Sayıştay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2024 yılına ait denetim raporunu yayımladı. Raporda, belediyeye bağlı birimlerde ve iştiraklerde tespit edilen 102 bulgu kamuoyuyla paylaşıldı. Denetim, belediyenin mali yönetimi, taşınmaz kullanımı ve ihale süreçlerinde önemli eksikliklere dikkat çekti.
BASMANE ÇUKURU HÂLÂ ATIL
Raporda, 1997 yılından bu yana şantiye alanı olarak bekleyen Basmane Çukuru adlı 20 bin metrekarelik alanın hâlâ değerlendirilmediği belirtildi. Sayıştay, taşınmazın atıl durumda kalmasının kamu kaynaklarının verimli kullanılmadığı anlamına geldiğini vurguladı. Raporda, “Şehir merkezinde bulunan 20.866,10 m2 taşınmazın 1997 yılından itibaren şantiye alanı olarak kalmasının güvenlik açısından tehdit oluşturmasının yanı sıra kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını gösterdiği, bu sebeple yürürlükte bulunan imar planları doğrultusunda söz konusu taşınmazın değerlendirilmesine yönelik işlemlerin yapılarak gerekli idari ve yargısal süreçlerin işletilerek sonuçlandırılması gerekmektedir” denildi.
BUCA METROSU İHALESİNDE USULSÜZLÜK TESPİTİ
Üçyol–Buca Metro Hattı yapım ihalesinde, “aşırı düşük teklif değerlendirmesi” sürecinin mevzuata uygun yürütülmediği tespit edildi. Denetim, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) standartlarına uyulmadığını ve eşit muamele ilkesinin ihlal edildiğini belirtti. Konuyla ilgili değerlendirmede, “Sonuç itibarıyla, İzmir Hafif Raylı Sistemi 5. Aşama Üçyol – Buca Hattı Yapım İşi ihalesinde tekliflerin değerlendirilmesi sürecinde Banka’nın geçerli satınalma politika ve kurallarına riayet edilmediği, ihale sürecinde yapılan değerlendirmelerin uluslararası kabul gören saydamlık, eşit muamele, öngörülebilirlik, belirlilik ve güvenilirlik ilkelerine uygun yürütülmediği, dolayısıyla bu süreçte görev alan kamu görevlilerinin görevlerini gereği gibi yürütmedikleri kanaatine varıldığından dolayı ilgililer hakkında gerekli süreç işletilmelidir.”
BASIN LOKALİ BEDELSİZ TAHSİS EDİLMİŞ
Raporda, belediyeye ait bir binanın İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne kira alınmadan tahsis edildiği bilgisi yer aldı. Sayıştay, taşınmazın bedelsiz tahsisinin gelir kaybına yol açtığını ve kamu zararı doğurduğunu ifade etti. Değerlendirmede, “Sonuç olarak, taşınmazın tahliyesi sağlandığı tarihe kadar olan geçmiş yıllara ilişkin kullanım bedellerinin hesaplanarak tahakkuk ve tahsilatının yapılması gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
10 MİLYAR TL'LİK ZARAR
Belediyeye bağlı şirketlerin son yıllarda mali açıdan zarar ettiği, 2017–2024 yılları arasında yaklaşık 10 milyar TL sermaye artırımı yapıldığı açıklandı. Denetim, şirketlerin ekonomik sürdürülebilirliğinin tehlikede olduğunu belirtti. Konuyla ilgili şu görüşlere yer verildi:
“Önceki yıl Sayıştay Denetim Raporlarında da belirtildiği üzere, belediyelerin ekonomi ve ticari alanda rol almasının en kolay yöntemi olarak seçilen iktisadi teşebbüslerin belediyenin sosyal maliyet olarak yüklenmesi zorunlu alanlarda zarar etmesi makul karşılanması gerekirken; Fuar, park, restoran, tesis işletmeciliği gibi kar edilmesi olağan belediye faaliyetlerinde ise kar elde edilmesi ve elde edilen bu kar sonucu Belediye bütçesine katkıda bulunulması gerekmektedir. Büyükşehir Belediyesi iktisadi teşebbüslerinin zarar etmesi sebebiyle sürekli olarak sermaye artırımına gidilmesi ve 2017-2024 yılları arasında Belediyenin zarar eden şirketleri için yapmış olduğu sermaye artırım tutarının artan bir şekilde 9.755.995.372,66 TL’ye ulaşması nedeniyle Belediyenin hizmetlerini sürdürebilmesi için sahip olduğu mali kaynaklarını verimli bir şekilde kullanmasının zorunlu olduğu ve mali disipline uyulmadığı takdirde Belediyenin sürdürülebilirlik durumu olmayacağı dikkate alınarak bu duruma meydan vermemek amacıyla gerekli önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir.”
KOCAOĞLU DÖNEMİNE DE ATIF YAPILDI
Rapor, eski başkan Aziz Kocaoğlu döneminde imzalanan bir imtiyaz sözleşmesinde kamu zararına yol açıldığına dikkat çekti ve gerekli hukuki süreçlerin başlatılması gerektiğini bildirdi.
AÇIK OTOPARKLARDA ÜCRET SORUNU: YA SAATLİK ÜCRET AL, YA KİRAYA VER
Sayıştay raporunda, İzmir’deki açık otoparklarda gelir kaybına yol açan uygulamalara dikkat çekildi. Raporda, bazı araçların günlerce park yerinde kalmasına rağmen sadece bir günlük ücret ödediği belirtildi.
Denetim, bu durumun önüne geçilmesi için “araçların park ettiği saat ve ayrıldığı saati esas alan ücretlendirme sisteminin kurulması gerektiğini” vurguladı. Ayrıca personel eksikliğinden dolayı işletilemeyen otoparkların, üçüncü şahıslara kiralanması veya ihaleyle işletilmesi önerildi.
AYNI İŞİN ÜÇ FARKLI ŞİRKET TARAFINDAN YAPILMASI ELEŞTİRİLDİ
Sayıştay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bazı şirketlerin aynı veya benzer alanlarda faaliyet yürütmesinin verimsizlik yarattığını vurguladı.
Raporda, “Belediye şirketleri kamu kaynağı kullandığından, aynı hizmet alanında birden fazla şirketin faaliyet göstermesi ekonomik ve rasyonel değildir. Bu durum kaynakların etkin kullanımını engellemektedir” ifadelerine yer verildi.
Denetim, mali sürdürülebilirlik açısından bu çakışmaların giderilmesini ve şirketlerin görev alanlarının netleştirilmesini önerdi.




