurusunu, “davada uygulanacak kural olmadığından” reddetti.

Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi de 4 Kasım 2025’te 09.00’da görülmesine de karar vermişti.

Bu gelişmeyle, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin “bekletme” kararındaki durum da giderildiği için mahkemenin bugünkü duruşmada karar vermesi bekleniyor.

Mahkemenin “mutlak butlan” kararı vererek iki kurultayın hukuken yok sayılması, kayyum ataması, davayı reddetmesi ya da Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki davanın sonuçlanmasını bekletme gerekçesi yaparak davayı erteleme kararı vermesi olasılıklar arasında.

Kaynak: CUMHURİYET