İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sendikanın anlaşamaması nedeniyle bugün belediyede çalışan 23 bin kişi greve çıktı. İşçiler iş bırakırken, vatandaşlar da özellikle ulaşım konusunda sıkıntı yaşadı.
Sözcü TV yayınına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da grevle ilgili açıklama yaptı.
Tugay şu ifadeleri kullandı: "1 Ocak’tan itibaren başladı bu süreç, gerçekten herkes çözmeye çalıştı ama şöyle bir noktada takıldı; aslında verdiğimiz artış olumlu karşılanan bir artış. Belediyelerin şu anda ödediği ortalama ücretin biraz daha üzerinde, daha iyileştirilmiş bir artış. Ülkenin genel ortalamasına baktığımız zaman asgari ücretin üç katına yakın bir rakam, ödemeyi teklif ettiğimiz en düşük rakam. Ocak’ta yüzde 11 buçuk zam almış memurlara baktığımızda onlara göre iyi bir rakam. Biz aylık her çalışanın eline geçecek net ücret olarak telaffuz ediyoruz. Sendikanın bir açıklamasında bazı rakamlar söylenmiş ama onlar çıplak maaş, yan ödemelerin dahil edilmediği bir maaş. Bizim söylediğimiz ayın başına ele geçecek net ücret. O da en düşük 59 bin lira teklif ettik, 76 bin liraya kadar çıkıyor.
Ben göreve gelmeden önce başka bir şirketimizle yapılmış toplu iş sözleşmesinde biraz fazlaca artış öngörmüş o dönemki belediye başkanı. Oradan doğan bir eşitsizlik, adaletsizlik olduğunu söylüyor şu anki toplu iş sözleşmesindeki muhatap sendika. Ve bunun eşitlenmesini istiyor. O rakam gerçekten çok yüksek. 90-100 bin liralara varan bir ücret ortalama. Ve bunu 23 bin kişi için düşündüğümüzde altından kalkamayacağımız, inanılmaz büyük bir rakam haline geliyor. Ödeyemeyeceğimizi söyledik. Diğer belediyeler ve benzeri işçilere göre normal ve normalin biraz daha iyileştirilmiş halini teklif ettik. Kabul edilmeme nedeni bu.
Sayın Genel Başkan’ımız çabalarımızı biliyor ve takip ediyor. Sağ olsun. Dün gece 02:30’a kadar arkadaşlarımız görüşmeye devam ettiler. Sabah yine çağrıda bulundum. Tekrar görüşmeye başladık. Geçen hafta genel merkezlerine kadar gittim, her iki sendikanın genel başkanlarıyla görüştüm. Buradaki Ege Bölgesi başkanıyla görüştüm. Defalarca ben de dahil oldum bu sürece. Her defasında iyi niyetimizi dile getirdik. Aslında karşımızdan da iyi niyetli karşılıklar da aldık. Sendika yönetimlerinin en büyük sıkıntısı benzer iş yerinde benzer işi yaparken diğer şirketin çalışanlarına daha önceden verilmiş olan yüksek artış. Bunun çözülmesi lazım. Ben de bu eşitsizlikten rahatsızım. Bunu diğer sendikadan rica ettik, düzeltilmesinde yardımcı olması için ama olmadılar.
Bu eşitlemeyi biraz zamana yayarak yapabileceğimizi söylüyoruz ki mutlaka yapacağız. Ancak bunun için şu anda halihazırda oldukça ciddi ekonomik sorunlar yaşıyor bütün belediyeler. Gelirler yetersiz. Hazine ve İller Bankası’nın bizlere gönderdiği miktarlar giderleri karşılamada çok yetersiz. Bu bütün belediyelerin yaşadığı bir sorun. En küçüğünden en büyüğüne her partinin belediyesinde aynı sorun var. İzmir’de biraz daha ağır, doğru. Bunun da çeşitli nedenleri var. Geçen dönem pandemiyle beraber başladı. İzmir depremi oldu. Ayrıca ciddi bir ekonomik kriz yaşandı 2021 yılından sonra. Bugün de kimse rahat değil. ‘Geçinemiyorum’ diyen de haklı ama ‘bu parayla bu belediyeyi nasıl yöneteceğiz’ diyen belediye başkanları da haklı. Bir kriz masası oluşturduk her şeyden önce. 400 civarında otobüs çalışıyor. İZULAŞ şoförleri çalışıyor. Bir de İŞKUR’dan belli bir muafiyet istedik. Greve katılmasın diye istediğimiz bir kesim var. Oradan da otobüslerimiz çalışıyor. İZTAŞIT uygulaması var, onun otobüsleri çalışıyor. Tramvaylar, metrolar, deniz araçları çalışıyor. Otobüslerde sıkışıklık var. Bir sürü yerde hizmetler durdu ya da aksadı doğrudur. Hayatı felç edecek düzeyde değil ama bizi üzüyor. O yüzden bir an önce hallolsun diye çaba gösteriyoruz. Uzlaşana kadar görüşmeye devam edelim. Gerekirse hiç masadan kalkmayalım diye oturduk. İnşallah iyi bir sonuçla çıkacağız. "